Belediye plajında kaza adı altında cinayetler serisi!

Belediye plajında kaza adı altında cinayetler serisi!
Yayınlama: 23.08.2015
Düzenleme: 05.10.2015 10:56
A+
A-
Belediye plajında kaza adı altında cinayetler serisi!

RESMİ TIKLAYARAK BÜYÜTEBİLİRSİNİZ

Belediye plajında 15 gün içerisindeki kaza adı altında cinayetler serisi!

Sevgili Adalılar; hatırlayacaksınız 30/7/2015 tarihindeki ” Yine aynı zihniyet Mobbing” yazımızda Belediyenin asli vazifelerinin neler olması gerektiğini, memurlarının belediye dışına bilgi, belge sızdırmaların sorumlusu olduklarını yüzlerine söyleyerek bu HAİNLERİ bulacağız onları çöpçü yapacağız diyerek fetva verdiklerini, bilgi belgelerdeki hatalardan yanlışlıklardan ders çıkartıp bir daha yanlışlık olmamasını sağlamak yerine tüm çabalarının dışarı evrak sızdırılmaması olması ve kendilerince tespit ettikleri istenmeyen adamlar ile konuşan memurları bu kişiler ile ne konuştukları hakkında sorguya almaları üzerine kendilerini bu tip memuru sindirme, istedikleri gibi davranmaya zorlamalarının mobbing uygulamak ile eş anlamlı olduğunu, CHP’li Belediye Eski Başkanı M.Farsakoğlu’nun hala Mobbing davasından yargılandığını kendilerinin de Farsakoğlu gibi yargılanabileceklerini yazmış ve ikaz etmiştik. Demiştik ki bu gereksiz uygulamalar ile uğraşacağınıza insan hayatının söz konusu olduğu ve her yıl Belediyenin sorumluluk alanlarında kaza adı altında ölen genç, yaşlı vatandaşlarımızın sorumlulukları sizleri rahatsız etmiyor mu ? diye sormuştuk. Ve devam edip Adaların her yıl bu kazalarla gündeme gelmesi tüm adalılarda rahatsızlık yaratırken Adalar’da yaşayanların ve günü birlik adalara gelen turistlerin bisiklet ,fayton ve plajlarda cankurtaran yokluğundan ve belediyenizce kontrol edilmediğinden dolayı can kayıpları olması sizleri nasıl rahatsız etmez anlamakta zorluk çekiyoruz. Oysa bu can kayıpları artık kaza değildir. Kaza geliyorum diyor ve ikazını bizde burada tekrar tekrar yapıyoruz. Sorumluluk sizde. Belediyenin olmazsa olmaz görevi ilçesindeki yolların tehlikeli bölgelerine gerekli önlemleri aldırmak, ruhsatlı plajlarında büyüklüklerine göre en az bir veya daha fazla cankurtaran bulundurulmasını sağlamak ,cankurtaran gözcü kuleleri yapmak, yaptırmak, yaptırılmasını sağlamak, ruhsatsız plajları kapattırmak, halk plajlarına hizmet alım ihalelerine dahil ettirip cankurtaran koymak, cankurtaran gözcü kuleleri dikmek, geniş plajlara cankurtaran botu koymak, koydurmak, cankurtaran olmasını sağlamak dört tarafı denizle çevrili Adalar Belediyesinin asli görevlerindendir. Bunları yapmadığı, yaptırmadığı, kontrol etmediği, kontrol edipte eksikliğine rağmen çalışmasına müsaade ettiği plajlardan dolayı olan tüm kazalardan ve can kayıplı kazalardan Adalar Belediyesi sorumludur. Halkın yoğun olduğu rıhtımların korkuluklarının yapılmaması yüzünden bir özürlü vatandaşımızın denize düşüp boğulmasının vicdanı rahatsızlığını bizler hissedip belediye yetkilileri hissetmiyorsa ortada ciddi bir yanlışlık var demektir. Tüm bunlar belediyenin alması gereken önlemleri almadığı için oluyorsa bu kazalar bizim gözümüzde de yargının gözünde de kaza olmayacaktır.  demiştik.

Soru cevap şeklinde Belediyenin yaptıkları ve yapmadıkları ile ilgili olarak sıralarsak;

-Peki Belediye ne yaptı?

