2013 yılı Nisan ayında Torba Yasayla 3996 sayılı kanun kapsamında Yassıada ve Sivriada’nın turizme açılması, adının Demokrasi ve Özgürlük Adası olarak değiştirilen Yassıada’ya Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafında 5 yıldızlı otel olarak dönemin Samsun Ak Parti Milletvekili Çiğdem Karaaslan’a ait YKK firması tarafından projelendirilen turizm amacı güdülerek planlanan proje TOB’liğine 21 yıllığına kiralanmak üzere verilmişti
TOBB, kendisine bağlı Gümrük ve Turizm İşletmeleri AŞ’ye işi devretti. GTİ, üç aşamalı olarak ihaleye çıkmış, ilk etapda işi 1. olmamasına rağmen MESA Mesken Sanayi şirketine vermiştir.
28.08.2014 tarihinde imzalanan sözleşme sonrası yer teslimi yapılmamış, 14.05.2015 tarihinde dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından temeli atılmış ve işe başlanmıştır.
20.09.2016 tarihinde sözleşmenin süresi bitmesine rağmen inşaat tamamlanamamıştı. MESA şirketi inşaatın sözleşmedeki taraflara işin yapılamayacağını söyleyip fiyat farkı talebinde bulunarak Haziran 2016 yılı içinde inşaat durdurulmuştu.
KASIM 2013: Yassıada’nın ismi “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” olarak değiştirilmiştir. İsim değişikliğine Adalar Belediyesi tarafından itiraz edilmiştir.
TEMMUZ 2014: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, “Yassıada ve Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeler 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi değildir” Adalar Belediyesi bu kararlara itiraz etmişti.
Doğrusuda, İlçesi kapsamında olan Yassıada’nın kıyı kanununa tabi olmaması, 50 mt’lik sahil şeridinde yapı yapılamayacağı hükmünü aşmak için bu karar alındı ise de, inşaattan çıkan toprakların denize dökülmesi anlamına gelmemektedir. İşte Adalar Belediyesi tam bu noktada görevini yapmamıştır. Çünkü denize toprak boca etmek deniz dibi canlılarının ve ekolojik dengenin yok olması demektir.
Peki Adalar Belediyesi ne yaptı! Baştan çıngar çıkardı. Çevreci kesildi. Halkı yönlendirip arkasına alıp “Yassı adamıza dokunmayın” sloganları ile Mesa firmasına bizi almadan hiçbir şey yapamazsın diye göz dağı verdi. Sonra mı ne oldu, firma tüm deniz taşıma işini Adalar Belediyesi üst yöneticilerinden birisiyle köprü vazifesi gördüğü iddia edilen Yonca Denizcilik firmasına vererek Adalar Belediyesini susturdu.
Adalar Belediyesi ile MESA Şirketi arasındaki köprüyü eski CHP’li şimdi ise AKP’li olan Yonca Denizcilik’in kurduğu iddialar arasında…
Buna göre,
1-) Marina İnşaatının projesi ve ruhsatı olmasına rağmen çok masraflı olduğundan dolayı marina inşaatına başlanmamış onun yerine bedava derecesinde ucuz, kolay, zamandan kazandıran yöntemi kullanmışlar ve Yassıada’daki inşaat kazılarından çıkan 200.000 m3 toprak dökümünü marina yapılacak yere dökülmüş ve üzerine demirli beton dökülerek rıhtım oluşturulmuştur.
YASA DIŞI olarak yapılan deniz toprak dolgusu ile oluşan rıhtım, kuvvetli deniz hareketleri ile her an çökme tehdidi altındadır. Bilindiği üzere deniz dolgusu ancak kaya türü, suda çözünmeyen anroşman taşları gibi malzemelerden yapılması gerekirken Yassıada’da çalışan Mesa firması, inşaat kazılarından çıkan toprak ile yaptığı dolgu ile kazancına kazanç katmıştır.
Kazı sırasında çıkan hafriyattın yapmadığı deniz ve kara nakliye ücret tutarlarını hak edişlerine koyup alırken ayrıca da 200.000 m3 anroşman taşı getirip rıhtım inşaat işini yapacakken bu taşları getirmeden, nakliyelerini yapmadan anroşman taşı dolgusu yaptık deyip hem taş bedellerini hem de nakliye bedellerini hak edişlerine koyup aldığını bizlere düşündürmektedir.
Daha önce yaptığımız haberlerde Yassıada’nın inşaata başlanmazdan ve başlandıktan sonraki fotoğraflarında bu toprak dökümü açıkça gözükmektedir.
Şimdi yetkililere (kimin yetkili olduğu da belli değil ya) şunu soruyoruz Gazetemizdeki Yassıada ile ilgili haberi ihbar kabul edip MESA firması tarafından Kıyı Kanuna aykırı davrandığı ve alenen deniz dolgusu yaptığı için Yapı Tatil Tutanağı tutulmuş mudur ? (Adalar Belediyesi Arkas, Sanko gibi firmalara Yapı Tatil tutanağı tutamadığına göre MESA’ya hiç tutmamıştır)
2-) Adalar Belediyesi tarafından 3621 Kıyı Kanuna ve K.K.Ç değiştirecek deniz dolgusu yapan Mesa firmasına karşı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, Kültür ve Turizm Bakanlıklarına ilgili firmanın YASA DIŞI UYGULAMALARI bildirilmiş midir ? Bildirilmediyse 1/5000 Nazım İmar Planı ve 1/1000 Uygulamaya Esas İmar Planları onaylandığına göre Yassıada’da değişen K.K.Ç eski haline getirilecek midir? Yani denize yapılan dolgu kaldırılacak mıdır? (Doldurmak kolayda kaldırmak Yassıada’daki tüm inşaatları yapmaktan zor )
3-) Yassıada, Adalar İlçesi içerisinde mi kalmaktadır? Yoksa Kültür ve Turizm Bakanlığı sınırları içinde mi kalmaktadır?
