KENAN EVREN’E İTHAF OLUNUR (Baki Nedim Baltacı)

Yayınlama: 04.04.2012
Düzenleme: 18.08.2014 11:16
A+
A-
  • KENAN EVREN’E İTHAF OLUNUR

    Annem “Ev sarıldı evladım” dedi, “Faşistler mi? “ diye sordum.Annem “yok sivil ,asker, polis” diye cevapladı.Yatağın içinde çıplaktım.Karnımda içindeki iltihabı boşaltmak için direnler konmuştu ,burnumda da sonda vardı.Gece yarısı gelen bu ani ziyaret karşısında şaşırmıştık.Devletin beni koruması gerekirken güvenlik güçlerinin gözaltına almaya niyetlenmeleri hiç hoş değildi.Annem “Belki götürmezler yaralısın oğlum” derken hukukçu olan ablam bağırdı“Deli misiniz siz,zaten bunlar öldürmek istemedi mi,Nedimi” arkasından da “hemen çatıya saklan “ direktifiyle de beni hareketlendirdi.Göztepe de üç katlı ahşap bir binada oturuyorduk.Yaptığımız birkaç saniyelik mini toplantı sonucunda saklanmak için en müsait yerin çatı olduğuna karar verdik.Tavan arasındaki bir delikten çatıya çıkarak kiremitlerin üzerine yüzükoyun yattım.Yağan sicim gibi yağmur evin içindeki ayak seslerini duymamı engellemekteydi.Kulağımı kiremitin altındaki galvaniz saça yaslayarak evin içini dinlemeye başlamıştım ki,aşağıdan gelen annemin sesi yaşadığım gerilimi de sonlandırmış oldu. “ Evladım dama çıkış yok,kiremit aktarırken merdiven kullanırız.” Annemin bu cevabından gelenlerin her tarafı aradıklarını,sıranın çatıya geldiğini anlamış oldum.Burnumda ve karnımda takılı bulunan sonda ile drenin yerlerinden oynamasına rağmen adamlar gidinceye kadar pozisyonumu bozmadan bekledim.Fakat devamlı bu şekilde gerilim içerisinde yaşamam yaralarımın iyileşmesini de geciktiriyordu.İşin kötü olan tarafı legal durumdaydım,yani istenildiği zaman avlanılabilecek pozisyondaydım.
    1979 yılı Ekim ayında evimden muhtarlığa giderken kurşunlanmıştım. Üç tanesi batın bölgesinde olmak üzere toplam yedi kurşun yarası almama rağmen Numune Hastanesinin cerrahi ekibinin iyi iş çıkarması sonucunda yaşamla bağlantımı devam ettirebilmiştim. Prof.İsmail Uman ve öğrencileri saatler süren ameliyatımda karaciğer,mide ve bağırsaklarımı kesip biçerken gösterdikleri maharetle beni yaşama döndürmekle kalmamış,yakınlarımı da çok sevindirmişlerdi.Reanimasyon servisinde ölümle yaşam arasındaki mücadelem devam ederken bir gece yarısı dört kişi odama girerek yattığım şilteyi yana çevirmek suretiyle seruma ve oksijen tüpüne bağlı mekanizmaları yerlerinden çıkartarak yeni bir şok yaşamama neden olmuşlardı.Servis hemşiresinin “ Deli misiniz siz buraya giremezsiniz” diye haykırarak en öndeki katil adayının yüzüne tırnaklarını geçirmesi ile başlayan mücadelesi odaya giren hastane görevlilerinin saldırganları püskürtmesi ile sonuçlanmıştı.Hemşire “Kaçmasın bunlar,polis çağırın” diye haykırarak personele talimat verirken, saldırganlardan birinin elindeki telsizi göstererek “Gerek yok,biz polisiz “ diyerek kapıya yönelişini kanım donarak izlemiştim.
    Şeytana sormuşlar “Mesleğin ne? “ diye ,cevabı kısa olmuş “Şeytanım” demiş.Acaba bu akşam da eve gelenler şeytanlardan oluşan bir ekip miydi?
