Büyükada Meydanı’nda ‘Atık’ Tartışması: Çevre Bilinci mi, Siyasi Gösteri mi?

Adalar Belediyesi tarafından deniz temizliği çalışmaları kapsamında çıkarılan binlerce atık, sanat formuna dönüştürülerek Büyükada İBB Zabıta Müdürlüğü önünde görücüye çıktı. Alüminyum kutulardan yapılan dev vatoz ve plastik şişelerden oluşturulan deniz canlısı figürleri, denizlerdeki kirliliğin boyutunu gözler önüne seriyor. Ancak, serginin ilçenin en yoğun yaya trafiğine sahip noktasında kurulması, “farkındalık” ve “alan işgali” tartışmalarını alevlendirdi.

Denizden Çıkan Kirlilik Sanatla Buluştu

Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat’ın öncülüğünde gerçekleştirilen bu çalışma, deniz ekosistemini koruma adına harcanan emeği simgeliyor. Sergilenen eserler, aslında suyun altında nelerin saklı olduğunu ve insan eliyle doğaya verilen zararı somutlaştırıyor. Projenin olumlu yönleri şu şekilde sıralanıyor:

• Farkındalık Oluşturma: Deniz kirliliğinin boyutlarını turistlerin ve yerel halkın doğrudan görmesi sağlanıyor.
• Çevreci Mesaj: Atıkların geri dönüşümü ve deniz temizliği konusunda toplumsal bir duyarlılık hedefleniyor.
• Görsel Etki: Çarpıcı figürler sayesinde çevre kirliliği konusu dijital mecralarda ve basında daha fazla yer buluyor.

Kamusal Alanın Kullanımı ve ‘Siyasi Şov’ Eleştirileri

Serginin içeriği ne kadar anlamlı bulunsa da, seçilen konum bazı kesimler tarafından “amaca hizmet etmeyen bir işgal” olarak nitelendiriliyor. Büyükada’nın en işlek yerlerinden biri olan İBB Zabıta binası önündeki geniş alanın bu şekilde kullanılması, vatandaşların geçiş güzergahlarını kısıtladığı gerekçesiyle tepki çekiyor.

Eleştiri odağındaki temel noktalar ise şunlar:

• Siyasi Reklam İddiası: Hizmetin sergilenme biçiminin, bir çevre projesinden ziyade belediye başkanının kişisel veya siyasi gövde gösterisine dönüştüğü savunuluyor.
• Alan İşgali: Özellikle hafta sonları yoğunlaşan yaya trafiğinin, enstalasyonlar nedeniyle daha da karmaşık hale gelmesi eleştiriliyor.
• Estetik Kaygı: Atıkların bu kadar merkezi bir noktada yığınlar halinde sergilenmesinin, adanın estetik dokusuna zarar verdiği ifade ediliyor.

Sonuç olarak, denizden çıkarılan atıkların bir emek ürünü olduğu ve çevre mesajı taşıdığı yadsınamaz bir gerçek olsa da; bu tür projelerin kamusal alanı kısıtlamadan, daha uygun sergi alanlarında planlanması gerektiği görüşü ağırlık kazanıyor.