BASINA VE KAMUOYUNA DUYURULUR

BASINA VE KAMUOYUNA DUYURULUR
Yayınlama: 27.01.2012
Düzenleme: 10.05.2012 16:27
A+
A-

BASINA VE KAMUOYUNA DUYURULUR

Son zamanlarda Ulusal ve Yerel Basında “BAŞKANA MOBBİNG SUÇLAMASI” başlıklı gerçeği yansıtmayan haberler yayınlanmaktadır. Bu sebeple aşağıdaki açıklamaların yapılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Öncelikle haberlerde bahsi geçen karar Adalar Belediyesi’ne tebliğ edilmediği için içeriği ve dayandığı gerekçeler bakımından açıklama yapmak bu aşamada mümkün görülmemektedir.

1- Adalar Belediye Başkanı toplumda ve çevresinde saygınlığı olan, Emekli bir Mülki İdare Amiri olup aynı zamanda hem bir bilim adamı hem de Adalar Belediyesi Belediye Başkanı olma sıfatı ile siyasi bir kimliğe sahip, kamunun güvenine mazhar olmuş üst düzey bir yöneticidir. Tüm yaşantısı, Ülkemizin her köşesinde halka hizmetle, başarı ve onurla geçmiş, halen de öyle geçmektedir. 27 yıl 10 ay Mülki İdare Amirliği yaptıktan sonra, çeşitli üniversitelerde öğretim elemanı olarak çalışmış, 1996-2001 yılları arasında Adalar Kaymakamlığı görevini yerine getirmiş ve 29 Mart 2009’da yapılan yerel seçimlerde Adalar Belediye Başkanlığı görevine Adalılar’ca seçilmiştir.

2- Hakkında şikayette bulunan görevli daha önceden Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu tarafından tanınmamaktadır. Şikayetçi Aynur ALYANAK hakkında yapılan soruşturma dosyaları incelendiğinde, 1990’lı yıllardan bugüne kadar; Söz konusu kişi hakkında eski Belediye Başkanlarından Recep Koç döneminde 1 kez, Av. Can Esen döneminde 14 kez, Çoşkun Özden döneminde ise 3 kez, mesaiye riayet etmediği, Belediye Başkanı, Başkan Yardımcısı ve çalışma arkadaşlarına sözlü olarak saygısızlık ettiği, Kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini sürekli olarak bozduğu gerekçeleriyle 18 KEZ soruşturma açıldığı; bu soruşturmaların sonucunda uyarma ve kınama cezası aldığı, alışkanlık haline gelen davranışları yüzünden çeşitli disiplin cezaları almadığı hallerde dahi iddiaların aksine müsamaha gösterilerek sözlü veya yazılı olarak uyarıldığı görülmüştür.

2009 yılı Nisan Ayı sonrasında ise ilgili kişi hakkında; mesaiye riayet etmediği, kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini sürekli olarak bozduğu gerekçeleriyle 3 kez soruşturma açılmıştır. Aldığı uyarma ve kınama cezalarına itiraz eden Aynur ALYANAK idari yargıya başvurmuştur. Mahkemece, “isnad edilen fiilin sübuta erdiği açık olup, kusurlu fiilin karşılığı olarak tesis edilen UYARMA ve KINAMA cezalarında hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği ve davanın reddedildiği, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, yapılan işlemlerin yasal olduğu” belirtilerek Aynur ALYANAK aleyhine karar vermiştir. Söz konusu kişi ilgili birim amirlerince defalarca sözlü ve yazılı olarak uyarılmasına rağmen ısrarla ve kararlı bir şekilde 657 sayılı Kanunun 99. ve 100’üncü maddeleri gereğince belirlenmiş olan çalışma saatlerine riayet etmemiştir. Ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 8’inci maddesi’nde yer alan “Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlarıyla göstermek zorundadırlar. Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır.” İlkelerinin aksine Aynur ALYANAK kurum içinde ve dışarıda defalarca mesai arkadaşlarına sözlü olarak sataşmıştır. Bu hüküm gereği, memuru güven ve itibarını sarsacak nitelikteki davranışlarından dolayı yazı ile birim amiri tarafından uyarılmıştır.

Bunun yanısıra söz konusu kişi tarafından sürgün yeri olarak nitelendirilen Kınalıada Zabıta Hizmet Birimi de tüm diğer Adalarda olduğu gibi Belediyemizin yerinden yönetim ilkesine uygun olarak halkımıza doğrudan ulaşmak amacıyla hizmet verilen ve şikayetçi dışındaki personelimizin de görev yaptığı bir birimdir. Çalışma düzeni konusundaki profili yukarıdaki bilgilerden de anlaşılan bir personelin, bu Birimde çalışmaya başlamasını bir çok kişinin şahitliğinde baklava dağıtmak suretiyle kutlama konusu yapması iddialarının samimiyeti hususunda önemli bir göstergedir.

