Adalar’da Atların İzleri: Geçmişten Günümüze Uzanan Bir Hikaye

Adalar’da Atların İzleri: Geçmişten Günümüze Uzanan Bir Hikaye
Yayınlama: 21.12.2024
A+
A-

İstanbul’un incisi Adalar, tarihi ve doğal güzellikleriyle her zaman gözde bir destinasyon olmuştur. Bu güzellikleri taçlandıran unsurlardan biri de, uzun yıllar Adalar’ın simgesi haline gelmiş atlardır. Ancak son yıllarda Adalar’daki atların sayısı azalmış, yaşam koşulları ve gelecekleri belirsizliğe bürünmüştür. Bu haber yazısında, Adalar’daki atların dünü ve bugününü ele alarak, karşı karşıya oldukları sorunları ve geleceğe dair umutları inceleyeceğiz.

Adalar’da Atların Tarihsel Yolculuğu

İstanbul Adalarına atların ilk ne zaman geldiğine dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, atların Adalar’daki varlığı, faytonların ulaşım aracı olarak kullanılmaya başlandığı 1800’lü yılların sonlarına dayanmaktadır . Özellikle yazlıkçıların ve ada sakinlerinin ulaşım ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılan atlar, zamanla Adalar’ın simgesi haline gelmiştir. Faytonların İstanbul’da 1950’lerden itibaren kullanımdan kalkmasıyla, Adalar at nüfusu ve yoğunluğu açısından önemli bir konuma sahip olmuştur .  

Adalar’daki faytonculuk sektörünün gelişmesinde Hüseyin Hilmi Bey gibi önemli isimlerin rolü büyüktür. Hüseyin Hilmi Bey, 1930’lu yıllarda faytonculuğa başlamış ve kısa sürede fayton sayısını 25’e, at sayısını ise 100’ün üzerine çıkarmıştır . 1950 yılında İstanbul Belediyesi’nden kiraladığı arazide modern ahırlar ve sürücüler için lojmanlar inşa ettirmiştir. Bu gelişmeler, Adalar’da faytonculuk sektörünün büyümesine ve atların ada yaşamında daha önemli bir yer edinmesine katkı sağlamıştır.  

Geçmişten Günümüze Adalar’da Atların Değişen Kaderi

Adalar’daki atların sayısı, 2000’li yılların başında 1200’e kadar ulaşmıştı . Ancak 2019 yılında yaşanan ruam salgını ve ardından faytonların kaldırılması kararı, at nüfusunda ciddi bir azalmaya neden olmuştur.  

Ruam salgını nedeniyle 105 at itlaf edilmiş ve İstanbul Valiliği tüm Adalar’da 3 ay süreyle karantina ilan etmiştir . Karantina süresince faytonlar durdurulmuş ve atlar ahırlara kapatılmıştır. Bu süreçte atların hareketsiz kalması ve uygun bakım alamaması, sağlıklarını olumsuz etkilemiştir.  

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2020 yılında 1179 atı satın alarak , Büyükada’daki İspark ahırına yerleştirmiştir . Ancak bu ahırda at bakımı konusunda uzman veterinerlerin bulunmaması, atlar için yeterli barınma ve gezme alanının olmaması gibi sorunlar yaşanmıştır . Ayrıca, İBB tarafından hibe edilerek Adalar’dan sürülen 860 atın akıbeti tam olarak bilinmemektedir. İddialar, bu atların bir kısmının takip edilmeden farklı kişilere satıldığı yönündedir . Bu durum, kamu kaynaklarının kötüye kullanılması endişelerini doğurmaktadır.  

İBB, Heybeliada ve Burgazada’daki ahırların büyük bir kısmını yıkmıştır . Kalan az sayıda ahır da 2021 yılında yıkılmış ve atlar evsiz kalmıştır. Heybeliada sakinleri, kalan son altı ata kendi imkanlarıyla bakmaya çalışmış ancak ahırları olmadan bu mümkün olmamıştır. Sonunda bu atlar da Büyükada’daki İspark ahırına götürülmüştür .  

Adalar’da Atların Yaşam Koşulları

Adalar’daki atların yaşam koşulları, uzun yıllardır tartışma konusudur. Faytonların ulaşım aracı olarak kullanıldığı dönemde, atlar ağır çalışma koşullarına maruz kalmış, yetersiz beslenme ve bakımdan kaynaklı sağlık sorunları yaşamıştır. Atlar, ortalama 20-25 yıl yaşarken , Adalar’daki atların ömrü, ağır çalışma koşulları nedeniyle 2-3 yıla kadar düşebilmekteydi .  

2020 yılında faytonların kaldırılmasıyla birlikte, atlar ahırlara kapatılmış ve hareket alanları kısıtlanmıştır. Bu durum, atların fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkilemiştir. İBB’nin Büyükada’daki İspark ahırında tutulan atlar, gökyüzünü görememekte, toprağa basamamakta ve insanlarla yeterince iletişim kuramamaktadır . Atların doğal ortamlarından koparılması ve hareketsiz bırakılması, onların sağlığı ve refahı üzerinde ciddi olumsuz etkilere neden olmaktadır.  

