Hatırla sevgili o mesut geceyi

Ada Gazetesi olarak Adalar İlçemizdeki korunması gerekli tarihi eserler, tescilli eski binalar, tarihi köşklerin şahısların kişisel rant istekleri doğrultusunda zarar verilmesi, orjinalliğinin kaybettirilmesi konularını takip edip gündeme getirmeye, elimizden geldiği kadar bu türlü girişimlerin yapılmaması konusunda yetkilileri uyarıyoruz.

Amacımız, Adalarımızın tarihi dokusuna bir zarar gelmemesi. Ancak maalesef Adalar İlçesinde bunu bir türlü başaramıyoruz. Tabi bu başarısızlıkta yetkili kişiler baş rolü oynuyor. Kamu çalışanı olarak kamu yararına yaptığımız haberlerden ötürü Adalar Belediyesi  tarafından şikayet üzerine savcılıklara ifadeler verirken belediyenin kanunları herkes için adil uygulamaması bizleri derinden üzüyor. Tabi biz görevimizi yapmaya devam edeceğiz.

Ülkemizde televizyonun henüz yaygın olmadığı, sabit telefon imkanının kısıtlı, internet vb. kelimelerin bilinmediği  1970 li yıllarda Ceylan Yayınları ve Tay Yayınları öncülüğünde çoğunlukla İtalyan orjinli çizgi romanların satışında patlama yaşanmaktaydı. Bu çizgi roman serilerine erkek okurlardan gelen yoğun talep üzerine Neşe, Tina, Çiğdem, Ayşegül gibi isimlerle yayın yapan, bayanlara hitap eden dergilerde yayınlanmaya başlamıştı. Bunların içinde çokta popüler olan bir derginin adı da ‘Oya’ydı. Hatta “Neşeyle Oya’nın, Arzuyla Kaya’nın selamı var”  şeklinde söylenen bir halk deyimi bulunmakta idi.

2006- 2008 yılları arasında Büyükada Çankaya Caddesi üzerinde bulunan Con Paşa Köşkü ile hemen karşısındaki Ahmet Emin Yalman Köşkünde (Dönemin Turing Evi) ‘Hatırla Sevgili’ adındaki dönem dizisinin çekilmesi ile uzun yıllardan beri kendini unutturan Büyükada’ya talep patlaması yaşanmaya başlanmıştı. Bugün bile adaya gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler bina önünde resim çektirmekte. İstanbul toplu taşıma araçlarında halen ‘Hatırla Sevgili’ müziği çalarak geçinen bir çok yerli yabancı akordiyoncu vardır. Dizinin yayınlandığı dönem bu furya sırasında dizinin çekildiği Con Paşa Köşkü o zamanki maliki aile tarafından şimdiki sahibi Arkas Holding’e satıldı.

Arkas Holding tarafından hiçbir izin almadan esaslı onarım, restorasyon ve rekonstüriksiyon faaliyetlerine başlanması üzerine Adalar ilçesinin kanayan yarası olan imara aykırı faaliyetlerde patlama yaşandı.”O yapar da ben yapamaz mıyım” anlayışı ile başlayarak günümüze kadar biraz yoğunluğu azalmakla beraber imara aykırı binalar, iskeleler, oteller, işyerleri vb. işler çığ gibi arttı. Hatta bunlarla ilgili birçok bakanlık araştırması, müfettiş raporları vs. halen yetkili resmi dairelerde işlem görmekte.

Arkas Holding’e Con Paşa Köşkü’nü satan ailenin “sosyal demokrat, cemiyet hayatı insanı, çevre dostu, entelektüel vs. birçok unvanı ile anılmayı seven bir bireyi de bu yapılanları gördükçe cesaretlenip çevresini kullanarak iddiaya göre “şirin, mütevazi” II. grup eski eser villa ile bahçesindeki tescilli ağaçlarla ilgili yakın zamanda ufak tefek sihirli dokunuşlar yapmıştır. Şöyle ki; Eski eser binanın iç planları ile oynadığı ve kendisine gerekli hacimlerin yaratıldığı, binanın üstüne huni şeklinde bir çatı yükselterek ufak bir çatı arası kat ve teras açıldığı, bahçedeki tescilli ağaçların ‘şehven’ kurutulup kesildiği, bahçeye ufak bir yüzme havuzu yapıldığı ve bunun gibi birkaç küçük dokunuşlarla işlerini yoluna koyulduğu belirtiliyor.

Bu arada iddiaya göre, bu yaptığı şirin, mütevazi işlerden cesaret alarak  hatırlı dostlarından ve belediye yönetimindeki cankuşlarından ufak bir ricada daha bulunmuş, Büyükada Yılmaztürk Caddesi sonunda mezarlıklar mevkiinde bulunan bostan nitelikli aile gayrimenkullerinin turizm alanı olması gibi ufacık ricası yetkililer tarafından emir telaki edilerek şak diye yapılmıştır. Allah’tan planlar mahkeme tarafından iptal edildi de şimdilik bu ve benzeri yerler için ayak oyunları yapaya çalışanların hevesleri kursaklarında kaldı. Adalarımızın bir plana ihtiyacı olduğu kesin. Ancak bu türlü yapılan ayak oyunlarını görünce planların iptal edilmesine insan sevinmiyor değil!

ADALAR’DA ORGANİK TARIM REVAÇTA!

Adalarımızdaki sosyal demokrat, entelektüel, elit bir takım çevrelerce son bir yıl içinde organik tarım işi çok revaçta olmuştur. Daha önce bazı haberlerimizde değindiğimiz bu konu ile ilgili olarak şunu söylemek isteriz; Organik tarım sevdalısı “Adalar’da 100 yıl aradan” sonra sloganları ile yola çıkan değerli müteşebbis ve elit arkadaşlar! Lütfen Adalar imar planları yapılırken bu ve benzeri jakobenlere alet olmayınız. Adalar için de bulunan parsellerin tapuda ve belediyede aleni olan kayıtlarını inceleyiniz. Son yıllarda çıkan tarım kanunlarını iyi okuyunuz. Aile mirası olan mutlak tarım ve tarım arazileri mirasçılar içinde bile pay edilememekte ve farklı amaçlarda kullanılamamaktadır.

Adalar’daki birçok parselin nitelik bölümünde bağ, bahçe, tarla, bostan vb. mutlak tarım nitelikli yerlerin her ne amaçla olsun (konut, ticaret, konaklamalı ve günübirlik turizm vb.) katledilmesine sessiz kalmayınız. Sessiz kalır yada bu yapılanları sahiplenirseniz bu durum yapmak istediğiniz tarım faaliyetlerinin “sözüm ona tarım arka planda başka menfaatler” için yapıldığı söyleminin doğru olduğu kanıtlanacaktır.

HEYBELİADA ÇAM LİMANI

Heybeliada’da tarla vasıflı yerdeki imara aykırı inşa edilen çam limanı mevkindeki villalarda af iskanı aldıktan sonra da aykırılıklar yaparak aldığı af iskanı da iptal edilen, sonradan şu anki belediye yönetimince bir kılıfı bulunarak tekrardan iskan verilen, tekrar kaçak yapılaşma yaparken yakalanan ve şu an durumu resmi mercilerde inceleme de olan ve bu sarmalın daha uzun yıllar devam edeceği tahmin edilen yer örneğinde olduğu bu ve benzeri işlerde belli çıkar gurupları ve onların resmi daireler içindeki işbirlikçileri kazanırken maalesef toplum kaybediyor.

Şükrü Abanoz