Beşiktaş için 23 Kasım, sadece üç maçın aynı anda oynandığı bir gün değil; aynı zamanda kulübün kadın sporlarına bakışını, eksiklerini, ışığını ve duyarlılığını bir arada gösteren özel bir tarihe dönüştü. Kadın futbol, kadın basketbol ve kadın voleybol takımları — üçü de sahaya çıkmadan önce “Kadına Şiddete Hayır” yazılı tişörtlerle ısınmaya çıktı. Skorlar, istatistikler, tribünler bir yana; bu duruş, günün en önemli ortak mesajı oldu.
Antalya’da başlayan hikâye günün en iyi performanslarından birine sahne oldu. Beşiktaş kadın futbol takımı, ilk yarısı 1-1 sonuçlanan maçta 1207 Antalyaspor’u ikinci yarıda baskısıyla boğdu ve sahadan 5-1’lik etkileyici bir galibiyetle ayrıldı. Yeni transferlerden Ece Tekmen’in kısa sürede 11’e yerleşmesi takıma dinamizm katarken, Sevgi Çınar’ın son bölümde oyuna dahil olması hücumu esneten bir dokunuş oldu. Sezon başında 11’de düşünülmeyen Yeliz Açar’ın ise son haftalarda ilk 11’in vazgeçilmezi hâline gelmesi, teknik ekip değişikliği sonrası yaşanan en olumlu kırılmalardan biri. Sarp Yiğit hocanın takımla kurduğu bağ sahaya net şekilde yansıyor. Antalya deplasmanında takımı destekleyen taraftar yine görevini yaptı; ancak ligin ortasına gelinmişken Beşiktaş armasını taşıyan bir kadın futbol takımının hâlâ göğüs sponsoruna sahip olmaması, üzerine bir de sık değişen teknik kadro ve yönetim tercihleri eklenince uzun süredir istikrarın sağlanamamasının temel nedeni olarak duruyor.
Akatlar’da oynanan Beşiktaş BOA – Emlak Konut maçında ise tamamen zıt bir tablo vardı. Beşiktaş BOA daha ilk çeyrekte 24-8 geriye düşerek oyundan koptu. Set hücumları yine Fasoula üzerinden boyalı alana top indirerek başladı; ancak rakibin pota altını kapatmasıyla hücum tamamen tıkandı. Dış şutlarda yalnızca 4 isabet bulunabilirken, rakip tam 15 üçlükle oyunu domine etti. En dikkat çekici detay ise WNBA kariyerli ve takımın en tecrübeli ismi olan Sami Whitcomb’un böyle kritik bir maçta ilk 5’te başlamamasıydı. 2000 kişilik salonda yalnızca 60-70 taraftarın bulunması, Akatlar’ın o eski baskılı atmosferinden eser olmadığını gösteriyordu. Basketbol şube sorumlusu Özkan Arseven ile icra kurulu üyesi Ali Berke Tükenmez’in takımı tribünden takip ederken, hakem performansı da maça damgasını vurdu. Öyle ki verilen bariz hatalı bir karara iki takımın hocaları aynı anda itiraz ederek kararın yanlış olduğunu dile getirdi. Maç 99-70 kaybedildi; günün en ağır sonucu da burada alındı.
Günün en dramatik geri dönüşü ise voleybol sahnesinden geldi. Beşiktaş, THY karşısında ilk seti 25-9 kaybederek maça kabus gibi başladı. Ancak ikinci sette kurtarılan set sayısı ve ardından gelen 31-29’luk uzatma galibiyeti, maçın psikolojisini tamamen tersine çevirdi. Bu kritik andan sonra Beşiktaş oyunu kontrol ederek üçüncü ve dördüncü setleri kazandı ve sahadan 3-1 galip ayrıldı. Böylece üç maçlık mağlubiyet serisi sona erdi ve sezonun yedinci maçında üçüncü galibiyet alındı. Takımın sembol isimlerinden Julia Szczurowska, 27 sayı ile yine maçın en skorer oyuncusu olurken, tribündeki düşük katılım bu galibiyete gölge düşüren tek unsurdu. Kadın voleybol takımının da tıpkı futbol takımı gibi hâlâ sponsorsuz oynaması ise destek eksikliğinin en somut göstergelerinden biri.
23 Kasım, üç farklı skorun birleşerek tek bir gerçeği hatırlattığı bir gün oldu:
Beşiktaş’ın kadın takımlarında potansiyel büyük, mücadele büyük, karakter büyük. Eksik olan, bu mücadeleyi sürdürülebilir kılacak istikrar ve destek.