    İsmail Cem çok iyi arkadaşımdı.İki günde bir ziyaretime gelirdi.Bu gece de baskından beş saat önce sine kadar bizdeydi.Tabii ki gecenin bu saatinde onu arayamazdım.Ablamın önerisi gayet anlaşılabilinir gibiydi.”Koskoca CHP nin İl yöneticisisin,sabah ne yap yap İl Merkezine git,basın toplantısı yap,teşhir et bu herifleri göreceksin geri adım atacaklar.”Sonuç olarak onun dediğini yaptım.Ertesi gün değişik yollardan İl Merkezine ulaştım.Biraz sonra il saymanı Faruk Balcı geldi.Durumu anlattım.Çok kızdı, siyasi şube müdürünü aramak için hemen telefona sarıldı.Ben” Faruk telefonu bırak,önce Bülent Bey’e haber verelim,basını falan da çağıralım” dememe rağmen o beni dinlemeden ısrarla müdüre bağlandı.Faruk bilgisayar kağıtlarını satan büyük bir firmanın sahibiydi.Daha sonra da Türkiye’de ilk defa bu kağıdın fabrikasını da o kurmuştu..Kayışdağı,Ümraniye,İçerenköy’ün önemli bölgelerini içine alan Şerifali Çiftliğinin sahibinin de torunuydu.Çok sayıda önemli insan danışmanıydı.Deniz Baykal yakın dostuydu.Hemen hemen ilin bütün masraflarını o karşılardı.Partinin güç kaymağı gibiydi.Biri resmi,iki özel olmak üzere üç korumayla dolaşırdı.Haksız da sayılmazdı.Cinayetlerin sıradanlaştığı günlerde CHP liler birbiri arkasına kurşunlanıyordu.Öldürülen Beyoğlu İlçe Başkanı,Pendik Belediye Başkanına ilaveten İl Başkanının özel koruması da yakılarak öldürüldü.Eyüp Gençlik Kolu Başkanının boynundan vurulmasına Pendik’te benim de yaralanmamı eklersek göreve talip olmanın tehlikeli olduğu bir dönem yaşanıyordu.CHP giderek yalnızlaştırılıyordu.Parti kendi yöneticilerine dahi sahip çıkamayacağı bir konuma getirilmek isteniyordu.Faruk’la Anadolu yakasını temsilen İlde bulunuyorduk.Aramızda politik bir rekabet olmasına rağmen okul arkadaşlığımıza dayanan bir sevgi de vardı.Faruk gücünü kullanan bir arkadaştı.Gözaltına alınanlar için devamlı o devreye girerdi.Biraz sonra bağlanan siyasi şube müdürü ile on dakikalık konuşmasında devamlı öfkesini seslendiren Faruk, sonunda rahatlamış bir şekilde ahizeyi kapattı.Bana dönerek” Adama dediklerimi duydun,zannedersem bir müddet gelmeyecekler,ancak sadece o kadarını garanti etti.Durum farklı,senin için bir yerlerden çok sıkıştırdıklarını söyledi”.Ben lafını keserek Bülent Bey devreye girsin diyecek oldum.Faruk “Saçmalama,iki sefer de onu öldürmek istemediler mi?Bana kalırsa durumunu yeniden gözden geçir” Evet İl saymanı Faruk Balcı’nın söyleminden çok şey çıkarmam mümkündü. Evime Faruk’un korumaları ile gidip geldiğim kaotik günlerden sonra Pendik İlçesinde gittiğim bir grev ziyaretinde Adalar Gençlik Kolu Başkanı Mehmet Bölük ile karşılaştım.Bölük bana “Gel ağabey,seni Ada’ya götüreyim” diyerek beni misafir etmek istedi.Hemen o akşam gittiğimiz Büyükada hayatımda dönüm noktası olacaktı.Bir müddet gizlendiğim Büyükada’nın sakin ve steril ortamında geçirdiğim günler yaralarımın iyileşmesini de hızlandırmıştı.
    Evet, polis kimliği ile iş tutan cinayet müfrezesinin şahsıma giriştiği ikinci eylem de boşa çıkmıştı.Başka bir deyişle şeytanın mesleğini yapmasını “hemşire” engellemişti.Muhakkak poliste,silahlı kuvvetlerde kendi halkına karşı yabancılaşan bu güçlerin kapsama alanından uzaklaşabilmenin bir yolu olmalıydı,ama nasıl?
    Baki Nedim Baltacı

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.