İstanbul’un incisi olarak anılan Adalar İlçesi’nde, her gün gazetemize ulaşan ilginç görüntüler arasında bu kez çevre kirliliğine dikkat çeken bir fotoğraf yer alıyor. Sit alanı ve özel çevre koruma bölgesi statüsüne sahip bu bölgede çekilen fotoğrafta, “Buraya çöp dökmeyin” uyarısının önüne Adalar Belediyesi tarafından yerleştirilen bir çöp konteyneri ve etrafında biriken atıklar göze çarpıyor. Çöplerin çevreye saçılması, ciddi bir sağlık sorunu ve haşere oluşumu riskini beraberinde getiriyor.
Kınalıada’ Çarşı Caddesi’nden gazetemize gönderilen “buraya çöp dökmeyin” yazılı fotoğrafta, yol kenarında biriken çöp yığınları (karton kutular, plastik şişeler, poşetler vb.) dikkat çekiyor. Bu durum, özel çevre koruma alanı statüsüne sahip bir bölgede atık yönetiminin yetersiz olduğunu ve çevre temizliğine yeterli özenin gösterilmediğini ortaya koyuyor. Çöp birikiminin yoğunluğu, düzenli çöp toplama sisteminin eksikliğini veya yetersizliğini işaret ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Adalar Belediyesi’nin, özellikle turistik ve korunması gereken bir bölgede bu tür bir yönetim zaafı sergilemesi düşündürücü.
Adalar’ın doğal güzellikleri, ağaçlar ve yeşil alanlarla kendini gösterirken, çöp konteynerinin etrafındaki dağınıklık bu estetiği gölgeliyor. Koruma alanı statüsüne rağmen doğal dokunun zarar görmesi, bölgenin görsel ve ekolojik değerine yönelik bir tehdit oluşturuyor.
Sit alanı ve özel çevre koruma statüsü, ekolojik dengenin korunmasını hedeflerken, bu görüntü sürdürülebilirlik ilkelerine uyulmadığını açıkça ortaya koyuyor. Yerel yönetimlerin çevre politikalarındaki eksiklikleri ve halkın bilinçlendirilmesine yönelik çalışmaların yetersizliği, bu sorunun temel nedenleri arasında yer alıyor.
Prens Adaları’nın doğal ve tarihi dokusuna zarar veren bu kirlilik ve yönetim sorunu, acil müdahale gerektiriyor. Daha etkin bir çevre politikası, düzenli atık toplama sistemi ve halkın çevre bilincini artıracak çalışmalarla bu durumun iyileştirilmesi mümkün. Adalar’ın eşsiz güzelliklerini korumak, hem yerel yönetimlerin hem de toplumun ortak sorumluluğudur.