ADALAR’DA -hakikaten- iBRETLİK BİR OLAY!!!!!!…

ADALAR’DA -hakikaten- iBRETLİK BİR OLAY!!!!!!…
Yayınlama: 29.05.2014
Düzenleme: 30.05.2014 00:42
A+
A-

ADALAR'DA -hakikaten- iBRETLİK BİR OLAY!!!!!!...

 

ADALAR’DA -hakikaten- iBRETLİK BİR OLAY!!!!!!…

 

(Bir devir sona mı eriyor???)

 

24 Mayıs 2014 tarihli Hürriyet gazetesinde “Yeter Söz Milletin-Yalçın Bayer” köşesinde eski belediye meclis üyesi sayın Raffi A.Hermonn tarafından kaleme alınan “Adalar’da ibretlik Olay” başlıklı yazıyı okuyunca; bu yazının etrafında dönen, gizlenen ve bir dönemin ayıbı olan hakikatlerden tüm Adalı hemşerilerimin bilgi sahibi olması gerektiği düşüncesine vararak ve yine baskı unsuru olarak yalan yanlış bilgileri etrafa saçan bu zihniyete karşı tavır koymanın bir hemşerilik bilinci ve görevi olacağı ön görüsü ile yaşadıklarımı ve düşüncelerimi Adalı hemşerilerimle paylaşmak istedim.

 

Bu yazının yaptığı çağrışımı daha iyi anlayabilmek için konuya şu açıdan bakmak ve geçmişi hatırlamak yararlı olacaktır; Eski belediye başkanı sayın M.Farsakoğlu 2009 yerel seçimini kazandıktan sonra Adalar İlçesini kendi düşüncesi doğrultusunda ve istediği gibi yönetebilmek için yakın bağı ve ilişkisi bulunduğu Adalar Vakfı ile işbirliğine dayalı bir sistemi devreye sokmanın arzusu ve gayreti içinde hareket ederek, kendisine ayak bağı olacağını düşündüğü diğer Adalı STK’lara tavır koymuş ve onları zaman içinde devre dışı bırakacak formülü uygulayan bir yönetim anlayışı sergilemişti. Bu düşünce doğrultusunda belediye başkanı seçildikten üç ay sonra  “Kent Konseyi” seçimini organize ederek Adalar Vakfının gayretleriyle sonuçlanacak bir genel kurul hayali ile başkanlığa adaylığını koymuş, ancak; Adalar Vakfı ile olan bu ilişkili durumu sezen katılımcı kuruluş temsilcileri beni Aday olarak göstererek ve destekleyerek bu gayret ve düşünceyi boşa çıkartmışlardır. Kısaca; böyle bir planın uygulanmasına müsade etmemişlerdir. Sayın başkanın planı bu şekilde bertaraf edilince, Kent Konseyine karşı herkezce bilinen dışlama formülünü uygulamış ve zaman içinde diğer STK’ları ve kuruluşları da çeşitli bahaneler ile yanından uzaklaştırarak, Adalar Vakfının gölgesinde sedece kendine biat eden birkaç Adalı Derneği yanında tutarak ve yine Adalar Vakfı eliyle “Sivil Girişim Gurubu” adıyla alternatif “Konsey” yaratarak dönemini bu kısıtlı ve tüm Adalıları dışlayan döngü içinde tamamlama gayreti içinde olmuştur.

 

İşte, bir devrin bu kısa anlatımı içinde ön planda yer alan Adalar Vakfı, sayın M.Farsakoğlu’nun olmazsa olmaz destekcisi ve işbirlikçisi olarak Belediye’nin ve Adaların yönetiminde söz sahibi edilmiş ve dolayısıyla da bu durum: Hazine İdaresince Adalar Belediyesine tahsis edilmiş olan, Büyükada Çınar mevkiinde içinde tarihi eser barındıran yerin, sayın M.Farsakoğlu tarafından  “Adalar Vakfına” bila ücret tahsis edilmesine neden teşkil etmiştir. Bu arada; bu tahsisin “ 2010 yılında adalar belediyesi encümen kararı ile 2 yıllığına protokole bağlandığı ifade edilmektedir. Benim bildiğim kadarıyla, Belediye Encümeni kamu yararı bulunan, gelir getirici ve 3 yılı aşmayan kiralamalara karar verebilirler: ancak, yukarıda bahis edilen şekildeki bir protokolle söz konusu yerin bedelsiz olarak tahsisine karar verme gibi bir yetkileri yoktur. Belediye’ye ait bir yerin, kamu yararı olmak şartıyla başka bir kamu kurumu ve/veya kamu kuruluşuna bedelsiz olarak tahsisi hakkındaki karar sadece Belediye Meclisine aittir. Dolayısıyla, belediye encümenince yapılmış olan söz konusu protolkolle ilgili tahsis şartları, gerek adalar belediye meclisinin gerekse kamu oyunun bilgisine net bir şekilde sunulmaması dolayısıyla; Yasa’ya, yönetmeliğe ve usule aykırı olduğunu düşündüğüm bu tahsis şekline karşı, o yıllarda, Kent Konseyi başkanı ve Yürütme Kurulu olarak mücadele etmiş ve bu tahsis şekli Adalı STK’lar tarafından da eleştiri konusu olmuştu.