* Hiçbir şey.

-Peki ne yapmalı idi?

*Plajlar ile ilgili olarak Mobbing yazısında yazdığımız her müeyyideyi uygulamalıydı.

-Peki uygulandı mı?

*Kendi işlettiği plaj olan Ayanikola plajında dahi uygulamadı.

-Peki ölümlü kaza Adalar’da hangi plajda oldu?

*Belediyenin kendi çalıştırdığı plajda oldu.

-Peki Belediye harici özel kişi/kuruluşların işlettikleri plajlarda kaza adı altında ölüm oldu mu?

*En kötü cevapta bu maalesef. Hayır olmadı. Ama her yıl neredeyse muntazaman belediye plajında mutlaka ölümlü kaza olmaktadır.

-Peki belediyenin Adalar’daki diğer özel plaj işletmelerine örnek olması gerekirken cankurtaran ,gözcü kulesi, cankurtaran botu, arkasında şişme yatak sedyesi olan jet ski motor, doktor, hemşire, uyarı levhaları, yüzme bilmeyenler yada az bilenler için özel hazırlanmış ayrı sahil şeridi gibi bir plaj işletmesinde olmazsa olmaz unsurlar bulunmakta mıdır ?

*Bu sorunun yanıtı da maalesef işlettikleri plajda bu unsurlar var gibi gösterilmekte ama hiç birini ne gören nede duyan vardır. Sertifikalı cankurtaran varmışta izindeymiş, rahatsızmış da gelmemişmiş gibi bahaneler üretmeye başlamışlar. Hemşire, doktor içinde belediyenin veterineri varmış. Adam becerikliymiş bütün bu işleri yaparmış. Yalnız belediye plaj arası mesafe azcık uzunmuş. Yürüyerek 45 dk çekiyormuş. Boğulma olayından 45 dk önce beni çağırırsanız boğulana müdahale ederim diyormuş. Acaba savcılık ifadesinde de böylemi beyan verecek merak konusu.

Sayın Adalılar Bakın 30/7/2015 tarihinde başka neler demişiz Belediye Yetkililerine;

Uyarılarımızın ardından bir özürlü gencimiz Kınalıada’da rıhtımdan düşmüş çırpına çırpına boğularak can vermiş ve gazetemiz bunu haber olarak da vermişti. Belediyenin ise bu vahim olaydan sonra bile Kınalıada’da rıhtımda bir eksikliğimiz var mı veya emniyet tedbirlerimizde bir gedik yada bir daha olmaması için nasıl bir önlem alırız yönünde bir incelemesi oldu mu?

Yok 

Büyükada’daki ve Burgazadası’ndaki motorların yanaştığı rıhtımların da çoğu yerinde korkuluklar yoktur ve yine özürlü bir vatandaşımız yada küçük bir çocuk veya yüzme bilmeyen bisiklet kullanıcısı dahi her an buradan direk denize düşebilir ve feci bir kaybımız daha olabilir ama belediyedeki yetkililerden hiçbir girişim oldu mu?

Yok

Belediyeler ilçelerindeki vatandaşların can ve mal emniyetinden, olası kazaların önlenmesi için alınacak emniyet tedbirlerinden doğrudan sorumludur. Belediyelerin varoluş nedenleri öncelikle ilçesinde yaşayan ve misafir gelen turistlerin can ve mal emniyetini sağlamak ve kâr gözetmeden hizmetlerini aksatmamasıdır.

Belediyenin almadığı bir güvenlik önlemi veya yapmadığı bir hizmet (korkuluk gibi) bir ihmalleri varsa Belediye yetkilileri kanunlar karşısında hesap verip sorumluların yargılanıp hapis cezası alabilecekleri gibi MAĞDUR AİLENİN ağır tazminat davalarına maruz kalabileceklerdir.

