İstanbul – Adalar- Adalar’ın Büyükada Nizam Mahallesi’nde, Mecit Fahir Alp ve annesi Seniye Şener’in 46 yıldır yaşadığı müştemilatın usulsüz bir şekilde yıkıldığı iddiasıyla açılan davada, Adalar Belediyesi’nin dört çalışanı “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla yargılanıyor. Adalar Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında, bilirkişi raporları belediyenin yıkım işleminde yasal prosedürleri ihlal ettiğini ortaya koydu.
3 Kasım 2022’de Adalar Belediyesi ekiplerince yıkılan müştemilat, Mecit Fahir Alp ve annesi Seniye Şener’in 1976 yılından beri ikamet ettiği bir yapıydı. Alp ve Şener’in suç duyurusu üzerine Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, dönemin Fen İşleri Müdür Vekili S.Ü., Zabıta Müdür Vekili M.D., Mühendis N.A. ve İmar ve Şehircilik Müdür Vekili H.Y. hakkında “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla (TCK 257/1) hapis cezası talep edildi.
Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesine göre, şüpheli belediye personeli, fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek, yasal olarak zorunlu olan “yapı tatil tutanağı” düzenlemeden ve belediye encümeninden yıkım kararı almadan işlemi gerçekleştirdi. Savcılık, bu eylemin “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturduğunu belirterek, sanıkların hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve TCK’nın 53. maddesi uyarınca belirli kamu haklarından yoksun bırakılmasını talep etti.
Mağdur Mecit Fahir Alp’in ifadesine göre, babası, müştemilatın sahibi Abdulbasit Tahir İz ile 1976 yılında 99 yıllık bir kira kontratı imzaladı ve aile o tarihten beri bu müştemilatta yaşıyordu. Ancak mal sahibinin mirasçısı Abdulhalim Tahir İz’in şikâyeti üzerine Adalar Belediyesi, müştemilatı“gecekondu” olarak nitelendirerek yıkım sürecini başlattı. Alp, belediyeye noter tasdikli kira kontratını ve yapının gecekondu olmadığını gösteren belgeleri sunduğunu, hatta belediyeden “konunun mahkeme kararıyla çözülebileceğine” dair resmi bir yazı aldığını belirtti. Buna rağmen, 3 Kasım 2022’de mahkeme kararı olmaksızın müştemilatın yıkıldığını ve eşyalarının dışarı atıldığını ifade etti.
Soruşturma kapsamında hazırlanan iki ayrı bilirkişi raporu, belediyenin yasal prosedürleri ihlal ettiği yönünde görüş bildirdi. Raporlara göre, söz konusu müştemilat için öncelikle 3194 Sayılı İmar Kanunu gereğince “yapı tatil tutanağı” düzenlenmesi ve konunun Adalar Belediye Encümeni’ne sevk edilerek yıkım kararı alınması gerekiyordu. Ancak belediye, bu adımları atlamış ve durumu 775 Sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında değerlendirerek doğrudan yıkım işlemi yapmıştı. Bu durum, “yetki gaspı” ve “görevi kötüye kullanma” iddialarını güçlendirdi.
Savcılığın, kamu görevlisi olan şüpheliler hakkında soruşturma başlatmak için Adalar Kaymakamlığı’ndan talep ettiği izin, dönemin kaymakamı tarafından reddedilmişti. Ancak Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine dosyayı inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, kaymakamlığın “soruşturma izni verilmemesi” kararını kaldırarak yargı yolunu açtı.
Davanın önceki gün yapılan duruşmasında, sanık S.Ü. suçlamaları reddederek şunları söyledi: “Belediye meclisinde onaylanan çalışma doğrultusunda, müdürlük tarafından talep edilen ekibi yönlendirdim. Bu talep, müdürümüz tarafından kabul edilip onaylanmıştı. Görevlendirme ile ilgili evraklar bir önceki celsede mahkemeye sunulmuştur. Suçlamaları kabul etmiyorum ve beraatımı talep ediyorum.”
Mecit Fahir Alp’in avukatı Veli Elmaz ise duruşmada şunları belirtti: “Bu yapı gecekondu hükmünde değildir ve yıkımı hukuken caiz değildir. Çünkü söz konusu yapı müştemilattır. Kanunun emri uygulanmayacağı prensibi gereğince suçun işlendiği sabittir. Ayrıca dosya kapsamında konutta dokunulmazlığın ihlali, mala zarar verme ve irtikap suçları oluşmuştur. Sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz.”
