Her yıl Mart ayının ikinci haftası Dünya Böbrek Günü olarak kutlanmaktadır.
Gelin hep beraber Dünya Böbrek Günü, böbrek hastalıkları ve Hipertansiyon konusunda farkındalığımızı artıralım .
HİPERTANSİYON
Çagımızda sık rastlanan sağlık problemlerinden olan hipertansiyon hakkında bilmemiz gerekenler nelerdir?
Hipertansiyon yüksek kan basıncı demektir. Kan basıncı , kanı kalpten dokulara taşıyan damarlarda oluşan basınçtır. Yaş,cinsiyet,ırk, fiziksel durum (istirahat, efor gibi) kan basıncını etkiler.
Bugün kabul edilen kan basıncı, istirahat halinde 120/80 mmHg’dır. Herhangi bir kişide kan basıncı uyku sırasında düşük, sinirli, heyecanlı iken veya efor sırasında yüksektir. Kan basıncı devamlı olarak 140/90 mmHg üzerinde seyrediyorsa hipertansiyondan bahsedilir. Kan basıncı aynı birey için ve bireyler arasında farklılık gösterir. Bu nedenle bireyin kan basıncı doktor tarafından en az 2 kez yüksek bulunmalıdır.
Hipertansiyon, kalp hastalıkları için ana bir risk faktörüdür. Eğer tedavi edilmezse beyin dolaşımı, kalp, damar, göz ve böbrek hastalıkları için ciddi oranda hastalık ve ölümlerde artışa neden olur.
HİPERTANSİYONUN YAYGINLIĞI NEDİR?
Sanayileşmiş ülkelerde yetişkin nüfusun %10-20 kadarında hipertansiyon saptanır. Hipertansiyon siyah ırkta ve kadınlarda daha sıktır. Kişinin yaşının hipertansiyona katkısı öncelikle damarlarda yaşlanmaya eşlik eden anormalliklerdir. Damarlarda yaşla birlikte esneklik kaybı oluşur.
Sanayileşme, yaşam biçimi, örn. Tuz kullanımı, aşırı beslenme, hareketsiz yaşam ve stresin tansiyon üzerinde olumsuz etkileri vardır.
HİPERTANSİYONUN BELİRTİLERİ:
Yorgunluk, bulantı, görme bozuklukları, fazla terleme, ciltte kızarma ve solukluk, burun kanaması, endişe ve sinirlilik, çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, kulaklarda çınlama ve uğultudur.
HİPERTANSİYONUN RİSKLERİ :
Hipertansiyon ciddi bir durumdur, tedavi edilmediği takdirde öldürücü olabilir. Kalbi zorlayarak kalp yetmezliğine ve damarları zorlayarak damar sertliğine yol açar. Hipertansiyonlu hastalarda beyin kanaması, felç, koroner arter hastalığı, ani ölüm, kalp krizi, ritm bozuklukları, böbrek yetmezliği ve retinopati ( görme bozukluğuna yol açan göz bozukluğu) sık görülür.
HİPERTANSİYONUN SINIFLANDIRILMASI
Hipertansiyonun iki tip vardır.
1-Esansiyel hipertansiyon
2- Sekonder hipertansiyon
Hipertansiyon vakaların yaklaşık %90 nedeni bilinmediğinden “esansiyel” hipertansiyon olarak bilinir.
Hipertansiyon vakalarının %10’unun nedeni bilindiğinden “sekonder hipertansiyon” olarak adlandırılır. Böbrek kökenli olanlar en yaygın görülür.
Böbrek hastalığı: Renal hipertansiyon olarak adlandırılır.
Endokrin hastalıklar: Böbrek üstü bezleri kan basıncını kontrol eden mekanizmaları düzenler.
İlaçlar : Kortizol, doğum kontrol hapları, burun damlaları, tiroid ilaçları, soğuk algınlığı ilaçları, ağrı kesiciler ve alkol kan basıncının yükselmesine neden olur.
Diğer sebepler: Aortun doğuştan dar olması, gebelik zehirlenmesi, beyin tümörü v.s.
ESANSİYEL HİPERTANSİYON :
Nedeni bilinmeyen hipertansiyondur. Güçlü genetik (ailesel) faktörler içerir. Esansiyel hipertansiyonun birlikte görüldüğü diğer risk faktörleri.
-Diyetteki tuz miktarının yüksek olması
-Anormal stres
– Irk, yaş, cinsiyet
-Şeker hastalığı
-Aile hikayesinde hipertansiyon bulunması
– Hiperkolesterolezi (kolesterol yüksekliği)
-Sigara içimi,Alkol kullanımı
-Obezite ( BKİ Değerlerine göre şişmanlık)
HİPERTANSİYONUN DERECESİ
Şiddet derecesine göre sınıflandırılır.
Kan Basıncı (mmHg)
Normal 120/80 mmHg ve altı
Hipertansiyon adayı 120-139 /80-89 mmHg
Evre I-140-159 /90-99 mmHg
Evre II-160-170 / 100-109 mmHg
Evre III-180/100 mmHg üstü
TEDAVİ:
-Sigarayı bırakmak,
-Kilo vermek (özellikle karın bölgesinden)
– Diyet yapmak (taze meyve, sebze, tahıl, az yağlı yiyecekler tüketmek ve kırmızı ı eti kısıtlamak )
-Yaşa ve sağlık durumuna uygunlukta Düzenli egzersiz yapmak (salıklı problemi olmayanlar için haftada 3-4 kez 30 dakika egzersiz yapmak)
– Alkol alımını azaltmak
– Tuz alımını (2 gr/gün) kısıtlamak
– Stresle başa çıkmayı öğrenmek
Bütün bu önlemler tansiyonu düşürmezse doktor kontrolü altında ilaç kullanmak gerekir.