Sadece Belediye kasasının üzerine tünemek ile başarılı Belediye Başkanı olunmayacağını, belediyenin ne maksat ile para biriktirdiğinin anlaşılamadığını, ( Başka amaçlar için mi biriktiriliyor?) masraf olmasın diye olmazsa olmaz hizmetlerin dahi yapmaktan imtina edildiği Adalar’da yerli, yabancı vatandaşlarımızın çevre güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle ihmallerden kaynaklı (bisiklet ,fayton kazaları, boğulmalar v.b) ölümlerine adeta seyirci kalındığı mütemadiyen can kaybı olan ve kaza diye kapatılan olayların çokluğundan bellidir. Artık Adalarımızda kaza adı altında can kaybı olmasın dedikçe ayrı bir kaza olmasından belediyenin hiç mi sorumluluğu, ihmali olamaz. Avrupa’da Adalar’da olan benzer kazaların biri olsa Belediye Başkanları dahil sorumlu birim müdürlerin görevi ihmallerinin olup olmadığı araştırılması yapılmadan (belediyenin sorumluluğundaki çevre güvenlik önlemleri bakımından) olaya kaza denmediği, yoksa taksirle ölüme sebebiyet iddiası ile yargının karşısında hesap verdiklerini, ardından tazminat davaları açıldığını yine basından takip ediyoruz.

Bu kazalar geliyorum diyordu ve maalesef başımıza geldi ve gül gibi iki yaşamı belediyenin ihmalleri sonucu bizlerden aldı. Bu kazadan Belediye ÜST YÖNETİCİSİ dahil, plaj hangi müdürlüğe bağlı ise Müdür dahil olmak üzere hepsi sorumludur. Boğulan gençlerin aileleri bu olayın takipçisi olmalı sorumluların yakalarını bırakmamalıdır. Gazetemiz de bu olayın takipçisi olacaktır. Eğer ki ailelerin gelir durumundan dolayı avukat tutamaması halinde Ada Gazetesi tarafından avukat tutulacağını beyan ediyoruz. 21. Yüzyıl Türkiye’sinde olmaması gereken ve Adalar’da adeta KAZA TERÖRÜ diye bir kavram Adalar’a yerleşmiştir. Her yıl bisiklet, fayton, denizde boğulma vak’aları sürekli olur hale gelmiş ve belediyenin kayıtsızlığı, vurdumduymazlığı, seyirci kalması sayesinde adeta RUTİN hale gelmiştir. Neredeyse gazeteniz tarafından takip edilmese ne olacak canım yüzme bilmiyorsa niye denize giriyorlar ki deyip son günlerin ünlü lafını Atilla Aytaç edecek gibi görünüyor.

DENİZE GİRMENİN FITRATINDA BOĞULMAK VARDIR. Belki de deyip geçiyordur. Bunun aksini düşündürecek gözle görülür bir önlem alındığı da görülmemektedir. Belediye nezdinde buradan belediye üst yöneticisine soruyoruz. Ölümlü kazalar olarak rutine binmiş boğulma, bisiklet, fayton kazalarını önlemek için herhangi acil önlem çalışmanız var mıdır? Var ise gazetemize aklı selim önlemlerinizi göndermeniz halinde buradan halkımızın bilgisine sunacağız. Yoksa sizlerin Adalıların başında 3 yıl daha kalmasından dolayı 3 yıl daha bu RUTİNİ yaşamamak adına hukuki her yolu deneyeceğimizi bilin. Mağdur ailelerin açması gereken ceza-tazminat davalarının gerekirse tarafımızca açılması bu yapacaklarımıza dahil olacaktır.

