“EMEKLİNİN ÖNÜNDE YÜRÜYECEĞİM. HAKKINIZI SÖKE SÖKE ALACAĞIM”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Adana’nın Ceyhan ilçesinde halk buluşmasında yaptığı konuşmada, “İster emekli olsun ister çalışan, ister memur olsun ister işsiz kalan. Kim olursa olsun bugün iktidar onları değil, zenginleri düşünüyor. Garibanları değil, kodamanları düşünüyor. Güvencesizleri değil, limitsiz parası olanları, sınırsız parası olanları, süper zenginleri düşünüyor ve sizleri, halkımızı ezmek istiyor. Buradan, Ceyhan’dan bir kez daha söylüyorum ki, kimseyi sana ezdirmeyiz. Sol, sosyal demokrat bir parti olarak, herkese sahip çıkacağız. Kimseyi ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi’dir” ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Adana’nın Ceyhan ilçesinde halk buluşmasına katıldı. Özel, “Yerel seçim sürecindeyiz, hep birlikte çalışıyoruz. Ceyhan’da yarım kalan bir şarkımız, eksik kalan bir hikâyemiz var. Kadir Aydar, gençliğiyle, cevvalliğiyle 33 yaşında işe girişti, inanılmaz işler yaptı. Kısa sürede bu kadar çok işi nasıl yapıyor bu genç adam diye herkes konuşuyorken birileri hazmedemedi. Ona kumpas kurdular, yargı oyunları yaptılar ve hep beraber Kadir Aydar’ı yargı oyunlarıyla görevden aldılar. Biz sakince takip ettik, desteğimizi verdik, ona inandığımızı söyledik. Dün akşam kendisiyle oturduk, büyük heyecan içerisinde 31 Mart’a kadar gün sayıyordu. Anlattı bana. Çöp sorunu var, o çöplüğü ortadan kaldıracağım, orayı kentin en güzel meydanı yapacağım dedi. Ceyhan Kadir Aydar diyor. Seçilene kadar koyu partili bunlar ama seçildikten sonra kimseyi ayırmazlar kimseyi. AK Partili, MHP’li, CHP’li, İYİ Partili, DEM Partili ayırmazlar. Eğer ki bir insan Kürt’tür, Türk’tür, Alevi’dir, Sünni’dir, Laz’dır, Çerkes’tir, göçmendir, Arap’tır hepsi canımızdır, başımızın tacıdır. Kadir başkanım belediyeye gidince, belediyenin kapısı bütün Ceyhanlılara Adanalılara ardına kadar açık olacak” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:
“TÜİK TAYYİP BEY’İ ÜZMÜYOR AMA EMEKLİYİ ÜZÜYOR”
“Bugün Osmaniye’deydim. Sabahın 10’u, Düziçi meydan dolu. Ramazan, mübarek gün meydan dolu. Düziçi’nden Osmaniye’ye geçtik, saat 11 meydan dolu. Bugün Ceyhan’a geleceğiz, Ramazandır, pazardır, saat erkendir dediler. Dedim ki siz Adana’yı bilmiyorsunuz, siz Ceyhan’ı bilmiyorsunuz. Tayyip Bey’e not veriyorlar 25 bin kişi var, bakıyor 5’le çarpıp söylüyor. Tayyip Bey çarpım defterine güvenme, meydanlara güven meydanlara. Emeklilerin durumu bu kadar kötü değildi. Tayyip Bey geldiğinde en düşük emekli maaşı bir buçuk asgari ücretti. Tayyip Bey hiç karışmasa, hiç ilişmese, düzeninizi hiç bozmasa bir buçuk asgari ücret bugün 17 bin liradan 26 bin lira yapar. Geldi emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğim dedi ama bütün hesabı TÜİK’e göre yaptı. TÜİK ne demek? Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu. TÜİK Tayyip Bey’i üzmüyor ama emekliyi üzüyor. Gerçek enflasyon yüzde 120, TÜİK 68 hesaplıyor. İşin kötüsü bu sene TÜİK 68 demesine rağmen Tayyip Bey son zamda 7 bin 500’ü 10 bin yaptı. Yüzde 33 emekliye yeter dedi, emekliyi perişan etti. Türkiye’de her hesap şaşar. Bir hesap şaşmaz. Altın hesabı şaşmaz. 3 Kasım 2002’de en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün, en düşük emekli maaşı 10 bin lira. Git sarrafa 2 buçuk çeyrek altın alamıyorsun. Şimdi bir emekli, cebinde bir çeyrek altın olsa, yürürken eve varsa baksa ki kaybetmiş döner gider arar değil mi? Bütün Adana’yı bütün Ceyhan’ı gezer. Yahu değerli büyüklerim; bir emekli değil her emekli, bir sefer değil her ay, bir çeyrek altın değil, 5 buçuk çeyrek altın kaybediyor. Peki, bir çeyrek altın kaybedince düşürdüğün yerde arıyorsun değil mi? Bunu nerede kaybettiniz? Seçim sandığında kaybettiniz, Tayyip Bey gelince kaybettiniz. O gelmeden önce 8 çeyrek altın alıyordunuz. O zaman nerede arayacaksınız? Kaybettiğiniz yerde yani 31 Mart günü nerede arayacaksınız? Sandıkta! 31 Mart günü sandığa gidilecek, kaybedilen altın aranacak.”
