Marmara Denizi’nin Büyükçekmece açıklarında dün gece saat 02.33’te 3.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi verilerine göre, yerin 8.36 kilometre derinliğinde kaydedilen deprem, İstanbul’un çevre ilçelerinde hissedildi ve kısa süreli paniğe neden oldu. Merkez üssü Büyükçekmece ilçe merkezine yaklaşık 22 kilometre uzaklıkta olan depremde, ilk belirlemelere göre herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadı.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Özden, CNN TÜRK canlı yayınında depreme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Özden, 3.5 büyüklüğündeki depremin, 23 Nisan’da aynı bölgede meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin artçısı olduğunu belirtti. Kumburgaz fay segmenti üzerinde gerçekleşen depremin, bu segmentte daha önce oluşan kırılmanın bir devamı olduğunu ifade eden Özden, “6.2’lik depremde 30 santimetrelik yanal bir hareket gözlendi. Ancak bu, büyük bir yer değiştirme değil. 7’nin üzerindeki depremler, daha büyük yer değiştirmelerle oluşabilir” dedi.
Marmara Denizi’nde deprem tekrarlanma aralığının yaklaşık 200-250 yılda bir büyük deprem olarak kendini gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Özden, bu kaidenin her zaman geçerli olmayabileceğini ancak büyük deprem olasılığının göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Özden, “Kumburgaz, Tekirdağ, Avcılar ya da Adalar segmentlerinde 7 büyüklüğünde bir deprem ihtimali, daha küçük depremlere göre daha yüksek. Bu deprem, 23 Nisan’daki hareketin devamı niteliğinde. Şu an için doğu ya da batı segmentlerine bir geçiş gözlenmedi” diye konuştu.
Marmara Denizi’nin jeolojik yapısının karmaşıklığına dikkat çeken Özden, bölgedeki fayların çukurluklar, yamaçlar ve heyelan riskleriyle dolu olduğunu belirtti. “Cetvelle çizilmiş gibi düzgün bir fay hattı yok. Bu, yorumlamayı zorlaştırıyor” diyen Özden, artçı depremlerin bir süre daha devam edeceğini, ancak 6.2 büyüklüğünü aşan bir hareket beklemediğini ifade etti.
İstanbul’un dar bir alanda yoğun yapılaşmaya sahip olduğunu hatırlatan Özden, kentsel dönüşümün önemine vurgu yaptı. “Binamızı ve zeminimizi iyi bilmeliyiz. İstanbul için kolay bir durum değil, bu yüzden kentsel dönüşümde gecikmemek gerekiyor” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Özden, 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından artçı sarsıntıların bir süre daha devam edeceğini, ancak zamanla zayıflayarak duracağını öngördüğünü belirtti. Marmara Denizi’ndeki fay segmentlerinin 7 büyüklüğüne yakın depremler üretebileceği potansiyeline dikkat çeken Özden, 1999 Kocaeli depreminde 5 metrelik yer değiştirmenin 150 yıllık bir rahatlama sağladığını, ancak Kumburgaz segmentinde riskin devam ettiğini ifade etti.
Yetkililer, vatandaşları deprem hazırlığı ve bilinçli hareket etme konusunda uyarmaya devam ederken, uzmanlar bölgedeki sismik aktivitelerin yakından takip edildiğini belirtiyor.