Artık HER NE ŞEKİLDE OLURSA OLSUN KAZA ADI ALTINDA ADALAR’DA ÖLÜM GÖRMEK, DUYMAK İSTEMİYORUZ. Sizin belediye olarak Adalar’da yaptığınız hiçbir yeni hizmetiniz yok. Varsa yoksa kasayı doldurmanın peşindesiniz. Kasa dolunca ne olacaksa artık. Belediyenin en büyük projesi kazaların önlenmesi için olmalıyken inşallah kasa mevcudunuz düşündüğünüz rakama geldiğinde ortaya çıkıp şu projeyi Adalıların hizmetine sunuyoruz acayip güzel bir proje diye ortaya çıkıp eski CHP’li meclis üyelerine (Aykut Mutlu gibi) veya Adalar Sosyal Hizmetler Yönetim Kurulu Üyesi müteahhit iş adamı ŞEFİK TOPRAK’a ihale etmezsiniz. Adalar Belediyesinin kurduğu ve gelir getirici tüm birimlerini bu yasal olmayan ( Adalar Belediye Meclisine sunulmadı) Anonim Şirkete aktardığı firmanın yönetim kuruluna belediyenizce adam mı kalmadı da müteahhit iş adamı ŞEFİK TOPRAK alınmıştır. Size ne gibi katkıları bulunmaktadır. Ya da belediyenin ne gibi katkıları olacaktır ŞEFİK TOPRAK’a. Atilla Aytaç’ı seçimlerde maddi manevi full desteklediği ve onun tüm seçim masraflarını karşıladığı iddia edilen ŞEFİK TOPRAK’a diyet borcu acaba belediyenin kasası dolduktan sonra bir anda ortaya çıkacak projenin kendisine ihale edilmesi ile mi ödenecektir? Bekleyelim görelim diyelim ama görünen o ki tespitimiz doğru olacak gibi gözüküyor. Gazetemize gelen bir haber de Adalar Sosyal Hizmetler A.Ş Müdürlüğünü yapan Kadıköy Belediyesi’nden önce başkan danışmanı diye gelen sonra belediyenin yasal olmayan  şirketi olan A.Ş kurulunca bu şirketin başına getirilen Hulusi ŞENOCAK, işletmesini üstlendiği plajda 15 gün içerisinde iki boğulma vak’ası ve iki ölü olmasına rağmen Başkan Atilla AYTAÇ tarafından çok başarılı olduğu az daha başarısına başarı katmak için olsa gerek yine Büyükçekmece Belediyesi’nden Adalar Belediyesi’ne gelen bağış toplamak ile ünlü diğer başarılı Başkan Yardımcısı Yaşar KIROĞLU’u ile birlikte Antalya Belek’teki 7 yıldız konforundaki 5 yıldızlı ADEM ile HAVVA otele 4 gece 5 günlük hafta sonunu kapsayan eğitim semineri adı altında tatille ödülledirildiğinin haberini aldık. Her ikisine de ayrı ayrı 2 kişilik odada konaklama, her şey dahil oda başı fiyatının 4.600.-TL olduğu ama ikisinin de yalnız gittiklerini öğrendik.

Şimdi Atilla AYTAÇ’a şu soruları Kamu adına sormak zorundayım.

  1. Danışman diye yanınıza gelen Hulusi Şenocak Kamu İhale Kurum yasalarını bilmiyorsa niye danışman adı altında alıp senelerce maaş ödediniz ?

  2. Kamu Kurumunda olmazsa olmaz bilinmesi gereken konu K.İ.K kanunları iken bunları bilmeyen birisine siz neyi danışıyorsunuz ?

  3. 21/8/2015 tarihi Cuma günü uçak ile Antalya’ya uçan ve hava limanından taksi ile otele geçip Cuma akşamı, Cumartesi, Pazar tam gün her şey dahil otelde keyif yaptıktan sonra Pazartesi günü öğleden sonra 2-3 saatlik veya tam günde olsa bir istişare toplantısı şeklinde yapılan bir toplantıya neden Pazartesi erken saatlerde uçak ile gitmesini ve akşamleyin de bir uçak ile dönmesini sağlamadınız? Dolayısıyla otel masrafı ortadan kalkacak ve Kamuya 4.600.-Tl’ lik bir zarar olmayacaktı.

  4. Hulusi Şenocak otel, uçak, taksi masraflarını müdürü olduğu Adalar Belediyesine bağlı Adalar Sosyal Hizmetler A.Ş ‘den ödettirildiğini belediyenin bu şirketi Sayıştay kontrolünden kurtulmak kimseye hesap vermemek, istediği gibi sınırsız harcama yapabilmek, ilerde ihalesiz işler verebilmek için mi kurdunuz? Ve kanunen müdürlük yaptığı işletmesinde iki ölü vak’ası olmasından dolayı her an savcılık soruşturması ile çağrılabilecek birisini nasıl bu kritik durumda adeta ödül gibi bir hafta sonu tatili hediye ediyorsunuz? Eğer ki yalnızca iş olsaydı sabah gidip akşam gelirdi. Cuma dan otele girip 3 gün tatil yapacak bir organizasyonun içinde olunmazdı. İki cenazeye sebep olmuş belediye firmasında size göre başarı kriterleriniz nedir Sayın Atilla Aytaç ?

