Sevgili Şükrü kardeşim,
Öncelikle bizzat takip ettiğin meclis toplantısını özetlediğin yazını doğrusu hayretle okudum.
Bir kasdının olmadığını düşünüyorum. Ancak konuyu biraz saptırarak kaleme almışsın.
Toplantı akışını olduğu haliyle yazmanı beklerdim.
Meclis Üyesi Oktay Altını olduğundan daha fazla gösterme gayretine hiç bir sözüm ve hakkım da yok.. Senin siten istediğini yazarsın.
Ama toplantı akışını takip eden birisi olarak doğruları yazmanın en azından basın ahlakı adına gerekli olduğunu düşünüyorum.
-Birinci olarak benim soyadım Mısırlıoğlu…!!! size ikaz etmeme rağmen Mısırlı olarak yazmağa devam ediyorsunuz.
Meclis toplantısında ilk olarak söz alarak gündeme başkanlık önergesi olarak eklenecek konunun olup olmadığı tarafımdan soruldu, çünkü gündeme göre (Kent Konseyi görüşlerinin gündeme konululup konulmadığını ) soru soracağımı beyan ettim. Başkan tarafından gündeme ilave maddeler okutularak gündeme ilavesi oylandı.
Daha sonra Oktay Bey önergesini sundu.. Önergenin CHP’li bir üye tarafından verilmiş olması, İmar kirliliği yaratan bir hadiseye konu olması tabiki önemli.Aynı zamanda bizim bugüne kadar
bu konularda hiç de haksız olmadığımız bir anlamda ortaya da konulmuş oldu. Çünkü bu ve benzeri önergeleri 2009 yılından bu yana hemen hemen her meclis toplantısında bizzat tarafımdan verildiği
oradadır. Ama sadece mualefeten verdiğimiz anlayışı ile diğer meclis üyeleri tarafından doğru algılanamıyordu. Şimdi kendileri verdiği için bizler canı gönülden destekliyoruz, gerçekten de doğru ve önemli konular olduğu için. İşte sizlerinde bu doğruları Adalar Halkına aktarmanız işiniz gereği görevinizdir.
İkinci olarak ben söz aldım, Çünkü Adalar Kent Konseyinin 01/02/2012 tarihinde Genel Kurul Toplantısında almış olduğu ortak görüşlerin ve projelerin gündeme alınmamış olması dolayısı ile soru sorma ihtiyacı duydum. Belediye yasası gereği Kent Konseyi görüşleri ilk belediye meclis toplantısında görüşülür hükmü bulunmasına karşılık neden Kent Konseyinin görüşlerinin. ki bu bildirimin Belediye Başkanı olarak gündemi oluşturduğunuz aynı tarite yapılmış olduğu da ortada iken gündeme almama sebebinizi Adalar Kent Konseyi adına ve Ada halkı adına soruyorum dedim. Aslında hemen cevap alınacak bir soru olmasına karşılık Belediye Başkanı cevap vermek yerine yazılı olarak bildirmek üzere başkanlık makamına havale etti. Adalar Kent Konseyi Adalar halkının oluşturduğu sivil toplumun bir sesi gönüllülük esası üzerine çalışan bir kurum halkın sesinin Belediye Meclsinde dikkate alınmaması önemli bir konu. Çünkü Adalar Belediyesi Adalar Kent Konseyini tanımamakta ısrar ediyor…. Ancak siz önemli görmemişsiniz ki buna yazınında değinmemişsiniz.
Daha söz alan Ercan Akpolat verdiği soru önergesinde aslında Meclis Toplantısında Belediyenin bir icraatını adeta ortaya koydu. Belediye ihalelerinin bir türlü yapılamadığını, yapılanların iptal edildiğini, ve Belediye de çalıştırılan 140 kişinin bu sebele işten çıkarıldığını, daha sonra yapılacak ihalerlerde ihaleyi alan taşeronlara verilecek işçilerin arasında ayrımcılık yapıldığını, Bizzat Belediye Başkan yardımcısının bu konuda rol oynadığı istediği kişleri tekrar işe almaya çalıştığını, yine taşeronlarda Belediye adına çalıştırılanlara Bedelsiz Motor ulaşım kartı verildiğini memurlara ise bu kartların verilmediğini burada da ayrımcılık yapıldığını vb. konularına değindi. Bağımsız bir Meclis üyesi olarak bu durum beni çok daha şaşırttı, yani toplam kadrolu Belediye personelinden daha fazla sayıda (140 kişi denildi) kişinin dışardan çalıştırıldığı ve bunlarında teşeron firmalar üzerinden sigortalı gösterildiği ortaya konuldu, Bu durum belediye başkanını daha fazla gerdi. Ercan Akpolata bunları temenni olarak mı yoksa önerge olarak mı söylüyorsun diyerek, önergenin başkanlık makamına havalesini oyladı.
