Lozan Antlaşması ne zaman bitecek? 2023’te Lozan Antlaşması bitiyor mu? Lozan Antlaşması bitiş tarihi!

Lozan Antlaşması ne zaman bitiyor, 2023’te Lozan bitecek mi merak ediliyor. Başta sosyal medya olmak üzere internette Lozan Antlaşması 2023’te bitecek, 2023’te Lozan Antlaşması bitince madenler çıkarılabilecek gibi doğruluğu tartışmalı bilgiler yer almaktadır. Peki, Lozan Antlaşması süresi ne kadar, süreli mi? Lozan Antlaşması ne zaman bitecek? Lozan Antlaşması 2023’te bitecek mi? soruları 2023 yılına gelindiğinde merak ediliyor. Peki, Lozan Antlaşması bitiş tarihi var mı? Lozan bitiyor mu?

Lozan Antlaşması ne zaman bitecek? 2023’te Lozan Antlaşması bitiyor mu? Lozan Antlaşması bitiş tarihi!
Yayınlama: 02.01.2023
A+
A-

Lozan Antlaşması 2023’te bitecek mi? Lozan Antlaşması 2023’ün hangi ayında, kaçıncı ayında bitiyor sorularını sıkça görmüşüzdür. Başta sosyal medya olmak üzere internette Lozan Antlaşması 2023’te bitecek, 2023’te Lozan Antlaşması bitince madenler çıkarılabilecek gibi doğruluğu tartışmalı bilgiler yer almaktadır. Peki, Lozan Antlaşması süresi ne kadar, süreli mi? Lozan Antlaşması ne zaman bitecek? Lozan Antlaşması 2023’te bitecek mi? soruları 2023 yılına gelindiğinde merak ediliyor. Peki, Lozan Antlaşması bitiş tarihi var mı? Lozan bitiyor mu? İşte detaylar…

LOZAN ANTLAŞMASI 2023’TE BİTİYOR MU?

Lozan Antlaşması metninde Lozan Antlaşması’nın 2023 yılında veya başka bir tarihte bittiğine dair bir madde bulunmamaktadır. Lozan Antlaşması metnine göre Lozan Antlaşması süreli değildir. Ayrıca Lozan Antlaşması’nda Türkiye’nin bor ve petrol başta olmak üzere değerli yer altı kaynaklarını çıkarmasını engelleyecek bir madde de bulunmamaktadır.

Lozan Anlaşması’nın ek gizli maddeleri olduğuna dair somut bir kaynak bulunmamaktadır. Lozan Antlaşması’nın gizli ek maddelerinin olduğu bilgisi bir iddiadan ibarettir. Geçtiğimiz aylarda bir vatandaş tarafından Lozan Antlaşması’nın gizli maddeleri var mı sorusu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yöneltilmişti. CİMER soruya cevap olarak “Lozan Barış Antlaşması’nda gizli maddeler bulunmamakta olup, maden çıkartmamıza engel teşkil eden herhangi bir madde yer almamaktadır” yanıtını vermişti.

Lozan Antlaşması’nın maddelerine buraya

LOZAN ANTLAŞMASI’NDA ALINAN KARARLAR VE GÖRÜŞÜLEN KONULAR

Kapitülasyonlar: Tamamı kaldırıldı.

Türkiye-Suriye Sınırı: Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması’nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.

Irak Sınırı: Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu konuda Birleşik Krallık ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı. Bu anlaşmazlık Musul Sorunu’na dönüşmüştür.

Türk-Yunan Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri’nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan’ın Batı Anadolu’da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verildi.

Türkiye-İran Sınırı: Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre belirlenmiştir.

Kıbrıs: Osmanlı Devleti Ruslara karşı İngilizleri yanına çekebilmek için 1878 yılında Kıbrıs’taki hakları saklı olmak şartıyla geçici olarak Kıbrıs’ı Birleşik Krallık idaresine vermişti. Birleşik Krallık I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine 5 Kasım 1914’te Kıbrıs’ı topraklarına kattığını resmen açıkladı. Osmanlı Devleti bu kararı tanımadı. Türkiye Lozan Antlaşması’nın 20. maddesiyle Kıbrıs’taki Birleşik Krallık egemenliğini kabul etti.

Azınlıklar: Lozan Barış Antlaşması’nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın 40. maddesinde şu hüküm yer almıştır: “Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır. “Batı Trakya’daki Türklerle, İstanbul’daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler’in mübadele edilmeleri kararlaştırıldı.

Savaş tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Türkiye, tamirat bedeli olarak Yunanistan’dan 4 milyon altın talep etti ancak bu istek kabul edilmedi. Bunun üzerine 59. maddeyle Yunanistan savaş suçu işlediğini kabul etti ve Türkiye tazminat hakkından feragat etti ve sadece savaş tazminatı olarak Yunanistan, Karaağaç bölgesini verdi.

Osmanlı’nın borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye’ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış Antlaşması madde 45,46,47…55, 56).

Adalar: Midilli, Limni, Sakız, Semadirek, Sisam ve Ahikerya adaları üzerinde Yunan hakimiyeti hususunda Osmanlı Devleti’nin imzalamış olduğu 1913 tarihli Londra Antlaşması ve 1913 tarihli Atina Antlaşması’nın adalar hakkındaki hükümleri ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunanistan’a bildirilen karar, adaların askeri gayelerle kullanılmaması şartıyla aynen kabul edilmiştir. Anadolu kıyısına 3 milden az mesafede bulunan adaların ve Bozcaada, Gökçeada ile Tavşan Adaları üzerindeki Türk hakimiyeti kabul edilmiştir.

Osmanlı Devleti tarafından Uşi Antlaşması ile 1912 yılında İtalya’ya geçici olarak bırakılan On İki Ada üzerindeki bütün haklardan on beşinci maddeyle İtalya lehine feragat edilmiştir.

Boğazlar: Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.

Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye’nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı.

Patrikhaneler: Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin Osmanlı Devleti zamanındaki bütün ayrıcalıklarının kaldırılarak sadece dinî işleri yerine getirmek şartıyla ve bu hususta verilen sözlere güvenilerek İstanbul’da kalmasına izin verildi. Ancak antlaşma metnine patrikhanenin statüsü hususunda tek bir hüküm konulmadı.

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Exit mobile version