  5. Kamu zararı olduğu kesin olan 4.600.-TL’yi Kamu adına sorumlularına rücu ettirecek misiniz?

  6. Başkan yardımcınız Yaşar KIROĞLU’da duyduğumuza göre çok başarılı bağış toplayıcısıymış. Başkan yardımcınızı da aynı şekilde mükafat olduğu belli olan Cuma dahil hafta sonu tatilinin bedeli yine çift kişilik oda başı 4.600.-TL’yi İnsan Kaynakları Bütçesinden ödettirildiği öğrenmiş bulunmaktayız. Hatta bu masrafların Mali Hizmetler Müdürünün İmardan ödenmesinin uygun olduğu söylenmesine rağmen Yaşar KIROĞLU’NUN hem ben seminere diye tatile gidiyorum hemde ben imza atarsam ilerde Sayıştay incelemesinde sıkıntı yaşarız demesi üzerine Başkan Atilla AYTAÇ son lafı etmiş İnsan kaynaklarından ödensin diyerek bir KAMU ZARARI’nında İnsan Kaynaklarından oluşmasını sağlamış gözükmektedir. Bu iddialar doğru ise bu zararı tanzim edecek misiniz? Ya da ettirecek misiniz?  Ya da hiçbir şey yapmayacak mısınız?

  7. Eğer ki Cuma dahil hafta sonunda full eğitim varsa iki odada birlikte kalmalarında dahi devletin yani halkımızın parasının 4.600.-TL’lik kısmı zayi olmayacaktı. İki güzide personelinizin ayrı ayrı odalarda kalması, aileleri ile de otele gitmemesinin, koca odada yalnız 4 gece geçirmelerinin de mantıklı açıklaması yoktur. Aklımıza başka bir şey geliyor da yazmayalım!

  8. Toplam 9.200.-TL verilip 5 yıldızlı otelde mükafat ödülü alan bu güzide personellerinize ayrıca harcırah ve yolluk da verecek misiniz?

  9. Belediyeyi babanızın çiftliği gibi istenilen kişileri 5 yıldızlı otellerde ağırlatabileceğiniz, kimsenin sizden hesap soramayacağı kendi işletmeniz gibi mi görüyorsunuz?

  10. Başkan yardımcınız Yaşar KIROĞLU’nun 132 ada 16 parselden de 400.000.-TL bağış aldığını ve bunun soruşturmasının savcılık tarafından yapıldığı, savcının sizden talep etmiş olduğu evrakları 6 aydır göndermeyip işi sürüncemeye bıraktığınız doğru mudur?

  11. Başkan yardımcınız Yaşar KIROĞLU’nun kimlerden resmi gayri resmi bağış topladığını gösterir bağış listesi şeklinde bir listenin varlığından bahsedilmektedir. Gazetemize de gelen belge ve bilgilerin tasnif çalışmaları Uzman Bilirkişilerimiz tarafından yapılmaktadır. Önümüzdeki hafta sonuna kadar bu belgelerin derlenip toparlanması ile gazetemizde yeni skandal haberler peşi sıra yayınlanmaya başlayacak olup şahsınızın böyle bir listenin var olduğundan haberiniz var mıdır? Bu listedeki bağış toplama başarısından dolayı mı Yaşar KIROĞLU’nun ödül 5 yıldızlı tatile gönderilmiştir?

Sayın Adalılar ; tabi sorularımıza her zamanki gibi cevap alamayacağız ama biz bu köşeden sizleri bilgilendirmeye böyle skandal da olmaz ki diyeceğiniz yazı dizilerimize başlayacağımızın haberini şimdiden verelim. Gazeteniz bu gelişmelerin adım adım takibinde olup bilgi, belgeleri uzman bilirkişi Raporlarıyla açıklayıp bilginize sunacaktır.

Şimdi aşağıda yine Uzman Bilirkişimizin raporu ile kaza görünümlü bize göre cinayetten farksız ölümlere sebebiyet verenlerin kanunlar karşısındaki sorumlulukları irdelenmiştir.

