Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, bugün itibariyle 136 ülkede, 506 milyar dolar tutarında dev bir proje portföyüne sahip olmanın gururunu yaşadıklarını bildirdi.
Türkiye Müteahhitler Birliğinin iftar programı Eren’in ev sahipliğinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla Divan Ankara Otel’de gerçekleştirildi.
Eren, üye firmaların bir taraftan Türkiye’deki dev altyapı yatırımlarını hayata geçirirken, bir taraftan da dünyanın dört bir köşesindeki zor koşullarda, ülkeye Döviz kazandırdıklarını ve inşaat malzemesi üreticilerine daha fazla ihracat imkanı sağladıklarına işaret ederek, “Malumunuz olduğu üzere, bugün itibariyle 136 ülkede, 506 milyar dolar tutarında dev bir proje portföyüne sahip olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
Üyelerin inşaat sektörünün yanında turizm, enerji, sağlık, ulaşım ve sanayi sektörlerinde yatırımcı ve işletmeci olarak da yer aldıklarına işaret eden Eren, dış pazarlardaki siyasi ve ekonomik krizlerden de Türkiye’deki ekonomik gelişmeler ve alınan kararlardan da etkilendiklerini söyledi.
Kamu ihale mevzuatının yenilenmesi çalışmaların bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığını ifade eden Eren, şöyle konuştu:
“Sürekli olarak olumsuz dedikodulara neden olan 21/b dediğimiz pazarlık usulü ihale yönteminin sadece afet ve benzeri şartlarda uygulanmasını sağlayan; kamu kaynağının heba edilmesine ve istismara neden olan aşırı düşük tekliflerin geçersiz olacağı; her yıl gündeme gelen fiyat farkı konusuna kalıcı ve adil çözüm içeren bir düzenleme en kısa zamanda hayata geçirilmelidir.”
Eren, diğer taraftan da yüksek ücretlere rağmen büyük bir ara eleman açığı bulunduğunu ifade ederek, bu sorunun tüm sanayi dallarını ve ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirtti.
Firmaların yurt dışında faaliyet gösterirken karşılaştıkları en büyük sorunun teminat mektubu olduğunu dile getiren Eren, şunları kaydetti:
“Türk bankaları tarafından verilen teminat mektuplarının yurt dışında doğrudan kabul edilmemesi, yeni proje üstlenilmesinin önünde engel. Türk bankalarının teminat mektuplarına yabancı bankalardan kontr-garanti alınması şeklinde ürettiğimiz çözüm ise ilave yüksek maliyeti nedeniyle rekabet gücümüzü ortadan kaldırıyor. Dolayısıyla, Türk bankaları tarafından verilecek teminat mektuplarının özellikle siyasi ilişkilerimizin en üst düzeyde olduğu ülkeler tarafından doğrudan kabulü yönünde bir süreç başlatılmalıdır.”