Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın imzasıyla Resmi Gazetede yayımlanan kararda, kıyı kenar çizgisi esas alınarak hazırlanan ve kroki ile sınırları gösterilen alanın Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edildiği belirtildi.
DSP İLçe Başkanı Murat Pekin: “Herkesin bildiği üzere, Adalar en başta imar planlaması olmak üzere, özel bir kanunla merkezi idareye (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı) bağlandı.
Gerekçe olarak Marmara Denizinin kirlenmesinin önlenmesi gösterildi.
19 Ekim tarihli açıklamamda “İstanbul’un yanında Adaların Marmara’yı kirletmesi devede tüy bile değildir” demiştim. Dünkü Cumhuriyet gazetesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün de buna benzer bir açıklama yapmış.
Ancak Sayın Akgün önemli bir şeyi gözardı etmiş.
Bilineceği üzere plansız bir ilçe kanunsuz bir ülkeye benzer. Adaların planları Mimarlar Odasının açtığı bir dava üzerine 2017 de iptal edildi. Öyle hırsla açılmış bir davaydı ki, planda hatalı bir iki konu olmasına rağmen Mimarlar Odası o konuların iptali yerine planların tamamının iptalini istedi ve yine kendi bünyesine bağlı bir bilirkişinin verdiği mütalaa ile planların tamamı iptal edildi. Arkasından plan yapılana kadar Adalar plansız kalmasın diye kanun emri olan ve kısıtlı işlere karar verilmek için getirilmiş olan geçiş dönemi yapılaşma şartları yine Mimarlar Odasının açtığı davada, kendi bünyesindeki bilirkişilerin verdiği mütalaa sonucu iptal edildi.
Gelelim İBB tarafından yapılan yeni planlara, bilineceği üzere imar planı bir bilim koludur. Plan yaparken sadece bir grubun istekleri doğrultusunda plan yapılmaz. Herkesin hakları göz önüne alınır ve ortak bir doğruda buluşularak plan yapılır. Çevrecilerin hakları kadar mülkiyet sahiplerinin de Anayasadan kaynaklanan hakları göz önünde tutulur. Ancak burada plan yapma aşamasında durum farklı gelişmiş ve Adaların İmar planlarına birtakım kişiler kendilerine sanki tüzel kişi gibi adlar takarak, plan yapımını ellerine almışlardır. Ne yazık ki, İBB yönetimi bu kişilerin güdümüne girerek bunlara teslim olmuştur. İsim vermek gerekirse, hiçbir tüzel kişiliği olmayan adına “Dünya Mirası Adalar” ve “Arka Güverte” diyen bir takım sosyal mecra grupları birkaç kişinin kontrolüne geçerek, Adalar’da yaşayan iş sahibi, taşınmaz sahibi, turizmden gelir sahibi olan kısaca vergi ödeyen insanların Anayasal haklarını hiçe saydığı gibi, Adalar ilçesindeki Adalılardan oluşan gerçek derneklerin bile bu konuda ne dediğine bakmadan, sosyal mecra gücüyle planları domine etmeye başladı. İşin acı tarafı ise İBB yönetimi bu kişilere teslim olarak planları bunların yönlendirmesine göz yumdu. Uzun bir dönem bu iki sosyal mecra grubunu izledim. Bu gruplarda yazan görüş beyan eden kişilerin yüzde 90 ının Adalarla hiçbir bağlantısı olmadığını, geri kalanının da neredeyse tamamının Adalar ilçesinde kiralar çok ucuz olduğu için mecburen birkaç yıllığına Adalar’da ikamet ettiklerini gözlemledim. İşte bu grupları kullanan birkaç kişi sanki Adaları temsil ediyormuş gibi Büyükşehir yönetimini etkisi altına aldı. Burada görev Adalar Belediyesi Yönetimine düşüyordu.
Zira bu sıkıntıyı Büyükşehir yönetimine anlatması gereken ilçe Belediye yonetimiydi. Ancak Başkanın gerek Adalar ile alakası olmaması, gerekse yapı itibariyle bu konuların umrunda olmaması ve yardımcısının da başka hesapların peşinde olması bu sorunun en basitinden Sayın İmamoģlu’na aksetmesine engel oldu. CHP ilçe başkanı bu durumu bilmesine rağmen, iki sene boyunca at satışı ile uğraştığından bu konuya eğilmesi zaten mümkün değildi.
Ancak vatandaşın şikayetleri başka kanallardan hükümete gidiyordu ve sonunda Marmara KHK sının içine Adalar İlçesi de eklenerek sorun bu şekilde çözüldü. Bu arada son bir senedir özelikle Adalar Belediyesinde olan tatsız olayların ülke gündemine düşmesinin de bu konuya hızlandırıcı bir etki yapması muhtemeldir.
Beklentimiz, Bakanlıktaki donanımlı bürokratların her kesimin ortak menfaatini hak Anayasa ve kanunlar çerçevesinde düzenleyeceği bir planı yapmasıdır.”
DSP Adalar İlçe Başkanı
Nail Murat PEKİN
