Gezi olayları davasından hüküm giyen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumu Türkiye’de bir ilke sebep oldu. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Atalay’ın bireysel başvurusunda verdiği hak ihlali kararı çerçevesinde dosyayı görüşen Yargıtay 3. Ceza dairesi, AYM’nin kararına uymama kararı aldı.
İhlal kararının anayasaya aykırı olduğunu, AYM’nin yetki sınırlarını aştığını, ceza dairesi üyelerinin tehdit edildiği belirten 3. Ceza Dairesi, ihlal kararına imza atan AYM üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmaya da karar verdi. Daire, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için gerekli işlemlerin yapılması amacıyla kararın bir örneğini TBMM Başkanlığı’na da gönderdi.
Kararda, “AYM bireysel başvuru kararlarında, anayasal veya yasal bir yetkisi olmamasına rağmen hiçbir organ tarafından denetlenmememin vermiş olduğu rahatlıkla da, içtihat yoluyla anayasal yetkisini sürekli artırmak ve kötüye kullanmak suretiyle kendisinin, daha önceden norm denetimi görevi sırasında sıkça dile getirilen yasama organı üzerinde vesayet organı olduğuna yönelik eleştirilerin, bireysel başvuruya ilişkin yetkinin verilmesi üzerine yüksek mahkemeler dahil tüm yargı üzerinde de ortaya çıkmasına neden olmuştur” denildi. Kararda “Anayasa’nın 14. maddesinin yargı organlarının kararları ile belirlilik ve öngörülebilirliği sağlayacak şekilde yorumlamaya elverişli olmadığını söylemenin isabetsiz olduğu ve açık bir şekilde TCK’nın 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 320. maddeleri ile 310. maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçların, Anayasa’nın 14. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden, pek çok kanlı terör eylemi ile irtibatlandırılan ve haklarında yukarıda sayılan mutlak terör suçlarından soruşturma veya kovuşturma bulunup, henüz yakalanamayan ve kırmızı bültenle aranan Fethullah Gülen, Şerif Ali Tekalan, Recep Uzunallı, Adil Öksüz, Ekrem Dumanlı, Cemil Bayık, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Sabri Ok ve Ali Ekber Doğan ve bunlar gibi şüpheli ya da sanıkların, milletvekili seçilmelerinin, yemin ederek göreve başlamalarının ve TBMM’ye girmelerinin önü açılır ki bu durumun hukuken isabetli olduğunu savunmanın izahı kabil olduğunu söylemek mümkün değildir” ifadeleri kullanıldı.
SİYASİLERDEN PEŞ PEŞE AÇIKLAMALAR GELDİ
Yargıtay’ın kararı siyasetin de gündemine oturdu.
*AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül: “Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir. Yargı hakemdir, sorunları çözer. Her kurumun kaynağını milletten alan yetki ve fonksiyonunu hukuk çerçevesinde kullanması esastır.”
*AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı: “Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez.”
*CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grubu ile olağanüstü toplantı yaptı. Özel, “Bu karar düpedüz bir darbe girişimi. Buna kim direnirse arkasında CHP’yi bulacaktır. Genel Kurul’da adalet oturumu yapılmasını istiyoruz. Bu teklifimiz reddedilirse biz adalet oturumunu Meclis’te sürdüreceğiz” dedi.
*MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız: “Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizm de bulunamaz. Yasama organın yerine geçerek norm da ihdas edemez, anayasayı yeniden yorumlayamaz. Suç ve ceza politikasını belirlemek, kanun koyucunun, TBMM’nin takdirindedir.”
*İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu: “Yargıtay’ın AYM kararına uymaması hukuken izah edilemezken AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması ‘Artık Türkiye’de hiçbir vatandaşın hukuk güvenliğinin kalmadığı’ anlamına gelir.”
Öte yandan Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulu olağanüstü gündemle toplanacak.
AYM önünde eylem yapan gazetecilere Özel de destek verdi. D Yavuz ÖZDEN Milliyet
AYM ‘DEZENFORMASYON YASASI’NI GÖRÜŞTÜ: DÜZENLEMENİN İPTAL İSTEMİ REDDEDİLDİ
Anayasa Mahkemesi (AYM), kamuoyunda “Dezenformasyon Yasası” olarak bilinen ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nla Türk Ceza Kanunu’na (TCK) eklenen 217/A maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin CHP’nin yaptığı başvuruyu görüştü. 18 Ekim 2022’de yürürlüğe giren yasa ile TCK’nın 217/A maddesine ekleme yapılarak “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu ihdas edilmiş ve bu suçu işleyenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülmüştü. Yüksek Mahkeme, düzenlemeyle ilgili iptal ve yürürlüğü durdurma talebini oy çokluğuyla reddetti.
Basın meslek örgütleri, AYM’de iptal talebi görüşmeleri sürerken AYM binası önünde nöbet tuttu. Eylem yapan gazetecilere CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, destek verdi. Özel burada yaptığı açıklamada gazeteci Tolga Şardan’ın iptali istenen madde nedeniyle tutuklandığını hatırlatarak “Gazetecileri tutukladıkları memlekette ne yabancı sermaye gelir ne güven endeksi yükselir. Eğer iptal edilmezse bunu olağandışı bir konu olarak gündemimize alırız” dedi. –ANKARA Milliyet