İstanbul’dan gelip Adalar’a çöreklenen mafya bozuntularının Büyükada, Heybeliada, Kınalıada’da kıyı şeritlerini resmen gasp edip plaj /mesire yeri adı altındaki talanına şimdi de Burgazadası’nda bulunan Madam Martha Koyu eklendi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, Burgazadası’ndaki 1. Derece Doğal Sit alanı olan Madam Martha Koyu’nu açık artırma yoluyla ihaleye açtı. Kullanım şeklinde ‘açık çay bahçesi, restoran, turistik tesis’ yazan ihalenin muhammen bedeli 17.500 TL olarak açıklandı. İhaleye yönelik açıklamada bulunan Martha Koyu Dayanışması, Koy’un dokusunun bozulmaması için mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdiler.
İstanbul Burgazadası’nda Madam Martha Koyu’nu da içine alan yaklaşık 56 dönümlük arazinin özel kişilere devredilmesi, halkın kıyı kullanım hakkının elinden alınması ve ücretli hale getirilmesi, doğal ve kültürel yaşamın tahrip edilmesi endişeleri Burgazada’da ve tüm Adalar’da tepkilere neden oldu. İstanbul’un Adalar ilçesinde Burgazadası’nda yer alan ve 1. Derece SİT alanı olan Madam Martha Koyu, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yapılan “açık teklif usulü” ihaleyle kiralamaya açılacak. 27 Ağustos tarihinde yapılan ilanı takiben 15 Eylül (çarşamba) günü ihale gerçekleşecek.
Cumhuriyet Gazetesi’nden Yaprak Akbaba’nın haberine göre, 2006 yılında adadaki Hazine’ye ait bir başka araziyle trampa edilerek Silahtarağa Vakfı’na devredildi ve böylece Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolüne geçti. Madam Martha Koyu’nun da içinde yer aldığı toplam 56 dönümlük arazi Koy’dan Kalkapazankaya’ya kadar uzanan çok geniş bir bölgeyi kapsıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 27 Ağustos tarihinde yayınlanan ihale 15 Eylül (Çarşamba) günü gerçekleşecek. Müdürlüğün sitesinde yer alan ihale ilanına göre Madam Marta Koyu’nun kullanım şekli ‘açık çay bahçesi, restoran, turistik tesis’ olarak belirtildi. İhalenin muhammen bedeli ise aylık 17 bin 500 TL olarak açıklandı. 79 ada 6 parsel sayılı yer, 15 Eylül’de düzenlenecek ihale ile kiralanacak.
Madam Marta Koyu’nu korumak için Burgazadalıların oluşturduğu sivil bir inisiyatif olan Madam Marta Koyu Dayanışması ile ihalenin iptal edilmesi için girişimlerin başlatıldığını söyleyen avukat Can Bıçakcı, 2019 yılında da Koy’un, özel kişilere kiralanmasının ardından Dayanışma’nın mücadelesi ile özel işletme işgalinin sınırlı kaldığını ve koyun dokusunun bozulmadığını aktardı. Bıçakcı, bu sefer yapılan ihalenin Koy için daha tehlikeli olduğunu vurgulayarak, bu ihalenin önceki ihaleden farkını “Restoran ve turistik tesis şeklinde bir ibare de var’ sözleriyle anlattı.
Avukat Bıçakcı, kıyı kesiminin bu şekilde kiralanmasının Anayasaya ve Kıyı Kanununa aykırı olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Ayrıca bu ihale özelinde ihale şartnamesinde de bir sürü usulsüzlükler bulunuyor. Kira süresi açık bir şekilde şartnamede belirtilmemiş, kiralanan yerin krokisi dahi şartname ekinde yer almıyordu, ihtarname gönderilmesi akabinde krokiyi gönderdiler. 9 Eylül tarihinde Adalar Vakfı yürütmeyi durdurma talebiyle iptal davasını idare mahkemesinde açtı. Mahkemeden bu hukuksuz ihalenin durdurulmasına yönelik yürütmeyi durdurma kararı vermesini bekliyoruz.”
İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Cem Dalyan ise Koy hakkında şunları kaydetti:
“Madam Marta Koyu, İstanbul yakınındaki en önemli deniz çayırlarına sahip, doğal zenginliğe sahip bir alan. Deniz çayırları, deniz ekosistemi için büyük önem taşır. Neredeyse bütün canlılık bununla başlar. Ayrıca Marta Koyu’nda 5-6 metre derinlikten sonra, kum zemin üzerinde yayılan ufak taşlar var. Bunlar, aralarda yaşamayı seven, özellikle omurgasız türler için muhteşem bir yaşam alanı. Bu nedenle, çok acil olarak Marta Koyu koruma altına alınmalı. Yoksa biyo-çeşitliliğimizin büyük bir kısmını çok yakın bir zamanda kaybedeceğiz.”