İstanbul’un gözbebeği Adalar, 20 yıldır orman arazisi üzerinde kaçak olarak faaliyet gösterdiği iddia edilen hayvan barınağıyla çalkalanıyor. Adalar Belediyesi’nin konuya ilişkin sessizliği ve şeffaf bir açıklama yapmaması, hayvanseverlerin ve kamuoyunun tepkisini çekerken, toplanan bağışların akıbeti ise belirsizliğini koruyor.
Büyükada’da yaklaşık 20 yıldır hizmet veren ve “Adalar Belediyesi Hayvan Barınağı” olarak bilinen tesisin, aslında ormanlık alanda yer aldığı ve Orman Bölge Müdürlüğü’nden gerekli tahsislerin yapılmadan, yani kaçak olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Belediyenin Fen İşleri Müdürlüğü tarafından 2024 yılı sonlarında ilgili kurumlara gönderdiği resmi yazılar da bu durumu teyit eder nitelikte. Yazılarda, barınağın bulunduğu arazinin tahsisi için talepte bulunulması, yıllardır süregelen usulsüz durumu gözler önüne seriyor.
Orman Bölge Müdürlüğü’nün alanı boşaltma talebine ve barınağın statüsüyle ilgili ciddi iddialara rağmen Adalar Belediyesi, sanki ortada bir sorun yokmuş gibi davranmaya devam ediyor. Belediyenin desteklediği ve gönüllü dernekler tarafından düzenlenen kermeslerle hayvanlar için bağış toplanıyor.
En son, 22 Haziran’da (yarın) Büyükada Atatürk Meydanı’nda düzenlenecek olan kermes, sosyal medya üzerinden “Adalı Hayvanseverleri Kermes’e Bekliyoruz” başlığıyla duyuruldu. Duyuruda, elde edilecek gelirin “Büyükada Sahipsiz Köpek Bakımevi’ndeki köpekler için satın alınacak kaliteli mamalar ve etkili antiparaziter tedavi için kullanılacağı” belirtiliyor.
Yıllardır “Belediye Barınağı” adı altında faaliyet gösteren kaçak bir yapı için nasıl bağış toplanabilir?
Toplanan bu bağışlar ve alınan hibeler nereye harcanmaktadır? Bu harcamalara ilişkin faturalar neden kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmamaktadır?
Belediye, madem bu barınak resmi değil, neden bugüne kadar yasal gereklilikleri karşılayan modern bir hayvan bakımevi inşa etmemiştir?
Dikkat çeken bir diğer nokta ise, skandalın ortaya çıkmasının ardından belediyenin söylemlerinde “Adalar Belediyesi Barınağı” ifadesi yerine “sokak hayvanları” gibi daha genel ifadeler kullanmaya başlamasıdır. Bu durum, belediyenin yasal sorumluluktan kaçma girişimi olarak yorumlanıyor.
Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği, modern bir hayvan bakımevinin nasıl olması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Yönetmeliğe göre bir bakımevinde; karantina ünitesi, hasta bakım bölümü, ameliyathane, yavrulu anne bölümü, mutfak, veteriner hekim odası gibi birbirinden ayrı ve hijyenik birimler bulunmak zorundadır. Zeminlerin dezenfeksiyona uygun, su ve drenaj sistemlerinin yeterli olması, hayvanların refahı için geniş ve gölgelikli alanların oluşturulması gibi birçok detaylı kriter bulunmaktadır.
Ancak Büyükada’daki mevcut barınağın bu şartların birçoğunu karşılamadığı, ormanlık alan içinde derme çatma bir yapı olduğu iddia ediliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “belediyeler barınakları devralsın” yönündeki genel yaklaşımına rağmen Adalar Belediyesi’nin bu konuda somut bir adım atmaması ise endişeleri daha da artırıyor.
Hayvanseverlerin iyi niyeti ve cömert bağışları, idari bir belirsizlik ve şeffaflık eksikliği nedeniyle gölgelenirken, Adalar’daki can dostlarımızın kaderi belirsizliğini koruyor. Kamuoyu, Adalar Belediyesi’nden acilen kaçak yapılaşma iddialarına, toplanan bağışların akıbetine ve hayvanların geleceğine dair net ve tatmin edici bir açıklama bekliyor.