27/10/2012 günü pazar saat 13.00’de Burgazadası Cem Evi’nde yapılacak olan birlik kurbanına BBC Televizyonu da katılacak.BBC Televizyonunun birlik kurbanı hakkında haber ve röportajlar yapmak üzere Burgazadası Cem Evi’ne geleceği öğrenildi.
ALEVİLİKTE KURBAN İBADETİ
Allah’ın rızasını kazanmanın en büyük erdem oluğuna inanan Alevi-Bektaşiler de bunun en güzel yollarından biri olan kurbana büyük önem verirler. Her fırsatta kurban keserek O’nun rızasını kazanmaya çalışırlar. “Onların (kestiğiniz kurbanların) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvanız (kulluk bilinciniz) ulaşır.” (Hac, 37) ayetinden hareketle, kurbanlarını yalnız O’nun rızası için kesip halkla paylaşırlar. Neticede kurban, paylaşımdır; Hak’tan alıp halka adamanın bir yoludur.
Yaygın inanışa paralel olarak Alevi-Bektaşi anlayışa göre de kurban; Hz. İbrahim’den süregelen bir ibadettir. Bu ibadetin son halkası Hz. Muhammet’tir(a.s) ve ümmetine tevarüs etmiştir. Hz. İbrahim, gördüğü rüya üzerine oğlu İsmail’i kurban etmek istemiş, fakat onları sınayan ve inancında samimi bulan Hak Teala oğluna bedel olarak bir koç göndermiş; İbrahim(a.s) o koçu kesmiştir.
Tasavvufi yönü ağır basan Alevi-Bektaşi yolunun önemli kilometre taşlarından olan ‘Nefs’le mücadele’ açısından da kurbanın ayrı bir yeri vardır. Kurban, mücahede ehlinin ve nefislerini Allah’ta yok etmiş olan kişilerin kurbanıdır. “Ölmeden önce ölünüz” emri gereğince, nefs-i emmarelerini Allah için yok etmiştir bunlar. Bu durumu sembolize etmek için, görgü cemlerinde talibin boynuna bir ip (tığbend) bağlanır. Ehl-i Beyt yoluna canlarını adayan Aleviler, cesedi terk etmeden gerçeğe ulaştıklarından (Hakk’a eriştiklerinden) dolayı, bu uğurda bir kurban kesmeyi ödev bilirler. Yunus Emre bunu şöyle ifade eder: “İsmail gibi gerektir ulaşasın aşkına/ Ta mübarek iyd ola, kurban olasın sen sana.”