İstanbul, Adalar – İstanbul’un gözde ilçesi Adaların Heybeliada Mahhellesi’nden gelen görüntüler, atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda ciddi endişeleri gündeme getirdi. İlçedeki bazı noktalarda, “milli servet” olarak nitelendirilen kağıt ve karton gibi değerli geri dönüştürülebilir atıkların, ayrıştırılmadan doğrudan çöp kamyonlarına atıldığı belgelendi.
Heybeliada’dan yansıyan fotoğraflarda iki kritik sorun göze çarpıyor:
1. Atıklar Ayrıştırılmadan Toplanıyor İddiası Gece saatlerinde çekilen fotoğraflarda, temizlik görevlilerinin büyük karton kutuları ve dolap gibi hacimli atıkları, geri dönüşüm için ayrıştırmak yerine, doğrudan standart bir çöp kamyonunun sıkıştırma haznesine attığı görülüyor. 34 HE 7302 plakalı kamyona yüklenen bu atıkların, geri dönüşüm tesisleri yerine çöp depolama sahasına gönderildiği, bu durumun da hem ekonomik hem de çevresel kayba yol açtığı iddia ediliyor.
2. Konteynerler Yetersiz, Atıklar Sokaklarda Gündüz çekilen bir başka fotoğrafta ise, “Adalar Belediyesi” logolu geri dönüşüm konteynerlerinin yetersiz kaldığı ortaya çıkıyor. Konteynerler kapasitelerinin çok üzerinde dolmuş durumda ve çok sayıda karton kutu ile eski mobilya parçaları, konteynerlerin dışına, kaldırıma bırakılmış halde duruyor. Bu durum, hem toplama sisteminin yetersiz olduğunu hem de çevre kirliliğine yol açtığını gösteriyor.
Vatandaşlar Tepkili: “İşler Acısı” Durumu belgeleyen ilçe sakinleri, “İşler acısı, milli servet olarak gördüğümüz kağıt atıklar artık çöpe gidiyor,” diyerek tepkilerini dile getiriyor. Türkiye’nin “Sıfır Atık” projesiyle kaynaklarını verimli kullanmaya çalıştığı bir dönemde, Heybeliada’daki bu manzaraların hedeflerle çeliştiği vurgulanıyor.
Uzmanlar, kağıt atıkların ekonomiye geri kazandırılmasının ton başına binlerce liralık katma değer yarattığını ve binlerce ağacı kurtardığını belirtirken, vatandaşlar Adalar Belediyesi yetkililerini daha etkin, denetlenebilir ve sürdürülebilir bir atık yönetimi sistemi kurmaya davet ediyor.
Geri dönüşüm, kullanılmış ve atık durumdaki malzemelerin çeşitli işlemlerden geçirilerek yeniden ham madde olarak üretim sürecine dahil edilmesidir. Bu bir “milli servet” meselesidir, çünkü:
Bu nedenlerle, atıkların doğru ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesi, bir tercih değil, hem yasal hem de vicdani bir zorunluluktur.