“HESABI ALTINA DA VURSAN, ŞALGAMA DA VURSAN HEP ZARAR”
“Altın anlamam, altını kim kaybetmiş ben bulayım, ben boğazıma bakarım diyene de şunu anlatayım: 2015 yılında, hatırlayalım ve selamlayalım. Birisi çıktı dedi ki emekliye iki bayramda birer ikramiye. Kimdi o? Kemal Kılıçdaroğlu. İki bayram birer maaş ikramiye dedik. Önce veremezsin dediler. 7 Haziranı kaybedince 1 Kasıma giderken biz de vereceğiz dediler. Olur dedik. Sonra klasik iş. Verdiği sözü unuttu. 3 yıl, 6 bayram söz verdiği halde ikramiyenizi vermedi. 2018’de seçimlere giderken bayramda emekli ikramiyesi vereceğim dedi, bin lira verdi. Biz itiraz ettik, bir asgari ücret ver niye bin lira veriyorsun dedik. Ama o beğenmediğimiz bin lira o gün 24 kilo kıyma alıyordu, 24 kilo kıyma. İnanmayan gitsin kasaba sorsun. 2018’de kıyma 42 lira ve 24 kilo kıyma alıyordu emeklinin ikramiyesi. Al 3 bin lirayı git kasaba, kaç kilo kıyma alıyor zorla 6 kilo. Sadece 2018’den 2024 yılına sofradan 18 kilo kıyma kayıp. Ramazan mübarek gün. 30 sahur, 30 iftar ardından bayram sofrası. Emeklinin mutfağından, emeklinin dolabından, emeklinin sofrasından, çocuğunun evladının kursağından 18 kilo kıymayı çaldılar, sırf bayram ikramiyesinden. Yazıklar olsun. Hangi hesabı yaparsan şaşmaz hangi hesabı. Dün akşam şalgama vurdum. 500 bardak şalgam 300 bardağa inmiş. Adana kebabı sorduk, 100 liradan 250 liraya çıkmış. Porsiyon hesabında 75 porsiyondan 40 porsiyona düşmüş. Yani hesabı altına da vursan, kıymaya da vursan, kebaba da vursan, şalgama da vursan hep zarar, hep emekliye hüsran hüsran. Yeter artık.”
“GÜN GELECEK, EMEKLİNİN ÖNÜNDE YÜRÜYECEĞİM”
“Ben Tayyip Bey’e dedim ki bir emekli kart çıkartalım, 7 bin lira eksik ödüyorsun ayda asgari ücretten. Hiç olmazsa onu verelim. Dedi olmaz. Elektrik, su, telefon, doğalgaza yüzde 40 indirim verelim, dedi olmaz. Sonra çıktı dedi ki birisi çıkmış dedi, emeklileri bana karşı kışkırtıyor. Yahu Tayyip Erdoğan sen emeklinin cebinden 5 buçuk çeyrek altını, sofrasından 16 kilo kıymayı çalacaksın, sonra emekli çıldırınca Özgür Özel kışkırtıyor diyeceksin. Vallahi de kışkırtacağım, billahi de. Gün gelecek, emeklinin yanında arkasında değil önünde yürüyeceğim. Hakkınızı söke söke alacağım. Söke söke alacağım.”