Gündeme geçildi.
Belediyenin Borçlanması konusunda belediye başkanına yetki verilmesi gündem maddesi okunduktan sonra, İlk söz yine tarafımdan alınmış olup, Borçlanma ile ilgili olarak bir önceki meclis toplantısında da gündem yapıldığını, o toplantıda da belirttiğim üzere İller Bankasından borçlanmanın belediyenin mali hesapları açısından gerçekleşmesinin zor olduğunu, teklifte belirtilen rakamların çok üzerinde Belediyenin İç borç Stoğu olduğunu sadece bu sebebin bile bu talebin gerçekleşmesine engel olduğunu, dolayısı ile Meclis Üyesi olarak bu konuda yetki vermeyi uygun bulmadığımı belirttiğimi, bu defa da İller Bankasından olmazsa Özel bankalardan kredi alırız düşüncesi ile tekrar getirilmiş olduğunu düşündüğümü, Belediyenin mali sıkıntıları dolayısıyla borçlanma talebinde bulunmasının aslında yanlış bir talep olmadığını ancak borçlanılan bedelin doğru şekilde ve doğru yerlere harcanması gerektiğini. Daha önemlisi biraz önce Ercan Akpolatın sözlü önergesinde bahsedilen ve işten çıkarıldığı söylenilen işçilerin tekrar işe alınması için hizmet ihalesi alımı yapmak adına borçlanılacak anlayışının hakim olduğunu bununda rantabl olmayan harcamalara neden olabileceğini. Daha önemli olanında Belediye hizmet ihalelerinin yapılacak işe ve ya hizmete uygun vasıfta kişilerin çalışması yerine ihaleyi alan taşeronlara belediye adına çalışan kişilerin mi verildiği konularına değinerek verimli bir şekilde harcama yapılmayacağı düşüncesi ile tekraren Bağımsız Meclis Üyesi olarak olumlu oy vermeyeceğimi beyan ettim…
Bu sözlerim üzerine Belediye Başkanı taşeronlara işçi vermedilerini, Sadece Güvenlik hizmeti alımlarında verdiklerini söyleyerek, birazda gergin bir şekilde katip üyesi Ali Tokdemir’e KONUNUN TEKLİF KARAR olarak oylanmasını söyleterek, hemen oylamaya geçti. Oylama yapıldı.Ben olumsuz oyumu kullandıktan sonra .Meclis üyesi Oktay altın söz istedi oylama yapıldığı gerekçesi ile başkan söz vermedi. Meclis Üyesi Oktay Altın, Akif Şekerci ve Ercan Akpolat ta kendilerininde olumsuz oy kullandıklarının kayıtlara geçirilmesini söylediler. Daha sonra da Oktay Altın bütçe ve imarı ilgilendiren konuların ihtisas komisyonlarına havale edilmesinin yasa ve yönetmelik gereği olduğunu uyguladığınız usulün yanlış olduğunu söyledi.
Yani sizin yazınızda yazdığınız gibi Oktay Altın’nın konuşmasında sonra Bülent Mısırlıoğlu ve Akif Şekerci de olumsuz oy kullanacaklarını söylemediler….!!!
Gündemde olan bir madde de MAG ile Belediye arasında yapılacak protokol hakkında idi. Bu konuda da tarafımdan protokol hükümlerinin okunmadan, meclis üyelerine sunulmadan teklif karar olarak oylanmasının uygun olmadığını ve hukuk komisyonuna (her ne kadar komisyon yeterli olup olmuyorsada) havalesinin gerektiği yine tarafımdan dile getirilmiştir.