Yukarıdaki açıklamalardan da açıkça anlaşılacağı gibi, Aynur Alyanak’ın Adalar Belediye Başkanına yönelttiği suçlamaların gerçekleri yansıtmadığı gözükmektedir.

3- Haberde bahsi geçen Meral AK isimli personel ise, hakkında yapılan şikayetler sonrası yapılan incelemede, ihaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak v.b. fiilleri işlediği gerekçesiyle görev başında kalması kamu hizmetlerinin gerekleri açısından sakıncalı olması nedeniyle ilgili yasa çerçevesinde görevden uzaklaştırılmıştır. Bu kapsamda Adalar Kaymakamlığı tarafından 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun gereğince 2009 yılında SORUŞTURMA İZNİ VERİLMESİNE karar verilmiştir.

Yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca hakkında ciddi iddialar bulunan bir memurun yapılan veya yapılacak olan soruşturmanın selameti açısından görevinden uzaklaştırılabileceği açıktır.

Başbakanlık Etik Kurulu tarafından gönderilen savunma talepli yazıyı aldıktan sonra bu işlem hakkında 10. İdare Mahkemesince 13/11/2009 tarihinde iptal kararı verildiği belirlenmiş olup, söz konusu mahkemenin iptal kararını ilk kez 20/05/2010 tarihinde Hukuk İşleri Birimindeki dosya incelendiğinde öğrenilmiştir. Bunun üzerine aynı gün Meral Ak görevine iade edilmiştir. İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ nin iptal kararının gerekçesi ile iptal kararına bu denli geç vakıf olmamızın gerekçesi ise aynıdır. Aynı konuda Mülkiye Başmüfettişi tarafından da, 26.01.2011 günlü İçişleri Bakanlığı onayı ile, 04.02.2011-18.02.2011 tarihleri arasında ön inceleme yapılmıştır. Meral AK’ ın mahkeme kararının yerine getirilmediği iddiasına ilişkin şikayeti üzerine, 23.02.2011 tarihli ve 4/5 sayılı Ön inceleme Raporu ve eklerinin incelenmesi sonucunda SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEMESİNE karar verilmiştir. Karar metninde aynen şöyle denmektedir; “….. müştekinin görevinden uzaklaştırılmasına ilişkin işlemin iptali yönündeki idari yargı kararının, Belediye Avukatı

D… U….’a tebliğ edildiği, ancak bu tebligatın, adı geçen avukatın birimiyle ilgili işleri savsaklaması nedeniyle öğrenilemediği….” Bu doğrultuda Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu kararına karşı temyiz yoluna gidilmiş olup, bahsi geçen karar henüz kesinleşmemiştir.

4- Ayşegül TUNCA ise 1995 yılından beri Belediyemizin daimi işçi kadrosunda çalışan bir personeldir. Önemle belirtmek gerekir ki; Adalar Belediyesi bünyesinde “Özel Kalem Müdürlüğü” diye bir birim bulunmamaktadır, bulunması da kanunen mümkün değildir. Özel Kalem Müdürlükleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 59′ uncu maddesinde sayılan istisnai memurluklardan olup, Belediye ve Bağlı Kuruluşları İle Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik hükümlerine göre, büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 150.000’in üzerinde sayılan belediyelerde özel kalem müdürü istihdam edilebilmektedir. Ki 14.000 nüfusa sahip bir ilçede Özel Kalem Müdürlüğü kurulamayacağı yasadan da anlaşılacağı üzere mümkün değildir. Haberlerde geçen “göreve başladığı 3 yıldan bu yana 5 Özel Kalem Müdürü değiştirdi” şeklindeki açıklamanın da ne kadar tutarsız olduğu ortaya çıkmaktadır. Yine “13 Fen İşleri Müdürü, 8 Başkan Yardımcısı değişikliği” gerçekleri yansıtmayan bir iddia olup, yapılmış olan değişiklikler de her Kurumda rastlanabilecek gerekçelere dayanmaktadır.

5- “Bir çok çalışanıyla da mahkemelik oldu” şeklindeki iddia da iyiniyetten uzak, art niyetli bir iddiadır. Her ne kadar hayatın ve hukuk devletinin olağan akışına uygun olsa da, bu güne dek hiçbir çalışanıyla şahsi olarak mahkemelik olmadığı gibi, İdare tarafından yapılan iş ve işlemlere karşı İdari Yargıda dava açan personel sayısı 11 kişidir.

Hangi gerekçeyle ve hangi bilgiler doğrultusunda söz konusu kararın çıktığı anlaşıldığında kamuoyuna daha sağlıklı bilgi verme imkanı doğacaktır.

Adalar Belediyesi

, ,
Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 52 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.