Kontrol edilemeyen kan basıncı vücuda zaman içinde çok zarar verir. Bu yıllar sürebilir. Sinsi olduğu için vücudu içten içe eritir. Damar tıkanıklığına yol açarak kalp, beyin, böbrek gibi hayati organlarda bir çok hastalık ortaya çıkarır. Hastayı felç edebilir.
Kan basıncı artınca kalbe düşen yük artar. İlk başlarda kalp buna dayanabilir fakat sonra bu yükü kaldıramaz hale gelir. Bunu önlemek için kalp bir cevap oluşturur. Kalp kası büyümeye başlar ve kalp kasının miktarı artar. Bu kalbin artmış kan basıncına cevabıdır, bu durum daha da zararlıdır. Kalbin zamanla kasılması ve gevşemesi bozulur ve düzensizleşir. Kanı pompalamakta zorlanır. Sonuçta kalp yetmezliği ortaya çıkar ve diğer organlarda da bu yetmezlik görülebilir.
Böyle uzun süreli tepkilerin yanında, ani tansiyon (basınç) artışı sonucu beyin kanaması ve damar yırtılmaları ortaya çıkabilir. Hasta felç geçirir
Böbrek Hastalıkları
Böbrek Nedir?
Böbrek, vücudumuzda omurgamızın sağ ve solunda, karnımızın arka duvar kısmına doğru yayılmış olan, temel bir atılım organımızdır. Böbreklerimiz yaklaşık olarak 5-7cm eninde 12-15cm boy ölçüsüne sahiptirler. Kanımızdaki zararlı maddeleri süzme görevini yerine getiren bu organımız 150-250gr. ağırlığındadır. Soldaki böbreğimiz sağdaki böbreğimize oranla daha büyüktür. Ayrıca böbreklerimiz, nefes aldığımız zamanlarda 2-3 cm aşağıya doğru hareket etmektedirler.
Böbrek Hastalıkları Nelerdir?
Vücudumuzdaki her organda olduğu gibi böbreklerimizin de bazı hastalıklara yakalanma riskleri vardır. Günümüzde en çok bilinen 6 adet böbrek hastalığı vardır. Bunlar;
• Nefrit: Nefronların iltihaplanması sonucu oluşan bir hastalıktır. Bu hastalık böbrek yetmezliğinin oluşmasındaki en önemli sebeplerden birisidir.
• Albumin: Böbreğimizde bulunan idrar süzme kapsüllerinin tam randımanlı olarak çalışmamasından dolayı oluşan bir hastalıktır.
• Böbrek Taşları: Kişide bulunan idrar yollarında oluşan iltihap sonucu eğer bir tıkanma olur ise, buradaki maddeler çökelerek vücudumuzda böbrek taşlarını oluşturmaktadır. Bunun sonucunda böbrek taşları da böbreğimizde ciddi anlamda şiddetli ağrı ve kanamalara sebebiyet vermektedir. Bazen bu hastalıkta idrarın kanlı çıktığı da görülmüştür.
• Üremi: Bu hastalık böbreğin yeterli derecede üreyi süzememesi sonucu oluşmaktadır. Bu hastalık kanda bulunan üre miktarı artması sonucu oluşmaktadır.
• Böbrek Kanseri: Böbrek kanserinde orta yaş üzeri ve çocuk tümörü olmak üzere iki türlü tümör vardır. Orta yaş üzeri tümörüne “renal hücreli karsinom” denilmektedir. Çocuk tümörüne ise “Wilm’s tümörü” denilmektedir. Bu iki tümörün belirtisi ise, idrarın kanlı olması ve karnınızda oluşan sancılı ağrılardır. Eğer tümör erken teşhis edilirse tedavi şansı yüksektir.
• Böbrek Yetmezliği: Kronik ve Akut böbrek yetmezliği olarak 2 gruba ayrılmaktadır. Kişideki böbreklerin tam olarak görevini yerine getirememesi sonucu bu hastalık ortaya çıkmaktadır. Bu hastalığın olup olmadığını, kanımızdaki kreatinin ve üre oranına baktırarak öğrenebiliriz.
Böbrek Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?
Yukarıda belirttiğimiz böbrek hastalıklarının belirtileri, diğer hastalıklar kadar kendini kolay kolay ele vermez. Böbrek hastalıklarının genel belirtileri ise;
• Sık sık idrar yapmaya çıkma
• Nefes darlığı
• Karın kısmınızda devamlı olarak ağrı
• İdrarın kanlı gelmesi
• Sürekli bulantı hali
• İdrar yapmaya hiç çıkamama
• Ayak ve el bölgelerinde şişme
gibi belirtilerdir.
Eğer kendinizde böbrek hastalığından şüpheleniyor iseniz, idrar tahlili yaptırarak bu şüphelerden kurtulabilirsiniz. 6 aylık süreçlerde yapılacak idrar tahlilleri böbrek hastalıklarının erken teşhisinde çok önemlidir. Bu sayede tedavi edilebilme olasılığı daha yüksektir.
|
Adalar Toplum Sağlığı Merkezi
EĞİTİM ŞUBESİ