Asdvatzadzin (Meryem Ana Yortusu) Verapoğum (Göğe Alınış) Ve Khağoğorhnenk (Üzüm Kutsama) Bayramı
Asdvatzadzin=Verapoğum Üzüm Kutsanma Bayramı Kınalıada Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’nde coşkuyla kutlandı.Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç,ilk kez üzüm bayramı kutlamalarında ermeni vatandaşlarıyla buluştu.
301 tarihinde Hristiyanlığı, ilk resmi devlet dini olarak kabul eden Ermeniler, Hristiyanlık öncesi paganizm döneminden gelen ve halk tarafından çok benimsenen ve asırlardan beri kutlanan bayram ve yortuları büyük bir başarıyla Hristiyanlığa uyarlayarak tekrar yaşama soktular.
Bu bayram ve yortuların birçoğunu köklü bir geçmişi olan Ermeni kilisesi de dini bayram olarak tanıdı ve kabul etti.
Bu bayramlardan biri de Üzüm Kutsama Bayramı, dini adıyla Asdvatzadzin (Meryem Ana Yortusu) veya Verapoğum (Göğe Alınış) yortusudur.
Hristiyanlığın Ermeniler tarafından resmen kabulünden sonra, Yeni Yıl, İsa Mesih’in doğum gününe bağlanırken, Hristiyanlık öncesi Ermeni Tanrıçası ANAHİT’i anma günü de Azize Meryem Ana’nın Ölüm gününe ve Göğe alınışına bağlanır.
Kuzey yarım kürede bolluk ve bereketlilik günleri olan Ağustos ayının ortalarında, Ermeni takviminde eski adıyla Navasart ayında kutlanan bu bayram, Ermeniler için meyvelerin en lezzetlisi, en değerlisi, en kıymetlisi olan Üzüm’ün kutsanması da, insanların ilk mahsullerinin en kıymetlisini Tanrıya sunup şükranlarını bildirmelerini simgeler. (Hristiyan âleminde senenin değişik zamanlarında, kiliselerde de Tanrıya Şükran ayinleri yapılır). Ermeni yaşamında kutsanmış Üzüm suyu (şarap) aynı zamanda İsa Meseh’le İçleşmeyi (Hağhortutyun) simgeler.
Ermeni kilisesinin 5 büyük dini bayramlarından (dağavar) biri olan Asdvatzadzin (Meryem Ana) = Verapoğum (Göğe Alınış) = Khağoğorhnenk (üzüm kutsama) bayramı, Hristiyanlık dönemlerinde, bayram arifesinde papazlar bir ellerinde HAÇ diğerinde makas ayin giysileriyle ve yardımcılar eşliğinde (Tbir, Sargavak) mum ve kandil yakararak manastırları, köyleri, kiliseleri dolaşır Açık Hava ayinleri (Andastan) icra ederlermiş, bağlardan toplanan üzümler, kiliselerde görkemli ayinlerle kutsanırmış, ilk üzüm salkımı bereket niyetine su kaynaklarının kenarlarına, Haçkar’ların üstüne bırakırlarmış, üzümlerden yapılan şaraplar fıçılara doldurularak evlere dağıtılırmış, üzüm asla kutsanmadan yenmezmiş. (Kaynak: Dr.Sarkis Adam)