Öncelikle kongre divan üyelerine ve sayın Divan başkanımıza başarılar dilerim.
Dürüstlük en iyi politikadır;Ama şunu hatırlamamız çok önemlidir;
Öyle görünüyor ki sahtekarlıkta ikinci en iyi politikadır.
Ben birincisine inanıyorum,ve bu çizgide durmaya özen gösteriyorum.Kısa dönemlik ilçe başkanlığımda öğrendim ki,siyasette sevgi,saygı,vefa gibi insanı insan yapan değerlere çokta özen gösterilmezmiş,ben yine tersini savunuyorum.Bizi bu sevgisizlik,saygısızlık,vefasızlık bitiriyor.Bir kimsenin özgür olarak gelişmesi,herkesin özgür olarak gelişmesinin şartıdır.
Özgürlüğünüz kısıtlanıyorsa,düşünme ve konuşma hakkınız yoksa,orada işlerin yolunda gittiği söylenemez.
Ne yazık ki parti üst yönetimleri herhangi bir sorunun çözümünde yol gösterici olmayı yardım etmek,destek vermek gibi yolları deneyeceği yerde hemen o sorunu kendilerine taşıyanı yok etme yolunu seçerek sorunu çözüyorlar.Parti içi demokrasi parti içi hukuk ne yazık ki çiğneniyor,yada kendi bulunduğumuz yeri korumak için isteniyor.İl yönetimleri bulundukları ilde tüm ilçe örgütlerine eşit mesafede durup onların önünü açmak yerine,adam kayırıcılığı ve hukuksuzluğu seçiyorlar.Bir gün sıra kendilerine gelince de bir bakıyorsunuz demokrasi söylemleri havada uçuşuyor,görsel ve yazılı basına taşınıyor.
Sosyal demokrat bir partide görevden alınmalar,istifalar,yeni atamalar olabilir ama hiç bir il başkanı ilçe başkanını odaya sokup “hallediyorum”diyememeli,bunu diyorsa;sonrada demokrasi arayışına çıkmamalı.Parti içi demokrasi tüm örgüt içindir.
Partililik bilinci,inancı ve disiplini ne yazık ki ilçemizde hala ayaklar altındadır.
İlçemizde yaklaşık iki yıldır üst üste çeşitli yollarla atanmış olan yönetimler ne yazık ki bir örgüt toplantısı yapıp partilerin dertlerini,sıkıntılarını ve önerilerini dinleme gereğini duymamıştır,yapılan etkinlikler,davetler istenilen üyelere duyurulmuş,partiye yıllarını vermiş insanlara kulak tıkanmış,yok sayılmış hatta tüm terbiye sınırları aşılarak tören alanlarında hakaret edilmiştir.
Bunları bu gün yönetim erkini elinde tutanlar onaylıyorlar mı?Ve içlerine sindirebiliyorlar mı?En önemlisi de doğru yaptık diyebiliyorlar mı?
Bir ilçe başkanının telefonları her zaman açık olmalıdır,cevapsızlık en kötü yoldur.Verilen yazılı dilekçelere bile yanıt vermeyen örgüt örgütmüdür?
Bizim oy verdiğimiz oy verdirdiğimiz Milletvekillerimiz ile parti içi çekişmelerden çok önemli sosyal sorunlarımız vardır.Ne yazık ki ilçe örgütü gelen milletvekillerimiz,Genel başkanımız,İl başkanımız ile görüştürülmedik.Saklandı ve gizlendi,bizlerin orada olması oysaki onlara güç katar,örgüt olmanın hassını yaşarlardı.
Aramızdaki çatışmalar;partimizin temel ilkeleri olan demokrasi,insan hakları,özgürlük,emek ve bunların korunması ve geliştirilmesi ilkeleri ortadan kaldırılarak toplumda kuşku,güvensizlik yarattı.
Siz yapamazsınız biz yaparız,sizinle olmaz biz olalım gibi siyasetten uzak,dar gruplaşmalar partiyi tüketiyor,toplumda işlevsiz hale getiriyor.Bu düşmanlık nerede bitecek,ne zaman bu örgütler kol kola girmeyi başarabilecek.
