Prens Adaları’nda Bir Devir Kapandı: Faytonların Yüz Yıllık Saltanatı Neden ve Nasıl Bitti?

Prens Adaları’nda Bir Devir Kapandı: Faytonların Yüz Yıllık Saltanatı Neden ve Nasıl Bitti?
Yayınlama: 12.10.2025
A+
A-

Bir zamanlar Adalar’ın romantik simgesi olan atlı faytonlar, hayvan hakları mücadelesi, kontrolsüz turizm baskısı ve ölümcül bir salgının ardından 2020’de tarihe karıştı. İşte nostaljiden zulme, çöküşten elektrikli araçlara uzanan Prens Adaları faytonunun 140 yıllık hikayesi.

İSTANBUL – Prens Adaları’nın Arnavut kaldırımlı yollarında çınlayan nal sesleri ve fayton çıngırakları artık yalnızca anılarda yaşıyor. İstanbul’un kolektif hafızasında nostaljik bir kartpostal karesi olarak yer eden atlı faytonlar, 2020 yılında alınan radikal bir kararla Adalar’daki 140 yıllık serüvenini tamamladı. Peki, bir dönemin amblemi olan bu ulaşım aracı, nasıl hayvan zulmünün sembolü haline geldi ve hangi olaylar zinciri bu kaçınılmaz sonu hazırladı?

Altın Çağdan Çöküşe: Turizmin Yıktığı Miras
Faytonlar, 19. yüzyılın sonlarında Adalar’a ilk geldiğinde bir modernleşme simgesiydi. Özellikle 1984’te Adalar’ın SİT Alanı ilan edilmesiyle motorlu taşıtlardan korunarak adanın tek ulaşım aracı olarak yasal güvenceye kavuştu. Ancak bu koruma kararı, ironik bir şekilde fayton sisteminin sonunu hazırlayan “altın kafes” oldu.

2000’li yıllarda patlama yapan kitle turizmi, sistemi temelden sarstı. Bir zamanlar yerel halka hizmet eden ve günde birkaç sefer yapan faytonlar, günübirlik ziyaretçi akınıyla günde 5-6 tur yapan endüstriyel bir yapıya dönüştü. Geleneksel, atıyla kişisel bir bağ kuran “sahip-işletmeci” faytoncuların yerini, kâr maksimizasyonu peşindeki yatırımcılar ve mevsimlik, düşük ücretli sürücüler aldı. Bu dönüşüm, atların dinlenme ve bakım ihtiyaçlarının göz ardı edildiği, sistematik bir sömürü düzeni yarattı.

Adalılar için ulaşılması zor ve pahalı bir hizmete dönüşen faytonlar, yarattığı kirlilik ve faytoncuların davranışları nedeniyle yerel halkın da tepkisini çekmeye başladı. Endüstri, bir zamanlar hizmet ettiği topluluktan koparak toplumsal meşruiyetini yitirdi.

Aktivizm Rüzgarı ve Ölümcül Salgın: Bardağı Taşıran Son Damla
2010’lu yıllarda güç kazanan hayvan hakları hareketi, fayton gerçeğini tüm çıplaklığıyla kamuoyunun gündemine taşıdı. “Faytona Binme, Atlar Ölüyor” sloganıyla yürütülen kampanyalar, sosyal medyada paylaşılan yorgunluktan bitap düşmüş veya ölen atların görüntüleriyle birleşince, faytonun romantik imajı yerini “zulüm” algısına bıraktı. 2014’te düzenlenen ilk büyük protesto, sonun başlangıcı oldu.

Ancak sisteme son darbeyi vuran, Aralık 2019’da patlak veren Ruam (Mankafa) salgını oldu. Bulaşıcı ve ölümcül hastalık nedeniyle ilk etapta 81, sonrasında ise 100’den fazla atın itlaf edilerek gizlice gömülmesi, kamuoyunda büyük bir infial yarattı. Bu halk sağlığı krizi, yetkililere harekete geçmek için reddedilemez bir gerekçe sundu.

Yasak Kararı ve Yeni Dönem: Elektrikli Araçlar
Ruam salgınının hemen ardından, 20 Aralık 2019’da İstanbul Valiliği, halk sağlığını gerekçe göstererek faytonları 3 ay süreyle yasakladı. Bu geçici yasak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) kalıcı bir çözüm için fırsat tanıdı. İBB, yaklaşık 100 milyon TL’lik bir bütçeyle 1.700’e yakın atı ve fayton plakalarını satın alarak sistemi tamamen tasfiye etti.

Faytoncuların bir kısmına yeni sistemde iş teklif edilirken, sahiplendirileceği açıklanan atların akıbeti hayvanseverler tarafından sıkça eleştiri konusu oldu.

Haziran 2020’de ise Adalar’da yeni bir dönem başladı. Faytonların yerini, tasarımı ve Adalar’ın “ruhuna” uygun olup olmadığı yoğun bir şekilde tartışılan elektrikli araçlar aldı. “Ada Taksi” ve toplu taşıma hizmeti veren bu araçlar, Adalar’daki ulaşım sorununa modern bir çözüm sunsa da, motorsuz ada kimliğinin geleceği hakkındaki tartışmaları da beraberinde getirdi.

Faytonun son sürüşü, bir mirasın denetlenemeyen bir turizm talebi altında nasıl ezilebileceğinin ve toplumsal vicdanın bu çöküşe nasıl “dur” dediğinin çarpıcı bir örneği olarak tarihteki yerini aldı. Adalar’ın geleceği ise, miras, etik ve sürdürülebilirlik arasında kurulacak hassas dengeye bağlı olacak.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.