İlgili linkler

* www.cankurtaranturkiye.com

*Plajlarda Can Kurtarma – İstanbul Büyükşehir Belediyesi

www.ibb.gov.tr/sites/itfaiye/workarea/Pages/plajlardacankurtarma.aspx

Adalardaki plajların nasıl ne şekilde işletilmesi gerektiği ve bağlı bulundukları yönetmelikler yönüyle incelenmesine ait Uzman Bilirkişi raporumdur.

Tarafıma verilen bilgiler ışığında Ayanikola mevkii’nde 2011 yılında yapıldığı söylenen plajın alt yapı dolgu malzemesinin inşaat artıkları olması plajı kullanılmaz sınıfına sokmaktadır. Bilindiği gibi inşaat artıklarının arasında camlardan tutunda döşeme, kolon beton kırıklarının arasında inşaat demirleri olmaktadır. Bu dolgu malzeme cinsi denizin doldurulması bile 3621 S.K’nun 14.15.16 maddelerine göre yasalara karşı gelmekte olup plaj yapılması için bu tip dolgu malzemesi kullanılması plaj gelenlerin her an başına gelmesi mümkün olacak kazalara maruz kalabilecekleri sonucunu doğurur. İnşaat artığı ile kaba dolgusunun yapılmasından sonra plaj için gerekli olan kum kaba tesviye sinin inşaat artıkları ile yapılmış olan sahile ne kadar fazla dökülürse dökülsün dalga hareketleri neticesinde deniz tabanı içindeki cam parçaları ile demirlerin ortaya çıkması ile birlikte plaja gelenleri büyük tehlikeler beklemektedir. Belki de boğulanlar denize atladıklarında veya daldıklarında kafalarına demir parçası girmiş ve şuurlarını kaybedip boğulmuş da olabilirler. Ayanikola plajının inşaat hafriyat artıkları ile kaba tesviye sinin yapıldığı ile ilgili yoğun bilgi akışı vardır. Eğer ki bu doğru ise söz konusu plaj derhal kapatılmalı mavi bayrak var mıdır? Bilinmez ama kırmızı bayrak derhal çekilmelidir. Ölenlere otopsi yapılmalı ölenlerin vücutlarındaki kesik, demir delikleri, başlarında travmayı gösterir şişlikler vs araştırılmalı ve dalgıçlar ile deniz dibi taraması yapılıp deniz dibi fotoğrafları çekilmelidir. Eğer ki deniz dibinde inşaat artıklarından emarelerine (kaya,beton kırıkları, beton kütleleri, demirli beton parçaları, demir parçaları, deniz tabanından çıkan demir, profil parçaları, cam parçaları, cam şişe dibi parçaları v.s) rastlanması halinde plaj hiç bekletilmeden kapatılmalıdır. Bu araştırmalar Adalar Belediyesi tarafından değil İBB veya tarafsız bir kuruluş yada mahkemece belirlenen bilirkişi heyeti tarafından yapılması doğru olacaktır. Belediye ilk boğulma olayı olduğunda plajı derhal incelemeye sokmalı ve alınması gereken önlemlerinde zafiyet olup olmadığını sorgulaması gerekmekteydi. İlk boğulmada ki olayın üzerine gidişlerindeki ciddiyet beklide 15 gün sonraki boğulma olayını önlemeye yetecek önlemlerin alınmasını sağlayabilecekti. Bir işletmede olan iş kazası sonucunda olan ölümlerde nasıl iş müfettişleri olaya el koyup deliller karartılmadan olay yeri incelemesine başlayıp uzman bilirkişi görüşlerine başvurularak olayın aydınlatılmasına çalışılıyorsa aynı prosedür bu boğulma vakalarında da işletilmeliydi.

