Büyükada‘da her yıl düzenlenen geleneksel Huzur Toplantısı soru, görüş ve öneri bölümünde, eski meclis üyesi Hıdır Uvaçin’in konuşmasına Atilla Aytaç sert tepki gösterdi. Aytaç, ”Bu toplantı polemik yapma toplantısı olmasa gerek” dedi. Ayrıca Adalar Başsavcısı Ahmet Kurt’un “10-12 yaşında çocuk akülü araç kullanıyor” ifadesi toplantıya damgasını vurdu.
Burgazadası Gönüllü Evin’de gönüllü olarak hizmet ettiğini söyleyen bir vatandaş, evlerinin Marta Koyu’nda olduğunu, evlerinde yaşayamadıklarını, bu koya çadırları kuran insanların geceleyin çırılçıplak soyunduğunu, sahillerin işgal altında olduğunu, bununla ilgili yetkililere defalarca şikayet etmelerine rağmen bir sonuç alamadıklarını belirtti. Kendilerine verilen cevabın, oraları orman alanı vs. olduğu ve bir şey yapamadıkları türünde cevaplar aldıklarını söyledi ve yardım edilmesini istedi.
Kaymakam Hikmet Dengeşik soruya yönelik verdiği cevap da, orasının Vakıflara ait olduğunu, Burgazadası’nın ve Kınalıada’nın dört tarafından denize girildiğini, bütün sahillerin halka açık olduğunu, bunun anayasal bir hak olduğunu, bunun önüne geçmenin imkanız olduğunu belirterek ‘insanlara buraya gelmeyin diyemiyoruz’ ifadelerinde bulundu. Asıl sıkıntının ada sahillerinde insanların denize girebileceği, duş alacağı, tuvaleti ihtiyaçlarını giderecek yerlerin olmaması olduğunu ifade eden Dengeşik , bu sahillerde ki işgalleri sonlandırmayı çok ciddi bir şekilde düşündüğünü belirtti. Bu yerlerin bazılarının İBB’ye, bazılarının Hazineye, bazılarının ise ormana ait olduğunu ve belediyenin çok fazla bir şey yapamadığını belirtti. Sorunları çözmek için belki kamu adına çalışan bir dernek kurup denetimi sağlamak olabileceğini belirten Dengeşik , bu şekilde oradaki insanlara en azından düzeni sağlama ve sorumluluğu vermek adına yaralı olabileceğin altını çizdi.
Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç ise konuyla ilgili olarak, sahillerin devletin tasarrufu altında olduğunu, bunların Adalar Belediyesi’ne tahsis edilmesi için 2 yıldır uğraştıklarını, Büyükşehir Belediye Başkanı ile bu konu hakkında konuştuklarını ve başkanın buraları Adalar Belediyesi’ne devredin talimatına rağmen ilerleme kaydedemediklerini, buralarda belediyenin ne tür denetim yapılabileceğini kendisinin de bilmediğini ifade etti. Adalar Belediyesi’nin tasarrufunda olmayan bu yerlerle ilgili olarak şezlong işletenlere gittiklerinde kendilerinin ecrimisil ödedikleri, kiracı olduklarını söylediklerini belirten Aytaç, ecrimisil ile kiranın aynı şey olmadığını belirtti. Halkla yaptıkları görüşmelerde şezlongçuların aşırıya kaçmamak kaydıyla bir düzen getirdiklerini söylediklerini belirten Aytaç, halkın şezlongçular yokken buraların çok daha beter olduğunu söylediklerini belirtti. Aytaç ayrıca, buraların Adalar Belediyesi yetkisinde olması durumunda bir takım yönergeler çıkararak buraların işletilmesi söz konusu olabileceğini belirtti. Marta Koyu ile ilgili olarak Burgazadalıların rahatsızlıklarını çok iyi bildiklerini belirten Aytaç, konuyla ilgili rahatsızlıkları kurumlar olarak telafi etmek durumunda olduklarını belirtti.
Burgazada kültür ve Kalkınma Derneği Başkanı Hıdır Uvaçin söz aldı.