Adalar’da Atların Rolü ve Önemi

Atlar, uzun yıllar Adalar’da ulaşımın temelini oluşturmuştur. Faytonlar, ada sakinleri ve turistler için nostaljik bir ulaşım aracı olmanın yanı sıra, Adalar’ın kültürel dokusunun da bir parçası haline gelmiştir. Ada’nın coğrafi yapısı ve motorlu taşıt kullanımının kısıtlı olması nedeniyle, atlar ulaşımda önemli bir rol oynamıştır. Özellikle yaşlılar ve engelliler için faytonlar, pratik bir ulaşım aracı olmuştur.

Atların Adalar’daki önemi, sadece ulaşımla sınırlı değildir. Atlar, aynı zamanda turizmde de önemli bir rol oynamaktadır. Turistler, Adalar’ı ziyaret ettiklerinde fayton turlarına katılarak adanın tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetme fırsatı bulmuşlardır. Büyükada’daki turistik fayton turları, özellikle yaz aylarında yoğun ilgi görmüştür. Bu turlar, turistlere adanın farklı bölgelerini görme ve ada yaşamı hakkında bilgi edinme imkanı sunmuştur.

Ayrıca, atlar Adalar’ın kültürel mirasının da bir parçasıdır. Nesiller boyunca Adalar’da yaşayan atlar, ada halkının yaşamında önemli bir yere sahip olmuştur. Atlar, ada kültüründe önemli bir yere sahip festivallerde ve etkinliklerde de yer almıştır. Örneğin, her yıl düzenlenen Geleneksel At Yarışları, ada halkı için önemli bir sosyal ve kültürel etkinlik olmuştur.

Atların Karşı Karşıya Olduğu Sorunlar ve Tehditler

Adalar’daki atlar, çeşitli sorunlar ve tehditlerle karşı karşıyadır. Bunların başında, çalışma koşulları, hastalıklar ve trafik kazaları gelmektedir.

Faytonların kullanıldığı dönemde, atlar uzun saatler çalıştırılmış, aşırı yük taşımış ve yetersiz dinlenme sürelerine maruz kalmıştır. Bu durum, atların sağlık sorunları yaşamasına ve hatta ölümüne neden olmuştur. Özellikle yaz aylarında artan turist sayısı, atların çalışma yükünü daha da artırmıştır.

Ayrıca, Adalar’da ruam gibi bulaşıcı hastalıklar da atlar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. 2019 yılında yaşanan ruam salgını, birçok atın itlaf edilmesine neden olmuştur . Salgın, ada genelinde paniğe neden olmuş ve atların yaşam koşullarına dair endişeleri artırmıştır.  

Trafik kazaları da atlar için önemli bir risk faktörüdür. Adalar’daki dar yollarda, motorlu araçların yoğunluğu ve hız sınırlarına uyulmaması, atların trafik kazalarına karışma riskini artırmaktadır. Ayrıca, atların yol kenarlarına bırakılan çöplerden etkilenmesi ve yaralanması da sıkça karşılaşılan bir sorundur.

Adalar’daki at ölülerinin bertaraf edilmesi de çevresel sorunlara yol açmaktadır. Ölen atlar genellikle Adalar Belediyesi tarafından Aya Nikola’daki bir araziye gömülmektedir. Ancak zaman zaman kayıt dışı gömümler de yapılmaktadır . Bu durum, toprak ve su kaynaklarının kirlenmesine neden olabilmektedir. Ayrıca, Adalar’a yasa dışı yollarla at girişi de devam etmektedir. Bu durum, hem atların sağlık takibini zorlaştırmakta hem de ruam gibi hastalıkların yayılma riskini artırmaktadır.  

Yetkililerin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Çalışmaları

Adalar’daki atların korunması için yetkililer ve sivil toplum kuruluşları çeşitli çalışmalar yürütmektedir. İBB, faytonların kaldırılmasının ardından atları satın alarak bakımını üstlenmiştir. Ayrıca, Adalar’da atların yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla projeler geliştirmektedir. İBB, atlar için padok alanları oluşturmuş ve atların beslenme ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır.

Sivil toplum kuruluşları da atların korunması konusunda aktif rol oynamaktadır. Adaların Atları Platformu gibi kuruluşlar, atların haklarını savunmakta, kamuoyunu bilgilendirmekte ve yetkililere çözüm önerileri sunmaktadır. Bu platformlar, atların yaşam koşullarının iyileştirilmesi, rehabilitasyonu ve doğal yaşam alanlarına geri gönderilmesi gibi konularda çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca, Heybeliada sakinlerinin altı ata kendi imkanlarıyla bakmaya çalışması da yerel halkın duyarlılığını göstermektedir .  