Ayrıca yapılacak sahil şeridinin 3-5 yerinde sondaj ile deniz dolgusunun inşaat hafriyat artıkları ile doldurulduğu tahkik edilmeli eğer dolgu inşaat artıklarından oluşuyor ve bu alanın plaj olarak kullanılmasına devam edilecek ise sahil şeridi en az 20 metre genişliğinde normal insan boy seviyesindeki deniz tabanı sıfır kotu kabul edilerek -5 mt kotuna kadar deniz içinde ve sahil şeridinde hafriyatlar kazılarak dışarı çıkartılmalı yerine önce büyük agregalı yuvarlak, köşesiz, keskin tarafı, köşesi bulunmayan çakıllarla doldurulmalı sonra çakıl araları dahil çakıl seviyesinin üst kotundan itibaren en az üzerinde 1,5 mt olacak şekilde kum tabakası serilerek olası fırtına, sahil dalga hareketleri için emniyetli bir kum katmanı oluşturulmalıdır. Yüzme bilmeyenler yada az bilenler için denizde şamandıralar ve mantarlar ile deniz dibi seviyesinin derinliğini belirten işaretlemeler yapılmalıdır. Her yıl plaj açılmadan öncede bir dalgıç ile plajın deniz dibinin gözle ve ince şiş ile muayenesi yapılmalı, şişleme sonucu azalan kum kalınlığının olduğu mahallere kum serilmesinin sağlanması yapılmalıdır. Bu işlemler plajın oluşturulması için yapılacaklar olup bu işlemler yapılmadan plaj halka tekrar açılmamalıdır. Plajın işletilmesi ile ilgili yönetmelik şeklinde düzenlemeler bu işlemlerden sonra uygulamaya geçirilmelidir.

Ayrıca Adalar Belediyesi dört bir yanının Deniz Kıyıları ile çevrili olması nedeniyle ve ayrıca Kıyı Kanunun takipçisi ve uygulayıcısı vasfı olması sebebi ile en başta bir kamu Kuruluşu olarak kendisinin ilgili kanuna muhalefet edici yasaya aykırı iş ve işlemlerden kaçınmalı iken biz-zati belediye olarak kıyıları vasıfsız inşaat atık malzemeleri ile doldurup sonrada plaj yapması kabul edilir bir Kamu uygulaması olamamıştır. Bu plajın kamu yararına olduğu da söylenemez. Plajın halk plajı altında ucuz olması da bu eksiklikleri telafi ettirmez. Plajdaki deniz tabanının tuzaklar ile dolu halde olması belediyeyi ve plajı işleten Adalar Sosyal Hizmetler A.Ş yetkililerini ve müdürünü sorumlu kılar. Bu plajdaki yapım hatasından bir tek kişinin hayatını kaybetmesi bu plajı bu şekilde kullanıma açılması ile hala kullanımına devam edilmesinine müsaade eden yönetimlerin hepsini kanunlar karşısında sorumlu olacaktır. Boğulanlara otopsi yapılması halinde üzerlerindeki yara bereler ve işaretler bu ihmalin kanıtı olabilir. Olayın bu yönü ile incelenmesi elzemdir. Boğulanların yakınlarının bunu adli makamlardan talep etmiş olması yapılmadıysa zaman geçirmeden talep etmeleri gerekmekte olduğu kanaatindeyiz.

İş bu rapor daha ziyade adli yönden eski ve yeni belediye yetkilileri ile işletmesini üstlenen belediyenin Adalar Sosyal Hizmetler A.Ş yetkililerini ve müdürünü sorumluları açısından incelenmiş olup işletme yönü ile ilgili tespitlerimiz gazetenin daha sonraki yazısına yetiştirilecektir. Adalar Sosyal Hizmetler A.Ş’nin yönetim kurulu üyeleri ile Müdürünün sorumlulukları ve ihmalleri neticesindeki boğulmalardan ne şekilde yargılanabilecekleri konusu bir sonraki yazı dizinde detaylı irdelenecektir. İş bu çalışma acil kaydı ile tarafımıza verilmiş olduğundan detaylara daha sonra girilecek olup yapılacak olan adli/idari soruşturmalara yol göstermesi adına hazırlanmıştır.

İş bu rapor Ada gazetesinin talebi üzerine ve yapılacak soruşturmalara (adli,idari) ışık tutması için acil kaydı ile hazırlanmış olup detaylara ve plaj işletmeciliği yönünden eksiklikleri veya nasıl yapılması gerektiği ile ilgili tespitler daha sonra hazırlanıp sunulacaktır .

UZMAN BİLİRKİŞİ

Şükrü Abanoz

ADA HABERLERİNİN CEP TELEFONUNUZA GELMESİNİ İSTİYORSANIZ TIKLAYIN

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 22 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version