Büyükada’da en sevdiğim yürüyüş parkuru Taşmektep’ten başlar. Buradan yukarı doğru yürüyüp Türkoğlu Sokağı’nı boydan boya geçersiniz. Sola Köşk Orman Oteli ve sağda Hillora Oteli’ni geride bırakırsınız. Asfalt yol biter, toprak zemin başlar — işte burası Aşıklar Yolu’dur. Aşağıda deniz ve ormanın muhteşem manzarası sizi büyüler. Yol üzerindeki seyir banklarında kısa bir mola vermek, belki de bir termos kahve eşliğinde manzarayı izlemek adeta bir ritüeldir.
Yolun sonunda Lunapark Meydanı’na çıkan asfalta ulaşırsınız. Buradan sola dönerseniz, sağ tarafınızda Büyükada Rum Yetimhanesi’ni görürsünüz. Biraz ileride Hristos Manastırı’nın sessizliği size eşlik eder. Manastırın arkasından aşağıya indiğinizde Kadıyoran Yokuşu başlar — burası da adanın en karakteristik inişlerinden biridir.
Günübirlik gelenlerin tercih ettiği uzun parkur ise iskeleden başlar. Yürüyüş, Splendid Palas Hotel ve Anadolu Kulübü önünden geçip Nizam Caddesi boyunca devam eder. Dilburnu yönüne doğru yürüdüğünüzde son durak yine Lunapark Meydanı olur. Buradan Aya Nikola Manastırı, Adalar Müzesi, Reşat Nuri Güntekin Evi ve Yılmaz Türk Maden Yolu sırasıyla izlenebilir. Yol, nefes kesici manzaralar eşliğinde ilerler; köşklerin önünden geçerek Kumsal Sahili’ne ulaşırsınız.
Sonrasında kıyı boyunca yürüyüp Balıkçılar Çayevi ve Fıstık Ahmet’in Prinkipo Meyhanesi önünden geçerek yeniden iskele meydanına dönülür. Bu parkurda çarşı içinden geçip Akasya veya Saray Fırın önünde çay–börek molası verebilirsiniz. Yemek yemek isterseniz çarşı içinde birçok güzel mekân bulunur: Kervan, Konak, Köşem, Pelikan, Taşfırın ve Büyükada Pastanesi bunlardan bazılarıdır.
Bir diğer etkileyici rota ise Aya Yorgi Yokuşu ve çevresindeki parkurlardır. Aya Yorgi Yokuşu ayrı bir ritüel ister. Lunapark Meydanı’ndan başlayan yol, deniz seviyesinden yaklaşık 150 metre yüksekliktedir ve uzunluğu 970 metredir. Eskiden yarım saatte çıkardım; şimdilerde 45 dakikada ulaşıyorum. Yukarıdaki manzara nefes kesicidir. Dilerseniz manastırın içine girip mum yakabilir, dua edebilirsiniz.
Tepedeki Aya Yorgi Manastırı’nın arkasını dolaşan “Büyük Tur” rotası, eskiden atlı faytonların geçtiği güzergâhı takip eder. Eski Bağ, Fethi Okyar Evi ve Beltur Kafe duraklarıyla uzayan bu yürüyüş, doğayı sevenler ve adayı derinlemesine tanımak isteyenler için idealdir.
Perşembe günleri açık semt pazarı kuruluyor. Hamidiye Camii yakınında, mevsimin en taze sebze ve meyvelerini bulmak mümkün. Buradan Çarkıfelek Sokağı’ndan yukarı doğru yürürseniz Müslüman Mezarlığı’na paralel yola çıkarsınız. Çocuk Parkı’nın yanındaki seyir noktasından Büyükada ve deniz manzarasını izlemek keyiflidir. Bu parkurdan devam ederseniz ya Kadıyoran ya da Lunapark Meydanı’na ulaşabilirsiniz.
Büyükada, her mevsimde farklı bir renk ve koku taşır. Kimileri için sessiz bir doğa yürüyüşü, kimileri için tarih ve mimari gezisi; ama her ziyaretçiye göre bir “parkur” mutlaka vardır.
Sizlerin önereceği başka parkurları da öğrenmek beni çok memnun eder. Heybeliada Çam limanı ve Burgazada Kalpazankaya yürüyüş parkurlarını anlatmak için ise bir sonraki makaleyi hazırlamam gerekecek.
⸻
Haluk Direskeneli