Atların Geleceği: Farklı Bakış Açıları

Adalar’daki atların geleceği konusunda uzmanlar ve yerel halk farklı görüşlere sahiptir. Bazı uzmanlar, atların Adalar’da kalması ve turizm amaçlı kullanılmaya devam edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu görüşü savunanlar, atların Adalar’ın kültürel mirasının bir parçası olduğunu ve turizm gelirlerine katkı sağladığını belirtmektedir.

Diğer uzmanlar ise atların doğal yaşam alanlarına geri gönderilmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu görüşü savunanlar, Adalar’daki yaşam koşullarının atlar için uygun olmadığını ve atların doğal ortamlarında daha sağlıklı ve mutlu olacaklarını ifade etmektedir.

Yerel halk arasında da atların geleceği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı ada sakinleri, atların Adalar’ın simgesi olduğunu ve kültürel mirasın bir parçası olarak korunması gerektiğini savunmaktadır. Bu görüşü savunanlar, atların ada yaşamına renk kattığını ve nostaljik bir değer taşıdığını belirtmektedir.

Bazı ada sakinleri ise atların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve refahının sağlanması gerektiğini düşünmektedir. Bu görüşü savunanlar, atların faytonculuk döneminde yaşadığı zorluklara dikkat çekmekte ve atların daha iyi koşullarda yaşaması gerektiğini vurgulamaktadır.

Hayvan hakları savunucuları ise atların faytonlarda çalıştırılmasının etik olmadığını ve atların özgürce yaşaması gerektiğini savunmaktadır . Onlara göre, insan eğlencesi ve ulaşım ihtiyacı için atların sömürülmesi kabul edilemez.  

Atların Geleceği ve Adalar’daki Sürdürülebilirliği

Adalar’daki atların geleceği, alınacak kararlara ve uygulanacak politikalara bağlıdır. Atların Adalar’da sürdürülebilir bir şekilde yaşayabilmesi için, yaşam koşullarının iyileştirilmesi, sağlıklarının korunması ve refahının sağlanması gerekmektedir.

Atların Adalar’daki rolü ve önemi yeniden değerlendirilmeli, turizm ve ulaşım politikaları bu doğrultuda yeniden şekillendirilmelidir. Faytonların kaldırılmasıyla birlikte, Adalar’da elektrikli araçlar kullanılmaya başlanmıştır . Bu durum, atların ulaşım alanındaki rolünü azaltmıştır. Ancak, atların turizmde ve rekreasyonel aktivitelerde kullanılması gibi alternatif çözümler değerlendirilebilir. Örneğin, atların çalışma saatlerinin azaltılması, gezi amaçlı kullanılması ve gezi rotası üzerinde durak yerleri oluşturulması gibi öneriler bulunmaktadır .  

Atların doğal yaşam alanlarına geri gönderilmesi seçeneği de değerlendirilmeli ve bu konuda bilimsel çalışmalar yapılmalıdır. Atların hangi ortamlarda daha sağlıklı ve mutlu olacağı, hangi koşullarda yaşayabileceği gibi konular detaylı olarak araştırılmalıdır.

Adalar’daki atların geleceği, sadece bir ulaşım veya turizm meselesi değil, aynı zamanda bir hayvan refahı ve etik meselesidir. İnsanların ulaşım ihtiyacını karşılamak veya turistik amaçlar için atları kullanırken, onların yaşam koşullarını ve refahını göz önünde bulundurması gerekmektedir. Aksi takdirde, insan kolaylığı ve faydası, hayvanların sağlığı ve yaşam hakkının önüne geçmektedir .  

Adalar’da atlı yaşamın sürdürülebilirliği için, atların doğal davranışlarını sergileyebilecekleri, sosyalleşebilecekleri ve özgürce hareket edebilecekleri alanlar oluşturulmalıdır. Ayrıca, atların bakımı ve sağlığı konusunda uzman kişilerin görevlendirilmesi ve düzenli veteriner kontrollerinin yapılması gerekmektedir.

Sonuç

Adalar’daki atlar, uzun yıllar adanın simgesi olmuş ve kültürel dokusunun bir parçası haline gelmiştir. Ancak son yıllarda yaşanan olaylar ve alınan kararlar, atların geleceğini belirsizliğe bürümüştür. Atların Adalar’da sürdürülebilir bir şekilde yaşayabilmesi için, yaşam koşullarının iyileştirilmesi, sağlıklarının korunması ve refahının sağlanması gerekmektedir.

Yetkililerin, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel halkın işbirliğiyle, Adalar’daki atların geleceği güvence altına alınabilir. Bu konuda atılacak adımlar arasında, atların yaşam alanlarının iyileştirilmesi, bakım ve sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, alternatif çözümlerin değerlendirilmesi ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi yer almaktadır.

Adalar’daki atların geleceği, sadece onların değil, aynı zamanda Adalar’ın ve ada kültürünün de geleceğidir. Bu nedenle, atların korunması ve refahının sağlanması için acil ve etkili önlemler alınması gerekmektedir.

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.