İstanbul’un gözde tatil noktalarından Kınalıada’da, Su Sporlar Kulübünün güçlendirme adı altında kaçak alanlar oluşturduğu ve ruhsat başvurularının reddedildiği iddia edildi.
Kınalıada Su Sporları Kulübü ile ilgili ortaya çıkan iddialar Adalar’da infiale yol açtı. Edinilen bilgilere göre, işletme yetkilileri deniz kıyısına güçlendirme adı altında kıyı şeridini genişletti ve bu sayede usulsüz olarak yeni kullanım alanları elde ettiği ortaya çıktı.
Söz konusu işletmenin belediyeye yaptığı iş yeri açma ve çalışma ruhsatı başvurularının, yapılan incelemeler sonucunda reddedildiği öğrenildi. Ruhsat engelini aşmak isteyen yönetimin, konut statüsündeki yapı kayıt belgelerini ticari alana dönüştürmeye çalıştığı ancak bu talebin de Adalar Belediyesi tarafından kabul görmediği iddialar arasında.
Olayın vahameti, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun (veya ilgili koruma kurulu) devreye girmesiyle yeni bir boyut kazandı. Kurulun, kıyı şeridine yapılan müdahaleler ve kaçak yapılar nedeniyle işletme hakkında suç duyurusunda bulunduğu ifade edildi.
Kınalıada’daki bu durumun bir benzerinin Heybeliada’da Su Sporları Kulübün’de de yaşandığı, ancak Kınalıada’daki ihlallerin çok daha kapsamlı ve “kanunsuz” olduğu iddialar arasında.
Konuyla ilgili kulüp başkanının ve işletme yetkililerinin nasıl bir açıklama yapacağı merak konusu olurken, adli ve idari sürecin hızlanması bekleniyor.
Adalar genelinde çoğu plaj dahil olmak üzere neredeyse tüm su sporları işletmeleri kıyıları işgal ederek halkın ücretsiz kullanım alanlarını gasp etmiş durumda. Özellikle Kınalıada ve Heybeliada Su Sporları Kulüpleri, “kazıklarla güçlendirme” adı altında denize doğru kaçak bir şekilde genişleyerek yeni alanlar kazandı. Haber merkezimize yansıyan bilgilere göre, denizin içine çakılan bu kazıklar üzerine inşa edilen kapalı mekanlar ve ilave alanlar tamamen imara aykırı nitelik taşıyor.
İşgalci işletmelerin en büyük savunması ise “Biz spor kulübüyüz!” söylemi arkasına sığınmak. Ancak bu “kulüp” maskesinin ardında bambaşka bir gerçek yatıyor: