Adalar’da hoş olmayan görüntülere şahit oluyoruz. Adalar’da bulunmaması gereken, Marmara’nın incisi dediğimiz Adalarımıza yakışmayan Çevik Kuvvet, bağıranlar, çağıranlar, göz altına alınan samimi olduğuna inandığım siyasi görüşü ne olursa olsun Adalılar, İBB, İETT ile yapılan toplantılara katılıp bana göre şov yapan ancak eylemlerde görünmeyen bazı yandaş, samimiyetsiz, kendi menfaatlarını ön plana çıkaran STK’lar, toplantıları umursamayan, yerel halkın fikirlerini hiçe sayan İBB, İETT, Adalar Belediyesi Başkanı, yöneticiler vs. vs…
İETT’nin ada dokusuna uymayan devasa minibüslerinin Büyükada’da protesto edilmesinden bahsediyorum. 1.5 yıl önce bu minibüslerin Adalara geleceğini ve toplu taşımada kullanacağını yazmıştık. Teknik konulara girmeyeceğim, merak eden okurlarımız daha önce yaptığımız haberleri okuyabilirler. 11.5 MİLYON UERO para ödenen araçlar Adalar’da öyle yada böyle çalışacak.
Peki bu süreçte tüm şuçlu İBB Başkanı İmamoğlu mu, İETT’mi? Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat’ın ve Adalar’daki bazı STK’ları hiç suçu yok mu? İBB ile aynı siyasi görüşün uzantıları olan bazı STK’ların daha önceki toplantılarda içiçe olduğu, yetkililerin sanki bu STK’ların Adaların tamamını temsil ediyor izlenimine sahip olması, yetkililerin bazı STK’ların kendi menfaatleri doğrultusunda hakerket ettiğini görmesi, “bunlar bizden, bir şey olmaz” zihniyeti, İBB, İETT yetkilileri tarafından dikkate alınmamasının yegane nedeni olarak görüyorum. Nitekim İETT Müdürü geldiğinde yapılan toplantılardaki STK’ların çoğu eylemlerde yok, sesleri çıkmıyor!
Neden acaba..!
Seçim öncesi “bu araçları adaya sokmam gerekirse önüne yatarım” diyen “ada çocuğu” Başkan Akpolat, daha 3 ayda eski başkan Erdem Gül’ün’ 3 katı doğruları konuşmayıp halkı kandırması, mesela Mayısın 12’si gibi açılan belediye Whatsapp grubu vardı. Başkan yardımcısının açtığı grupta 14’ünde bir duyum aldık 15’inden itibaren bu minibüsler kullanılacakmış, doğru mu diye yazılıyor, cevap gelmiyor, 20 küsür gündür aktif olarak kullanılan grup o gece kapatılıyor.
Bugün bir bakıyoruz ki garajdan çıkacak araçların üzerlerine kabristan ziyaret servisi ve evde sağlık hizmetleri servisi yazılmış. Garajdan çıkarmak için böyle yazılmış, aracın evde sağlık hizmeti için kullanıldığı falan yok. Halkı alenen aldatmak değilde nedir bu? Bence suçun büyük bir bölümü ada halkını kandıran, İBB’ye bu araçların çalışması için garanti verdiğini düşündüğüm Akpolat ve tayfasının, atların telef olduğu süreçteki gibi bu sürecin de baş müsebbimi olduğunu düşünüyorum. Belediye başkanı olmak için her kılığa giren bu şahsa zerre güvenmiyorum.
“Atları özgürlüğüne kavuşturacağız” adı altında atların çoğunun telef olması, bu süreçte “masamı ahırlara koydum” diyerek tüm sorumluluğu üstüne alan, at üstünde devamlı pozlar verip daha sonra verdiği pozları/resimleri bir gecede sosyal medya hesabından silen, hayvan dostuyum deyip domuz avına çıkan, domuzla çektirdiği resimleri sosyal medaya hesaplarından paylaşan daha sonra resimleri silen Başkan Akpolat, seçim öncesi bu araçları adaya sokmam, önüne yatarım demişti..! Başkan Akpolat aslında araçların önüne yatsa kendisi için güzel bir şov olurdu.
Madam Marta’da kıyılara sahip çıkmak için dalgıç olan, Heybeliada Çamlimanı’nda yeşile ve doğaya farkındalık yaratmak için göbek atarak mesaj veren başkanın, Adalara zorla sokulan “azman minibüs”lerde sınıfta kaldığı için bu konudaki mesajını nasıl verecek diye merak etmiyor değiliz? Acaba İskoç KİLT’i giyerek mi, yoksa Köçekler gibi dans ederek mi?
Adalar Belediyesi’nin meclis üyelerine gelirsek, neredeler? Heykeltraşı sokağa atmak için alanda nerdeyse nöbet tutan meclis üyeleri, mesela İETT şöförü Heybeliadalı meclis üyesi, gerçi bu meclis, üyeleriyle birlikte ayrı bir felaket.
Aklıma gelen bir kaç soru var..
Ben tam aksi düşünüyorum adadaşlarım
Ada halkı olarak, yetkililerden ivedilik ile ada ile Ana karayı bağlayacak bir proje istiyoruz. Diversity’i kucaklamak, kültürümüzü zenginleştiren; Afgan, Pakistanlı, Suriyeli, Anadolulu ve daha bir çok milletten kardeşimizi Adamızda ağırlamak ada halkının (Yüzde 90’ımızın, istemeyenler faşist troller) en büyük isteğidir. Yetkililerden ivedilikle çözüm bekliyoruz. Adanın çeşitliliğe ihtiyacı var! Marmaraydan hemen sonra da ada içi ulaşımı kolaylaştırıcı çözümler istiyoruz, metro, tren, otobüs gibi. Ada halkının sesini duyun Türkiye Milleti!