Deniz Yaşamını Koruma Derneği’nden Heybeliadalı Volkan Narcı ve Engin Hınçer, Valmira adlı tekneyle 1700 deniz mili yol kat etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, 100 günde 100 farklı noktada dalışlar gerçekleştirdi. Bu dalışlar, Marmara, Ege ve Akdeniz’de yaşayan onlarca ortak türün varlığını ortaya koydu.
Marmara denizi başta olmak üzere Türkiye denizlerinin durumunu yansıtan, 100 çekim günü ve 100 dalıştan oluşan çok önemli bir çalışma. Bugüne kadar görülmemiş su altı görüntüleri ve uzmanlarla röportaj içeren belgesel…
Deniz Yaşamını Koruma Derneği’nden Volkan, Engin ve dört ayaklı miçoları Luna, Türkiye’nin deniz yaşamını gözler önüne sermek için 100 günlük bir maceraya çıkar. Bilinmezlerle dolu bu macera boyunca fırtınalara göğüs gerer, müthiş bir ekip çalışmasıyla Marmara’dan Akdeniz’e uzanırlar. Yaptıkları gece ve gündüz dalışları boyunca Marmara’da, Ege’de ve Akdeniz’de benzersiz güzelliklerle karşılaştıkları kadar, su altı canlılarının insan baskısına rağmen hayata tutunma çabalarına da tanıklık ederler. Bu yolculuk boyunca alanında uzman kişiler, profesörler ve deneyimli denizcilerle de sohbet ederler. Sadece anlatılanları değil, yaptıkları dalışlarda karşılaştıkları insan kaynaklı tahribatı da kayıt altına alırlar. Sakin görünen suların derinliklerinde, deniz canlıları adeta bir kaos içinde yaşam savaşı vermektedir. Koruma alanı ilan edilen bazı bölgelerde ise sualtı yaşamı, tüm güzelliğiyle karşılarına çıkar. Deniz, fırsat verildiğinde kendini onarma yeteneğine sahiptir.
55 dakikalık belgesel filmde, Türkiye’deki denizlerin ilk kez bu kadar detaylı ve uzun kayıtlarını izleyeceksiniz. Marmara Denizi’nin derinliklerine indikçe, farklı bir manzara ile karşılaşacaksınız. Ne yazık ki bu manzara, sosyal medyada paylaşmak isteyeceğiniz türden olmayacak. Yine de umudumuz canlı çünkü insanın doğayla birlikte var olabilme yeteneğine inancımız tam. (Tolga Örnek)
https://www.denizyasaminikoruma.org
“Marmara’dan Akdeniz’e Sürdürülebilirlik Serüveni” projesi kapsamında hazırladığımız bu kitap, büyüleyici bir dünyanın kapılarını okuyucularına aralıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, 100 günde, 100 farklı dalış noktasında topladığımız istatistiksel veriyle popüler kültürü harmanlayan kitabımız, Türkiye’nin en değerli su kütlesi olan Marmara Denizi’nin önemine dikkat çekiyor. Deniz, sualtıyla bir bütün ve bu bütün, bağlı olduğu kara ve hava ekosisteminin de bir parçası. Bu kitapla, denizin insanlığın geleceği için bir nevi yaşam destek ünitesi olduğunu ortaya koymayı amaçladık. Kitap, sürdürülebilir ortak geleceğimiz için alınması gereken önlemlere zemin oluşturmak; araştırmacılar, ilgililer, meraklılar, karar vericiler ve yürütülecek politikalar için referans kaynak olarak tasarlandı.