 

Adalara Hizmet için kurulmuş onlarca vakıf ve dernek dururken ve yine tüm STK’ları içinde barındıran Adalar Kent Konseyi gibi kanun ve yönetmelik doğrultusunda kurulmuş ve belediye işbirliği içinde çalışması istenmiş bir kuruluş varken, bu yerin Belediye’ce niye sadece Adalar Vakfına verilmiş olduğu dair, gerek belediye meclisinde gerekse kamuoyunda sorulan sorulara rağmen hiç bir zaman tam ve açıklıkla izah getirilememiştir. Bu hususta, çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca yapılan itirazlar ve girişimler çeşitli baskılar ile üstü hep örtülerek konu savsaklanmaya gayret edilmiş ve bu tarz, Usulsüz ve iş birlikçi bir tasarruf olarak ve ayırımcılık olarak Adalar kamu vicdanında yer almıştır.

 

Bu bakımdan, bugün bu haksız işgalden dönülmesi için (aynı parti çatısı altında olunmasına ve seçim işbirliğine rağmen) yeni belediye başkanı sayın Atilla Aytaç’ın gösterdiği algılama (feraset) ve müdahale takdirle karşılanmalıdır. Ayrıca bu durum; Sayın Farsakoğlunun ve Adalar Vakfı Başkanı’nın Adalar’da yeni dönemde de var olma , alıştıkları şekilde işlerine ve yönetime katılma niyetlerine aynen devam etme düşüncelerinin de (Sayın Aytaç’ın erken müdahalesi ile) sona erdiğinin bir habercisidir.

 

Dönemin Adalar Belediye Başkanlığınca yapılan bu hukuksuz ve haksız yer tahsisi ile, gerek Adalı STK’ların gerekse Adalar Kent Konseyinin devre dışı bırakılmasına yönelik gayret ve davranışları , dönemin Adalar Kent Konseyi başkanı olarak tarafımdan onlarca defa Başbakanlık Makamına, İç İşleri Bakanlığına, İstanbul Valiliği’ne yazılı olarak bildirilmişse de maalesef sayın belediye başkanının yanıltıcı ifadeleri ilgili makamlarca kaale alınarak hakkında bu yanlışlarını düzeltici bir işlem dönemimiz içinde yapılamamıştır.

 

Sayın M.Farsakoğlu’nun belediye başkanı olarak Adalar Vakfı ile olan işbirliğinin yanında yerel yönetim hizmetinde sergilemiş olduğu “ayrımcı, Adalı’dan kopuk ve sadece bir zümreyi hedef alan yönetim anlayışı” ; ilk kez CHP’nin seçim kazanan Belediye başkanı olma şerefine ve fırsatına rağmen, Sayın Farsakoğlu’nun bu ayırımcı yönetimi nedeniyle Adalı seçmenin aleyhinde koyduğu tavır sonucu, kendisine 2014 seçimlerinde tekrar aday olma imkanının tanınmamasına ve hakettiği neticenin tecelli etmesine neden olmuştur.

 

Sonuç olarak; Aynı partinin (CHP) adayı olarak seçimleri kazanan sayın Belediye Başkanı Atilla Aytaç’ı: konuları ve durumları çok erken teşhis etme kaabiliyetinden, bu sonuca dayalı olarak yaptığıgirişiminden, dürüst kişiliğinden ve cesaretinden dolayı takdir ediyor, destekliyor ve malum kuruluş ve kişilerce önüne çıkartılacak kösteklere karşı da tüm Adalı hemşerilerimi uyanık olmaya davet ediyorum.

 

Saygılarımla,

 

Ali Fuat TOLGA

 

Adalar Kent Konseyi eski Başkanı

 

1999 ve 2004 dönemleri belediye meclis üyesi

Bir Yorum Yazın

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Ziyaretçi Yorumları - 13 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.