Uvaçin, Adalar genellikle rahatlıkla gezinebilen, yürümeyi birinci derecede ulaşım aracı olarak kullanılan bir bölge olduğunu fakat son zamanlarda akülü araçlar bilhassa devlet kurumlarına ait araçların caddelerde dolaştığını, akülü araçların en azından Büyükada’daki Saat Meydanı’nda veya Polis Merkezi’nden aşağı alınmaması, bazı şahısların Büyükada Recep Koç Caddesi’nin üzerinde dışarıya el arabaları, tenteler yapmaya çalıştıklarını, bunun da düzenini bozduğunu söyledi. Uvaçin, çadırlar konusunun Burgazadası’nın sorunu olduğunu, kendisinin geçmiş tecrübesine dayanarak Adalar’ın her noktasının belediyenin kontrolünde olduğunu ve belediye isterse Büyükşehir de dahil olsun bir tek karışı belediyenin izni olmadan kimsenin bir şey koyamayacağını belirtti. Uvaçin, belediyenin bu kişileri oradan atarken başka bir kişiye de ‘gel burada kal buradan para kazan’ teklifinde bulunamayacağının altını çizdi. Bisiklet sorununa da değinen Uvaçin, bisiklet olayının artık çarşılara kadar geldiğini, küçük adalarda bunun çok sıkıntı olmadığını ancak Büyükada’da ana caddede bisikletle gidip gediklerini, lokantaların olduğu yerde Recep Koç Caddesi’nde bunu özellikle sıkıntıya yol açtığını düşündüğünü belirtti. Başıboş hayvanların sokaklarda serbest bir şekilde dolaştığını belirten Uvaçin, sokak lambalarının en işlek caddelerde yanmadığını, Burgazadası Karakolu’nda bir komiser olmayışının da kendilerini üzdüğünü belirtti.
Hıdır Uvaçin’in konuşmasına Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’tan sert tepki geldi. Aytaç, ”Bu toplantı polemik yapma toplantısı olmasa gerek” dedi.
Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç, eski meclis üyesi Hıdır Uvaçin’in konuşmasına sert tepki gösterdi. Aytaç, Uvaçin’e cevabında şu ifadeleri kullandı. “Bu toplantı polemik yapma toplantısı olmasa gerek. Ama şunu söyleyeyim, iki yıllık süre içerisinde bir tane bisiklet ruhsatı vermedim. Verenler bugün şikayet etmesinler” dedi. Bisikletlerle ilgili ciddi çalışmalar yaptıklarını belirten Aytaç, kaçak bisiklet kullanımının hemen hemen önüne geçtiklerini belirtti. Recep Koç Caddesi’ne de nisan ayı itibariyle bisikletleri sokmayacaklarını, ayrıca Recep Koç caddesini, 23 Nisan Caddesi başlangıcı dan itibaren akülü araçların buralara girmesini engellemek için mantar bariyerlerle kapatmayı planlayıp ihaleye çıktıklarını belirtti. Geçen yaz Kınalıada’da bir uygulama yapıp akülü araçları toplamak istediklerini belirten Aytaç, Adaların ufak bir yer olduğunu ve hemen haber alınıp bütün araçların saklandığının altını çizdi. Aytaç konuşmasını şöyle sürdürdü.”Belki de Sayın Savcının yanından söyleyeyim suç işledik. Trafikte olmayan bir takım araçları aldık ama trafikte olmayan araçları alma yetkimiz yok değil mi Sayın Savcım ” dedi.
Koruma Kurulu’nun bir kararı olduğunu, heyet raporu getiren yurttaşlara plaka verdiklerini belirten Aytaç, heyet raporu almak eskiden zor olduğunu şimdi ise hemen hemen tüm hastaneler heyet raporunu verdiklerini belirtti. Yakaladıkları araçlara kabahatler kanunundan 200 lira ceza kestiklerini ve karşıya götürüp sahibine teslim etmek zorunda olduklarını belirten Aytaç, “Maltepe’de teslim ediyoruz. Aynen geri geliyor. Vapura bindiriliyor ve geri geliyor. Yani verdiğimiz mücadelenin gerçekten bir altyapısı da yok” dedi.
Adalar Kaymakam V. Hikmet Dengeşik ise,
Belediyenin ve polisin bazı araçlarının mecbur trafikte olaması gerektiğini ancak ulaşım olarak kullanılan akülü araçların kesinlikle ana caddelere girmemesi gerektiğini belirtti. Kendisine ait akülü aracı mümkün olduğu kadar kullanmadığını belirten Dengeşik, bisiklet ve akülü araçların belli bölgelere girmemeleri gerektiğini söyleyerek bu sene katı bir şekilde bazı yaptırımlar uygulayacaklarının altını çizdi. Bisikletlerin teslim edilecek alanın bisiklet dükkanının önü olmaması gerektiğini söyleyen Dengeşik, esnafın da mağdur edilmeden bu kargaşayı önlemek durumunda olduklarını belirtti. Dengeşik bisikletler için,” Oradan satış yapabilirsin. Başka bir yerde teslim edilir. Bu uygulamaya mutlaka geçmek lazım. Yazık insanların ne suçu var esas olan insandır” dedi. İnsanların para kazanacağım diye olmadık işler yaptıklarını söyleyen Dengeşik, bazı insanları limitleri sonuna kadar kullandıklarının altını çizdi. Dondurmacıların tezgahları içeriye alınması yönünde bazı uygulamalara başlayacaklarını belirten Dengeşik, kurallara uymayan faytoncular için vatandaşa ‘resimlerini çekin kurumlara gönderin’ çağrısında bulundu.