“ADANA TAYYİP BEY’E DİYECEK Kİ ‘AL ADAYINI GİT’”
“Bu arada sadece sıkıntı emeklide değil. Burası benim memleketimle beraber pamuk üreten, beyaz altın üreten dünyanın en güzel ovası Çukurova. Burada adamı ters diksen, dik çıkar toprak o kadar verimli. Ceyhan, alnının terini toprağa damlatan, o topraktan bereket fışkırtan, o bereketle çoluğunun çocuğunun rızkını kazanan, haramdan ve yalandan korkan, kalbinde vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisi olan mert insanların memleketidir. Çiftçiye 19 liralık mazot geçen sene Mayısta oldu bu yıl 43 lira. Antalya’da konuşuyordum 42’di. Burdur’da konuşuyordum 41’di. Memleketimde konuşurken 40 liraydı, oldu 43 lira. 9 ayda yüzde 118 zam yapınca, çiftçinin ürününü ekerken, dikerken, sürerken, çapalarken, toplarken, getirirken, götürürken maliyetleri artıyor. Ancak desteklemeler hem zayıf hem eksik hem verilen sözler tutulmuyor. AB diyor ki, 2 lira yatırım yapıyorsa fon veriyorsa 1 lirası tarıma diyor. Ama bizimkiler gayrisafi milli hasılanın, milli gelirin yüzde 1’ini verecekler kanunen. O 283 milyar yapıyor. Bunun 85’ini ödemiş, 178 milyar liranızı vermemiş. Peki, bu parayı kime vermiş? Kur Korumalı Mevduata vermiş. Yani gariban köylüye vermemiş, kodaman zengine vermiş yazıklar olasıca. Öbür taraftan köprüden geçmeyenin parasını ben öderim, uçmayan uçağın parasını ben öderim demiş, geçiş garantilerine 155 milyar vermiş. Herkese parayı bulmuş, emekliye bulmamış, çiftçiye bulmamış. Adana’dayız. Buradan çiftçilikle uğraşanlara, hayvancılıkla uğraşanlara hatırlatıyorum. Benim partimin genel başkanı, ilk cumhurbaşkanı diyordu ki “çiftçi milletin efendisidir”. Bu sonuncusu, AK Partinin Genel Başkanı diyor ki Adana’da “Al ananı da git” diyor. Şimdi sıra geldi. Sandıkta artık Adana Tayyip Bey’e diyecek ki “Al adayını git artık buradan, al adayını git.”
“BU GÜN OYU ONA VERİRSEN SENDEN İYİSİ YOK”
“Bakın Ceyhan’da ihtiyacımız olan elbette sosyal demokratların oylarıdır. Ama yetmez. Ceyhan’da iyi insanların, İyi Partililerin, yakasında güneş olanların, gönlünde güneş olanların ya da oradan kopmuş ama gönlünde vatan, millet Atatürk sevgisi olanların oylarına talibiz. Biraz önce 5 yıl İyi Parti’de il başkanlığı yapan büyüğüm geldi, tanıştık. Dedi ki Zeydan Başkanla birlikteyiz. Çünkü biz sizin gibi vatanseveriz, memleketimizi severiz. Eski dosttan düşman olmaz. Bakın Tayyip Bey ittifak ortağına, hem de yabancı değil Necmettin Erbakan hocanın oğluna 9 ay önce methiyeler düzüyordu, elini kaldırıyordu. Şimdi Yeniden Refah Partisi ittifak dışına çıktı. Diyor ki ip cambazı, gölgemde yürüyor diyor. Bunlar dolandırıcı diyor, bu Zübük diyor. Yahu kardeşim bugün birlikte olursun yarın ayrı olursun. Ama bir sayın genel başkana zübük demek, ip cambazı demek şu demek: Tayyip Bey kimseyle samimi ilişki kurmuyor. Hep çıkar ilişkisi. Bu gün oyu ona verirsen senden iyisi yok. Yarın biraz uzak durursan hemen hainsin, teröristsin, FETÖ’cüsün, zübüksün, cambazsın. Oysa, neler neler duydu bu kulaklar. Ne diyor? Canınız sağ olsun. Çünkü biz sadece sosyal demokratların değil, milliyetçi demokratların, yalandan ve haramdan korkan muhafazakar demokratların, Türk’ün, Kürt’ün, Laz’ın, Çerkes’in bütün demokratların, herkesin oyuna talibiz, herkesle birlikte yöneteceğiz, hepinize beraber hizmet edeceğiz. O yüzden Cumhuriyet Halk Partisi karşısında Cumhur İttifakının bütün birbirine benzeyen kötü diline, kötü sözüne, tehdidine, deprem bölgesindeki şantajına, oy vermeyene doğalgaz vermem diyecek kadar hem yalana hem taş kalpliliğe karşı bambaşka bir ittifaktadır. İyi insanlarla, güzel insanlarla, memleketin neresinde doğmuş olursa olsun, nereden gelmiş olursa olsun bu ülkenin güzel insanlarıyla, bütün Adanalılarla birlikte biz Adana İttifakıyız, Türkiye İttifakı’yız.