4-) Adalar İlçesi sınırlarında içinde ise neden Adalar Belediyesi inşaatın hiçbir kademesinde KAMU ADINA yapması zorunlu kontrollük hizmetlerini yapmamıştır?
5-) Yassıada’daki Mesa firmasının yaptığı İnşaatı Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptırıyor ve baş sorumlusu bakanlığın olduğunu varsaysakta Adalar Belediyesinin denize yapılan dolguya ses çıkarmaması/göz yumması yada görmezden gelmesi normal midir? Yoksa Adalar Belediyesi ARKAS, SANKO gibi Mesa’yada mı aynı bağış sistemi kapsamında izin vermektedir!
6-) Mesa firması, Yassıada’daki hafriyatı “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine” uygun olarak mı nakletmiştir yoksa yönetmeliğe uymak çok masraflı ve zaman aldığından dolayı Adalar’da holding sahiplerinin ve CEO ‘ların denize sıfır malikanelerinde yaptıkları gibi inşaatlarından çıkan moloz ve hafriyat toprakları ile sahil dolgusu yapmayı mı, arsalarına bedavadan genişletmeyi tercih etmiştir ?
*Bakınız “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine”
7-) Mesa inşaat yaptığı inşaatı durdurup çıkardığı işçilerini başka bir projede işe yerleştirmiş midir? Yoksa, yapmadığı hafriyat taşıma bedelleri (deniz ve kara nakliyeleri) ve 200.000m3 getirmediği anroşman taş bedeli ile nakliyesinin parasını hak ediş bedellerini almasına rağmen fiyat farkını alamadığı gerekçesiyle kapının önüne mi koymuştur?
8- YKK tarafından çizilen projenin kontrol müşavir firması olarak yine kendisine ait başka bir firma olan ARMA tarafından denetlenmesi hukuka uygun mudur?
9-) İnşaat yapımı sırasında imara açılmamış bölgede Emin Liman müsaadesi olmadan malzemeler nasıl adaya getirilmiştir? Yıllar evvel askeriye tarafından terk edilmiş çürük bir limana izin vermeyen Limanlar Müdürlüğü’nün uyarılarına rağmen inşaat yapımı için gerekli malzemeler insan hayatı hiçe sayılarak, umursanmayarak yapılan personel servisleri sırasında Adalar Belediyesi neden hiç bir girişimde bulunmamıştır ?
10-) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ruhsat vermesi Adalar Belediyesi’nin kendi ilçesinde yapılan inşaatları kontrol için sorumluluklarını ortadan kaldırmakta mıdır ?
11-)Adalar Belediyesi kendi sorumluluk alanındaki inşaat işlerini neden/ne uğruna takip etmemekte yasa dışı denizleri doldurmasına müsaade etmektedir?
12-) Adalar Belediyesi, ilçesindeki inşaat yapanların yürürlükteki kanunlara uygun çalışıp çalışmadıklarının kontrolünü yalnızca sade vatandaşlar ile bağış yapmayanlar için mi uygulamaktadır?
14-) 08/08/2015 tarihli “Yaslı Adadan Yamyassı Adaya” isimli yazımızda Yassıada’da yapılan deniz gaspını ve sahil yağmalanmasını Adalar Belediye Başkanına ”Adalar Belediyesi’nce Adalar Cumhuriyet Başsavcığı’na “suç duyurusu” yapılmış mıdır? Yoksa gerekçesi nedir?” diye sormuştuk ve her zamanki gibi suskunlukları koruyup gazetemizi nasıl sustururuz çevrenizdekilere gazetemiz hakkında suç duyurusu nasıl yaparızın peşine düşmüştür. Biz Atilla AYTAÇ’a nasıl susacağımızı buradan bir kez daha söylüyoruz. Kamunun yararına olan her işinizin arkasındayız. Ancak gelecek kuşaklara çamur deryası bırakacak her türlü inşaatında karşısında olduk olmaya da devam edeceğiz. Sizler sorumluluklarınızın gereğini yapar kişisel kazanımlarınızı düşünmeden kamu menfaatini gözeterek görevinizi yapar iseniz bu gazete sizin yaptığınız güzel işler için sizleri övmesini de bilir.
Yukarıdaki soruları çoğalmak mümkün. Ama her zamanki gibi cevap veren sorumlu yetkili bir şahıs ortaya çıkıp bu iddialar için açıklama yapmaz/yapamaz. İddialar çok vahim. Yabana atılacak cinsten değil ama her zamanki gibi resmi makamlarda sessizlik hüküm sürecek ve biz buradan Adalar İlçesini en güzel biz yönetiriz diye koltuğa oturanlara sesleneceğiz.
“ORDA KİMSE VARMI ??????”
Yok mu? Burdan bakılınca da öyle gözüküyor zaten.