Adalar Başsavcısı Ahmet Kurt “10-12 yaşında çocuk akülü araç kullanıyor”
Adalar Başsavcısı Ahmet Kurt’un toplantıda söylediği “10-12 yaşındaki çocuk akülü araç kullanıyor” ifadesi ise toplantıya damgasını vurdu.
Savcı Kurt konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bu konuyla ilgili benim de dikkatini çeken bir husus var. Bu elektrikli motorlar çocuklar kullanıyor bunu. Yetişkinler bunları çocukları veriyorlar. Ben yakın zamanda bir kaç ay önce yaşadığım bir olayı sizle paylaşmak istiyorum. Ben ………. oturuyorum. Akşam üstü yürüyüşe çıktım. Bir hanımefendi kendi arkada oturuyor önde 10-12 yaşında erkek bir çocuk kullanıyor aracı, kullandığını görünce nazikçe uyardım. Hanımefendi o duyarlılığı göstermeyince kim olduğunu söyledim. Bunun yasal olarak veya trafik boyutunda ceza gerekebileceğini, trafikten men edilebileceğini keza onuda geçtik o çocuğun güvenliği ve üçüncü insanların, vatandaşlarımızın can güvenliği açısından sakıncalı olduğunu söylediğinde bana ‘savcıysan savcısın ne yapalım’ gibi hakaretvari bir takım davranışlar sergiledi” dedi
Ahmet Kurt, vatandaşı uyararak konuşmasına şöyle devam etti; “bunu görürseniz lütfen sizden bir vatandaş olarak ricam, cep telefonu hepimizde var, akıllı telefonlar, plakası ile beraber üstünde çocuk veya yetişkin olmayan birisi fotoğrafını çekelim emniyet birimlerince bunu paylaşalım. Yani bunlar bir sefer olur trajik şeyler bir sefer olduktan sonra ne önlem alırsak alalım anlamı yok. Ondan sonra acı şeyler olmaması için bu konuda ben özellikle sizlerden ricada bulunuyorum. Hassas olalım bu konuda” dedi.
Maden Mahallesi Muhtarı Rafet Garip;
Nizam ve Maden Mahallesi Muhtarlığı adına söz alarak, Bir hafta önce yaşanan Nevruz ile ilgili bir dedikodu duyduklarını, 10-15 kişinin kendisine silahlı ve bomba düzenekli bazı kişilerin yakalandığı söylediklerini belirterek bilgi istedi. Garip ayrıca İstanbul Emniyet Müdürlüğü karşıdan Kartal’dan Bostancı’dan Karaköy’den Adalar’a kalkan gemilerde herhangi bir tedbir alıp almadığını hakkında bilgi almak istediğini belirtti.
Garip’in sorusunu Adalar İlçe Emniyet Müdürü Adil Uğur Bilgili cevap vererek
Adalar’a giriş noktasının iskeleler olduğu, her feribot, şehir hatları ve Mavi Marmara diğer ulaşım araçları geldiğinde arkadaşlarımız iskelelerde ‘tanıdığı adalıya selam vermek şeklinde tanımadığına kim olduğunu sormak’ aldığımız kararlar neticesinde durumundan şüphe arzedenler hakkında üst araması şeklinde uygulamalar yaptıklarını. Nevruz döneminde yoğun bir uygulama yaptıklarını, Adalar’da bahsedilen gibi bir olayın olmadığını, İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde de tüm iskelelerde görev yapacak personel görevlendirmesi yapıldığını belirtti.
Heybeliada Ortaokulu Müdürü Tuncay Barış ise,
Emniyet Müdürülüğü’nün nezdinde başta çocuk polisi olmak üzere tüm arkadaşlara teşekkür ederek gayet özverili bir şekilde çalıştıklarını okulumuz yeri itibariyle adanın uç tarafında yer aldığından yaz dönemi ile beraber gelen giden sayısının arttığını, arkadaşların biraz daha sık bir şekilde okulun etrafında, çevresine gezmesini istediğini belirtti. Barış, okulun elektrikle ilgili sıkıntısı olduğunu, bahçe lambaları, aydınlatma ile ilgili bir sıkıntıların olduğunu bunları belirtmek istediğini söyledi. Barış’ın bu istekleri ilgili polis birimi tarafından not alındı.
Eski meclis üyesi Müslim Şahin söz alarak,
Karşıdan bir malzeme geldiğinde Adalar Belediyesi’nin çıkarma gemisi ile ilgili belirli izinleri alınarak getirildiği, bunların içinde adaya ne geldiğini kontrol altına alınması için emniyet ile belediyenin beraber bir çalışma yapması gerektiğini söyledi. Bisiklet ve akülü araçların daha sıkı bir denetime tabi tutulmasını istedi.