“ÖĞRETMENLER 80 BİN MÜLAKATSIZ ATAMA İSTİYOR. ONLARIN SESİ OLACAĞIZ”
“Kendilerine söz verdim, unutturmak yok. Tayyip Bey geldiğinde 80 bin atanamayan öğretmen vardı. Diyordu ki bunları niye atamıyorsun? Madem mezun ediyorsun niye öğrencisiyle kavuşturmuyorsun? Madem tayin etmeyeceksin, neden okuttun diyordu. Şimdi 1 milyon atanmamış öğretmen var. Ve onlara Tayyip Bey diyor ki ‘atanamayan öğretmenler’. Öğretmenin ne kusuru var da atanamamış? Sen atamamışsın, bir de önüne mülakat çıkarmışsın. Geçen seçimde memur alımlarında, öğretmen alımlarında mülakat olmayacak diye söz verdi, mülakatı kaldırıyor. Öğretmenler 80 bin mülakatsız atama istiyor. Onların sesi olacağız, onlara sahip çıkacağız.”
“KİMSEYİ SANA EZDİRMEYİZ”
“Staj mağdurları var. Geçmişte staj yapmış, çıraklık yapmış, ödemiş ama sayılmamış. EYT çıkmış emekli olamamış. İş ver çalışayım, iş yok. Bırak emekli olayım, geçmişteki stajını saymıyor. Onların meselesinin sonuna kadar arkasındayız. Yıllarca söyledik, taşerona kadro getirdik, ama dışarıda bırakılanlar var. KİT işçileri var BİT işçileri var, mağdurlar var. Hepsinin sesi olmaya, hepsine sahip çıkmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Ayrıca ister emekli olsun ister çalışan, ister memur olsun ister işsiz kalan. Kim olursa olsun bugün iktidar onları değil, zenginleri düşünüyor. Garibanları değil, kodamanları düşünüyor. Güvencesizleri değil, limitsiz parası olanları, sınırsız parası olanları, süper zenginleri düşünüyor ve sizleri, halkımızı ezmek istiyor. Buradan, Ceyhan’dan bir kez daha söylüyorum ki, kimseyi sana ezdirmeyiz. Sol, sosyal demokrat bir parti olarak, herkese sahip çıkacağız. Kimseyi ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisidir.
“BABA EVİNE SAHİP ÇIKTIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM”
“Bütün Adana’ya, ayırmadan, kayırmadan temiz hizmet etti. Ve bugünlere geldiğinde Adana’da çok büyük bir hüsnükabul gördü. O gün insanların gözündeki umut bugün mutluluk. Ve bundan sonra Adana’da bir dönem daha size hizmet etmeye, Adana’nın yüzünü güldürmeye, yoksuluna, garibanına, canından çok sevdiği hemşehrilerine, sahip çıkmaya, Adana’yı bir marka kent yapmaya, eski günlerine kavuşturmaya, Adana’yı çekim merkezi haline getirmeye, gençlerin yüzünü güldürmeye, bundan sonraki dönemde 5 yıl boyunca size hizmet etmeye geliyor. Zeydan Başkan’a 31 Martta ikinci kez bu onurlu görevi verecek misiniz? O da sizi seviyor. Biz de ona güveniyor ve inanıyoruz. Kadir Aydar kardeşim. Eğer kabul buyurursanız Ceyhanlılar, O benim size özel emanetim. Özgür Özel’den Ceyhan’a özel rica. Bir mağduriyeti ortadan kaldırın, bir haksızlığı ortadan kaldırın. Yarım kalan bu hikâyeyi bu sefer sandıkta sonlandırın, bu gencin önünü açın. Ben Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak Kadir ne zaman bana ihtiyaç duysa yanında değil, kapı gibi arkasında olacağım. Adana’mızın kıymetli milletvekilleri var. Her birisi bizim için çok değerli. Dördü birlikte koşuyorlar, birlikte çalışıyorlar. Biz her birisine, Müzeyyen başkana, Orhan başkana, Burhan başkana ve Ayhan başkana ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Size de onlara sahip çıktığınız için teşekkür ediyorum. Genç il başkanımız kısa konuştu ama güzel konuştu. Ben gerçekten bu genç başkanımızın emeklerini görüyorum. Ve her birinize Cumhuriyet Halk Partisi’ne, baba evine sahip çıktığınız için teşekkür ediyorum. Türkiye İttifakının renklerini biliyor muyuz? Kırmızı, Beyaz. En büyük Türkiye. Kadir kazanacak Ceyhan kazanacak, Zeydan kazanacak, Adana kazanacak. Türkiye İttifakı kazanacak, Türkiye kazanacak. Hepinizi çok seviyorum. Hepinize inanıyorum, hepinize güveniyorum. Adaylarımızı size, sizi de Allaha emanet ediyorum.”