kadıyoran yokuşu

Büyükada Kadıyoran Yokuşu gerçekten çok özel bir yerdir. Adabüs ile gelirken önce Tepeköy durağını dolanırsınız. Otobüs başlangıçta oldukça doludur; günübirlikçiler genellikle bu otobüse binmez. Erdal Bakkal ve İHL Lisesi duraklarında yolcuların çoğu iner. Herkes birbirini tanır, selamlaşır. Canları isterse, geveze yaşlı teyzeler eski günlerden hikâyeler anlatır. Ada yaşamının güzelliği de...
Bir zamanlar, Büyükada’da Kadıyoran yokuşunun üst kısmında, küçük bir evin geniş bir bahçesi vardı. Bu bahçede yıllar önce dikilmiş erik, kayısı, yenidünya, nar, ayva, dut, incir, vişne ve zeytin ağaçları bulunurdu. Her yıl bu ağaçlar az ya da çok meyve verir, bahçeye ayrı bir bereket katardı. Eskiden bu küçük evde...
Her yıl yaz aylarında sığındığımız, denize hayli uzak Kadıyoran yokuşundaki bu küçük Büyükada evi, birçok dostumuzun hayalinde birer kartpostal manzarasına dönüşüyor. Hanım’ın dedesinden kalma, asırlık taş bir yapıda kaldığımızı duyunca, zihinlerinde hemen “Şakir Paşa’nın köşkü” canlanıyor: Hristos Tepesi’nde, üç katlı, verandasından denize nazır, salonda piyano bulunan, salkım saçak begonvillerle çevrili,...