Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve UN Women Türkiye iş birliğiyle hazırlanan Türkiye’de İstatistiklerle Kadın 2024 raporu, kadınların nüfus, sağlık, eğitim, istihdam, karar alma mekanizmalarına katılım, şiddet, yoksulluk ve spor gibi alanlardaki mevcut durumunu çarpıcı verilerle ortaya koyuyor. 2024 yılında yayımlanan bu kapsamlı rapor, kadınların toplumsal hayattaki rollerine ve karşılaştıkları zorluklara ışık tutuyor.
2024 verilerine göre, Türkiye nüfusunun cinsiyet dağılımı dengeli bir yapı sergiliyor. Toplam doğurganlık hızı, bir kadının doğurganlık dönemi boyunca ortalama 2 çocuk doğuracağını gösteriyor. Adölesan doğurganlık hızı ise 15-19 yaş grubunda bin kadın başına 17 canlı doğum olarak kaydedildi.
Sağlık alanında önemli ilerlemeler dikkat çekiyor. 2023’te doğuşta beklenen yaşam süresi kadınlarda 80 yıl, erkeklerde 74,7 yıl, toplamda ise 77,3 yıl olarak hesaplandı. Doğuşta sağlıklı yaşam süresi kadınlarda 56,3, erkeklerde 59 yıl. Anne ölüm oranı, 100.000 canlı doğumda 13,5 ile Avrupa Birliği ortalaması olan 6’nın üzerinde seyrediyor. Doğum öncesi bakım kapsamı %99,6, hastanede gerçekleşen doğum oranı ise %97,5 gibi yüksek bir seviyede.
Eğitimde cinsiyet eşitliğine yönelik olumlu adımlar görülüyor. 2023’te 25 yaş ve üzeri kadınların %17,4’ü ilkokul mezunu, %17,4’ü ise lise ve üzeri eğitim seviyesine sahip. Ortalama eğitim süresi kadınlarda 8,2 yıl, erkeklerde 9,1 yıl. Ancak, okuryazar olmayanların oranı kadınlarda erkeklere kıyasla daha yüksek.
İşgücü piyasasında cinsiyetler arası farklar devam ediyor. Kadınların işgücüne katılım oranı erkeklere göre daha düşük. 2023’te cinsiyetler arası ücret farkı %15,4 olarak ölçülürken, kadınların yarı zamanlı çalışma oranı erkeklerden yüksek. Engelli kadınların çalışma oranı ise %27,8 ile sınırlı.
Kadınların karar alma süreçlerindeki temsili hâlâ istenen düzeyde değil. 2024’te milletvekili temsil oranı kadınlarda %19,9, yerel yönetimlerde ise %3,2. Kadın büyükelçi oranı %25,4, savcı ve hâkim oranı ise %39,2’ye ulaşmış durumda. Üniversitelerde kadın rektör oranı %9,1 ile oldukça düşük.
Kadına yönelik şiddet, Türkiye’nin önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor. 2014 verilerine göre, 15-59 yaş grubundaki kadınların %38,2’si yaşamlarının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmış. Eğitim seviyesi yükseldikçe şiddet oranı azalıyor; lise ve üzeri eğitimlilerde bu oran %24,7. 2024’te gece yalnız yürürken güvensiz hisseden kadınların oranı %35,9, erkeklerde ise %15,2.
2024’te hanehalkı fertlerinin yoksulluk oranı kadınlarda %19,1, erkeklerde %17,3, toplamda %18,2. Eğitim seviyesi düşük olanlarda yoksulluk oranı daha yüksek; eğitimi olmayan veya ilköğretimi tamamlamamış kadınlarda bu oran %43,3.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %10,6’ya ulaştı. Yaşlı kadınların okuryazarlık oranı erkeklere göre daha düşük. Spor alanında ise kadın milli sporcu oranı %48,9, uluslararası müsabakalarda kazanılan madalyalarda kadınların payı %45,4.
Türkiye’de İstatistiklerle Kadın 2024 raporu, kadınların birçok alanda kaydettiği ilerlemelere rağmen, cinsiyet eşitliği ve toplumsal katılım açısından hâlâ önemli eksiklikler olduğunu gösteriyor. Eğitim, istihdam ve karar alma süreçlerinde kadınların güçlendirilmesi, şiddetin önlenmesi ve yoksullukla mücadele için daha fazla çaba gerektiği açıkça ortaya çıkıyor.
Kaynak: TÜİK ve UN Women Türkiye