Unutulmasın ki örgüt kimsenin babasının malı değil,benim şu kadar oyum var dönemi ise mutlaka bitmeli,oy hesabı ve kurnazlık ile siyaset yapılmaz.Benim bir tek oyum var başkaca oyum,akrabam filan yok ama tüm örgüt benim tabanım ve herkesin oyunu da almak için çalışmalıyım.Partimizin baraj altında kaldığı zaman inanılmaz mücadele veren özveri gösteren partililer bir kalemde yok sayılabiliyorsa,bunda bir terslik vardır.
Kadınlarımız-analarımız-bacılarımız deniyor,lütfen siyasete girin deniliyor;Sonrada ilk iş eteklerine sarılıp al aşağı etmek için kurulmadık komplo kalmıyor,destek verilmiyor,aman başarır diye korkuluyor ve ne yapıp edip yok ediliyor,lütfen bu konuda da samimi olmak ve gerçekten kadınların başarısını istenmesi gerekiyor.
Partimize üye olmak isteyen her insanı saygı ile karşılıyorum,ama oy ve delege avcılığı için çeşitli yollarla kayıt edilmiş üye listelerinin de parti üst kurulları ve ilçe örgütleri tarafından mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.Başka partinin sandık kurulu görevlisi olup,kavga küfür üstümüze üstümüze yürümüş insanlarada öz eleştirisini yaptığı takdirde aramızda yer açarız.Yosa nicel değil-nitelikli üyelik önem taşır,bazı ilkeler iktidar uğruna asla feda edlmemelidir.
25 yıldır özlemimiz olan yerel yönetim iktidarı elimizle;kendi kendimizi başarısız kılmak için ne mümkünse hepsini yaptık.Başarı örgütü tanımakla,örgütünde yerel yönetime desteği ile olur,bu geçmiş tecrübeler ile kanıtlanmıştır,biz ne istiyoruz,yerel yönetiminde bizden beklentileri nelerdir,tüm bunları açık bir şekilde konuşup,birbirimize değer vererek olması gelmesi yakalamak için hala vaktiz var,yeterki doğru kullanabilelim.Bu gün yerel yönetim erkini elinde tutan sayın başkanımızda çok iyi biliyor ki parti ve partilinin önemi yok sayılamaz,emekleri gözardı edilemez.Bu mücadelenin gerçek sahipleri önemlidir,taşıma su ile değirmen dönmez,birbirimize elimizi uzatmaktan,yüreğimizi açmaktan çekinmeyelim.
Çıkar her dili konuşur olmasın,yumruklarımızı sıkmayalım ki,tokalaşabilelim.
Ülkemin çıkarlarını,sol dünya görüşün egemen olması ile bağdaştığını görüyorum ve inanıyorum.Bunun için sosyal demokrasi ilkelerini kendine şiar edinmiş Cumhuriyet Halk Partisinde yerimi aldım,bundan da gurur duyuyorum.
1972 den beri siyasi mücadele içerisindeyim,en büyük özlemimde ülkemi gerçekten demokratik,insan haklarına saygılı,eşitlikçi ve sosyal hukuk devleti tarafından yönetildiğini görmektir,buda partimizin iktidarı ile gerçekleşecektir.
ÖZGÜR BİREY-ÖRGÜTLÜ TOPLUM-DEMOKRATİK DEVLET tüm mücadelem benim için böyle şekilleniyor.
Yönetim kongre salonunu çok güzel hazırlamış,her şey görünüşte mükemmel,ama ne yazık ki bir ilçe örgütünün olmazsa olmazı üyelerimizi kongreye davet etmeyi unutmuş!
Eski bir ilçe başkanı olarak size konfetiler atamadım,slayt gösterileri yapamadım ama yedi ayda hem örgüt toplantısını hemde ilçe dayanışma yemeğini yaptım,ilçemi bir kuruş borçsuz nakit para ile yönetime teslim ettim.
Kimse unutmasın ki “keser döner,sap döner,gün gelir hesap döner”
Hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Nazife Akgün
25/03/2012