Büyükada Rum Erkek ve Kız Yetimhanesi Vakfı, 18 Nisan’da vizyona girmesi planlanan “Rum Yetimhanesi” adlı korku filminin gösterimini durdurmak için açtığı dava sonucunda filmin beyazperdeye yansıması engellendi. Cem Kaymakçı ve Anastasiya Budakva’nın yönettiği, Tayfun Sav, Murat Tavlı ve Ayşe Baçkır’ın başrollerini paylaştığı film, ailesiyle ilgili gerçekleri öğrenmeye çalışan bir kadının beklenmedik olaylarla dolu hikâyesini konu ediniyor.
Büyükada Rum Erkek ve Kız Yetimhanesi Vakfı Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Vasil Karakaş, Habertürk’e yaptığı açıklamada, filmin “Rum Yetimhanesinin Gerçek Hikâyesi” sloganıyla tanıtıldığını ve senaryonun gerçek olaylardan esinlendiği iddiası taşıdığını belirtti. Karakaş, “Filmde yetimhanede çocukların öldürüldüğü ve yangın çıktığı gibi asılsız olaylar yer alıyor. Ayrıca dinimizin sembolü olan Kutsal Haç, afişte ‘T’ harfiyle uygunsuz bir şekilde kullanılarak istismar ediliyor. Bu, hem vakfımızı hem de İstanbul’daki Rum cemaatini hedef gösteriyor” dedi.
Vakıf, kamuoyu açıklamasında filmin yapımcısı Mert Ozan Düzün’ün kendileriyle iletişime geçmeden ve izin almadan filmi ürettiğini vurguladı. Açıklamada, “Rum Yetimhanesi filmi, vakfımızın ve Rum cemaatinin manevi haklarını ağır şekilde ihlal etmektedir. Vakfımızın amacı, Rum yetimlerinin örf ve adetlerine uygun şekilde yetişmesini sağlamakken, korku filmi üzerinden kamuoyunda yanlış bir algı yaratılması kabul edilemez” ifadelerine yer verildi.
Vakıf, 11 Nisan 2025’te avukat Filiz Tolgay Kılıç aracılığıyla İstanbul 31. Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açarak filmin vizyona girmesini durdurdu. Açıklamada, davanın yalnızca vakıf adına değil, tüm Rum cemaati adına açıldığı belirtilerek, başka kişi veya kurumlarca açılmış başka bir dava bulunmadığına dikkat çekildi.
Vakıf, düşünce ve ifade özgürlüğüne müdahale amacında olmadığını, ancak filmin yarattığı hak ihlallerine karşı hukuki adım atmak zorunda kaldığını ifade etti. Sürecin yargıya intikal ettiği belirtilirken, “Türk mahkemelerinin konuyu titizlikle değerlendireceğine inanıyoruz. Takdir mahkemelerindir” denildi.
Kamuoyu, filmin akıbetini ve yargı sürecinin sonucunu merakla bekliyor.