Adalar Adliyesi’nde 12/03/2019 tarihi 2015/227 E. Dosya nolu mahkemenin 12. Celsesinde verilen karar, CHP’li Adalar Belediyesinin MADRABAZLIK -2 haberimizi yapmamıza neden oldu.
Adalar Belediyesinin yine üç müdür ve bir belediye başkan yardımcısı olmak üzere toplam 6 memurunun yargılandığı davada iddia konusu ihaleye fesat karıştırmak suçundan dolayı cezalandırılmaları talebi ile kamu davası açılmış ise de sanıklara yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle, CMK 223/2-a maddesi uyarınca memurların ayrı ayrı BERAATLARINA , yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına, sanık Resul Can’ın kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.725.00.-TL’nin sanık vekiline verilmesine karar verilmiştir.
Yalanlarla bir yere kadar gidilir ancak oradan geri dönülmez misali, Atilla AYTAÇ biri sözleşmeli, diğeri taşeronda çalışan eleman olarak iki avukat ile memurlarına dahi peşi sıra açılan/açtırılan davalara 2014/97E. davası için iki sene sonra aklı başına gelip müdahil olmuş ve kendi memurlarını suçlamaya, deliller ileri sürüp ceza almalarını sağlamaya çalıştığını Halef/Selef CHP’li Belediye Başkanlarından, Memurlarına MADRABAZLIK 1’de haber yapmıştık. Tabi bu dayanaksız iddialar ile açılan davalar, görülen mahkemelerde birer birer kamu aleyhine sonuçlanınca, mahkeme masrafları ve memurları temsilen görev alan avukatlara ödenecek vekalet ücretlerinin kamu zararlarına sebep olduğu da ayrı bir dert.
Atilla Aytaç’ın avukatlarına yine müdahil olarak takip ettirip memurlarının ceza alması için uğraştığı iş bu davanın da sebebi araştırılınca işin ucu belediyeden alacaklı temizlik firmasının alacağına dayandığı ortaya çıktı.
Aynı Halef/Selef CHP’li Belediye Başkanlarından, Memurlarına MADRABAZLIK I haberimizde olduğu gibi bu davada da asıl amaç dava konusundan ziyade davada memurlar aleyhine karar verilmesi halinde belediyenin firma ile süren kırka yakın davasında “bakınız belediyenin borçlu olduğu bu firmanın yüzünden memurlarımız ceza aldı, ihaleye fesat karıştırılmış firmanın alacakları da şaibelidir hatta irat kaydedilmelidir ” diyebilmek için olduğu, memurların aslında ceza tanımı bile olmayan bir davada yıllarca boşu boşuna yargılanmalarına sebebiyet verildiği ortaya çıktı. Davaya ait bilirkişi raporlarının memurlar lehine gelmesi üzerine, belediyede bir anda Fen İşleri Müdürlüğü, Mali Hizmetler Müdürlüğü, Hukuk İşleri arasında bir takım sözde yazışmalar yapılmış ve bu yazışmaları da sanki bilirkişi raporu gibi davaya delil olarak dava dosyasına ek olarak sunulduğu, sürmekte olan davaya deliller üretilerek yargıyı etkilemeye çalıştıkları bu bağlamda belediye avukatları ve yazışmaları yapan kurum müdürlerinin de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 288. Md’lerine göre suç işledikleri yargılanan memurlar tarafından konuşulmaktadır.
Aslında bu işin maddi boyutunu kenara bırakılırsa, kamu kurumlarının kendi çalışan memurları bir şekilde yapılan şikayetler sonucu yargı karşısına çıkartıldığında, kamu kurum avukatları memurları savunurlar. İşin doğası budur. Ama Adalar Belediyesi’nde işler böyle yürümemektedir. Belediyenin borçlu olduğu firmaya ait en ufak karşı suç itham ve iddialarının arkasında yine borçlu oldukları firmaların alacaklarından kurtulmak için olmadık suçlamalar yapılması veya bu davalara müdahil olunması kamu kurumları borçlarını ödeyerek bitirir. Memurlarını harcayarak değil! Devlet hiçbir kişiye borçlu kalmaz. Devlet borcunu öder. Devletin kamu tüzel kişiliği olan belediyelerde aynı şekilde davranması gerekir. Devlete güvenin sarsılmaması sadece devlet kurumları değil belediyelerin içindeki uygulamalardan geçer. Halkın en yakın temasta bulunduğu memurlar belediyede görev yapanlardır. Ancak CHP’li Adalar Belediyesi kendisini bu zihniyetine şahit olan Adalar Halkının seçimlerdeki tercihlerinin ister istemez sorgulanmasına neden olmaktadır. Resmi bir kurum olan Adalar Belediyesinin sanki FETÖ kumpaslarına benzer taktiler ile kendi memurlarına tezgâh iddialar ile yargı karşısına çıkartıp ceza almalarını sağlatıp sonrasında borçlu oldukları firmaya bakın işte bu firma yüzünden memurların bile ceza almış firmanın alacağı aslında yoktur algısını mahkemelere yer ettirmek için uğraşmaları da kamu kurumunun ne hale getirildiğini gözler önüne seriyor. Anlayana tabi!
Yukarıdaki resimdeki memurlardan üçü emekli olmuş diğerleri aktif görevde müdür ve başkan yardımcısı ama bu fotoğraf çekilinceye kadar yargılandılar. Niye mi? Sebep aynı. Utanç verici bir durum. Yani sebebinden dolayı suçsuz memurlarını yargılanmış olması. Yüce yargı en doğru kararı vermiş ve madrabazlıklarına son vermiş.
Şimdi CHP li belediye başkanlarının uğraştıkları konular bunlar. Hizmet mi derseniz yıldır boşa geçen bir zaman. Şimdi sıra bizlerde. Projesi olmayan hatta vaadi bile bulunmayan CHP li başkan adayı Erdem GÜL adaya barış, huzur, mutluluk getirecekmiş. Güldürmeyin milleti kendinize yakışmıyor. Atatürk’ün partisine hiç yakışmıyor
Şükrü Abanoz
