İstanbul’un gözbebeği, sakinliği ve motorlu taşıtlardan arındırılmış yapısıyla bilinen Prens Adaları’nda kaydedilen görüntüler, “bu kadarına da pes” dedirtti. Özellikle Büyükada’da çekilen videolarda, dar sokakları dolduran kamyonetler, ticari araçlar ve oluşan trafik, adanın kimliğine aykırı bir manzara ortaya koydu. Bu durum, Adalar Belediyesi’nin “Cittaslow (Sakin Şehir)” ağına katılma başvurusunun hemen ardından gelmesiyle tepkileri daha da artırdı.
Görüntülerde, Büyükada’nın normalde yaya ve bisikletlilere ait olması gereken sokaklarında, peş peşe sıralanmış nakliye kamyonları, ticari panelvanlar ve özel araçlar nedeniyle adeta bir trafik karmaşası yaşandığı görülüyor.
Videoyu çeken Büyükada Prinkipo adlı kullanıcı, “Burası Büyükada. Burası bir ada. Adadaki araçlar artık trafik sorunu oluşturacak kadar artmış durumda. Görüntüler çok çirkin, çok üzücü,” diyerek tepkisini dile getiriyor. Görüntüler, adanın kendine özgü dokusunu kaybederek İstanbul’un herhangi bir ilçesindeki yoğun bir sokağa dönüştüğünü acı bir şekilde gösteriyor.
Tepkileri büyüten asıl neden ise Adalar Belediyesi’nin attığı adımla ortaya çıkan çelişki oldu. Kısa bir süre önce Adalar Belediye Meclisi, uluslararası “Cittaslow (Sakin Şehir)” ağına katılım için başvuru yapılmasını oy birliğiyle onaylamıştı. Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, başvuru sonrası yaptığı açıklamada, “Adalar’ın eşsiz değerlerini koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak en büyük sorumluluğumuz. Bu başvuru, hepimizin daha huzurlu, sağlıklı ve gururlu bir yaşam sürmesi için atılmış ortak bir adımdır,” ifadelerini kullanmıştı.
Ancak sokaklardaki bu görüntüler, başkanın sözleri ile adanın mevcut durumu arasındaki derin uçurumu ortaya koydu. Ada sakinleri ve ziyaretçiler, sosyal medyada yaptıkları yorumlarda yönetimi sert bir dille eleştirdi. Bir kullanıcı, “Akpolat, sen önce şu görüntüleri bir hallet. Söylediğin her söz yalan dolan. ‘Sakin Şehir’ hedefiyle bu kamyon trafiği nasıl bir arada olabilir?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Vatandaşlar, bu durumun yeni olmadığını ancak sorunun giderek büyüdüğünü ve yetkililerin duruma kayıtsız kaldığını iddia ediyor. Adaların ruhunu ve geleceğini tehdit eden bu kontrolsüz motorlu araç yoğunluğuna karşı acil önlem alınması beklenirken, “Sakin Şehir” unvanına aday bir ilçede bu manzaraların yaşanması, hem ada halkı hem de İstanbul halkı için büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Kamuoyu, Adalar Belediyesi’nden lafta kalan projeler yerine, adanın kimliğini koruyacak somut adımlar atmasını bekliyor.