Gündemin diğer bir önemli maddesi de İmar la ilgili olarak yine tahsis talepleri konusu idi. Bu konuda da teklif geçiştirilerek okundu. Dikkatlice dinlediğimde Tahsis talep edilen Ada ve Parsellerin yine bir önceki toplantıda gündeme geldiğini ve İmar Komisyonuna havale edildiğini ve İmar Komisyonun görüşünün, alt yapı çalışmaları, avan proje ve bütçe kaynaklarının belirlenmesi vs. gibi çalışmaların yapıldıktan sonra Meclis Gündemine getirilmesi için Müdürlüğüne iadesi yönünde olduğunu ve bizimde uygun gördüğümüz üzere oy çokluğu ile kabul edildiği, Ama Belediye Başkanı olarak sanki zoraki kabul edilmesi adına tekrar gündeme getirldiği ve İmar Komisyonuna havale edilmeksizin alel acele teklif karar olarak geçirilmesinin uygun olmadığını ve olumsuz oy kullanacağımı bizzat Bağımsız Meclis Üyesi Bülent Mısırlıoğlu olarak tarafımdan dile getirilmiştir.
Bu konuda da Belediye Başkanı yine gergin bir şekilde hemen oylamaya geçmiştir. Daha sonra ise Oktay Altın da benim söylediklerime katıldığını bu konunun da İmar Komisyonuna havale edilmesinin gerektiğini hatırlatarak olumsuz oy kullanacağını söylemiştir.
Sevgili Şükrü kardeş dost acı söyler diye bir özdeyiş vardır.Gecenin bu vaktinde yazını okuduktan sonra bunları sana hatırlatmak ihtiyacı hissettim. Amacım seni asla yermek değil sadece halka daha doğru bir bilginin aktarılmasını sağlamak.
Ocak ayında ki Denetim Komisyonu seçimlerinde de her şey senin gözlerinin önünde gerçekleşmiş idi. Ancak bu defa hatırlarsan gece beni aramış bu konuda bilgi almıştın. Ama konu net olarak ortaya konulmadığı için dışarda bana insanlar sen kendin seçimden çekilmişsin dediler. Gerçek ise neydi Benim Seçilmiş olmamın Belediye Yönetimi tedirgin ettiği idi. Çünkü kendilerine ve yaptıkları uygulamaya güvenmeyenlerin böyle endişeye kapılmalarının gayet olağan olduğunu, Bizzat tarafımdan da Meclis Toplantısında Anladım ki Siz yöneticiler olarak Benim denetim komisyonunda yer almamdan çekindiniz.Onun için Meclisin iradesini yok saymaya çalışıyorsunuz şeklindeki yapılan konuşmamın yazılarımızda yer almadığını üzülerek gördüm. Ve yapımış bir seçim sonrasında ikinci gün yapılan toplantıda yeni seçim yapılmasına yine karşı çıktığım ve yanlış olan bu uygulamayı kabul etmediğimden seçimlere katılmayacağımı bildirmiş olduğum yine altını çizerek bu ifadelerimin Meclis tutanaklarında yer almasını ısrarla istemem maalesef ne meclis tutanaklarında nede sizin yazılarında yer almadı. Belediye yönetimi bu konuda açıklama talebime tutanağın benim katılmadığım toplantıda okunduğunu (Müslüm Şahin ve Ercan Akpolat bu konuda beni savunmuşlardır.) ve oy çokluğu ile mevcut haliye kabul edildiğini, benim yaptığım konuşmaların görüntülü kayıtlarda bulunduğu bildirilmiştir.
Burada önemli olan tutanaklarda seçime katılmama gerekçemin yer almaması tamamen tutanak üzerinde ve meclis kararında (ki bu web sayfasında yayınlanıyor) konunun Ada halkı veya okuyucuları arasında eksik ve yanlış algılanmasına sebep oluyor. Bu da sadece birilerinin işine yarıyor…
işte özetle söyelemek istediğim bu, Konuların ve olayların Halka doğru ve gerçek boyutta yansıtılması…. Saygılar Bülent MISIRLIOĞLU-Bağımsız Meclis Üyesi