İSTANBUL / BURGAZADA – Burgazada’nın en hassas ekosistemine sahip noktalarından biri olan ve 1. derece doğal SİT alanı statüsündeki Marta Koyu, bu kez bizzat Adalar Belediyesi’nin ticari projeleriyle karşı karşıya. Yıllardır koyun özelleştirilmesine ve yapılaşmasına karşı hukuk mücadelesi veren Marta Koyu Dayanışması, belediyenin “koruma” sözünden dönerek alanı ticari bir plaj ve işletmeye dönüştürme kararına karşı sert bir açıklama yayınladı.
Basın açıklamasında dikkat çeken en çarpıcı nokta, Adalar Belediyesi’nin geçmişteki tutumu ile bugünkü planları arasındaki çelişki oldu. 2024 yılında Danıştay kararıyla iptal edilen ihalelerde, belediyenin bizzat “ekosisteme zarar verir, kıyı kanununa aykırıdır” diyerek sunduğu gerekçeler, bugün belediye yönetimi tarafından göz ardı ediliyor.
Marta Koyu Dayanışması’nın dikkat çektiği temel çelişkiler şunlar:
Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat’ın “beton girmeyecek” sözlerinin ekosistemi korumak için yeterli olmadığını belirten gönüllüler; alanın bir “piyasa aktörü” mantığıyla değil, akademisyenler ve yerel paydaşlarla birlikte hazırlanacak bir “Bilimsel Alan Yönetimi” planıyla korunması gerektiğini vurguluyor.
Marta Koyu Dayanışması, açıklamasını şu sözlerle bitirdi:
“2024’te ‘hukuka aykırı’ denilerek durdurulan projeleri, 2025’te belediyenin bizzat uygulamak istemesi kabul edilemez. Kıyılar halkındır, Marta Koyu hepimizindir!”
Birinci dereceden doğal SİT alanı olan Marta Koyu ilk olarak 2018 yılında bir şirkete iki yıllığına kiralandı. İşletmeciyle yapılan görüşmeler sonucunda kiralanan alana kapsamlı bir tesis yapılacağı öğrenildi. Ekolojik olarak çok önemli olan bu alanı korumak, tesise dönüşmesini ve özelleştirilmesini önlemek amacıyla, Adalardan ve İstanbul’dan gönüllülerinin katılımıyla Marta Koyu Dayanışması kuruldu. Marta Dayanışması, bağımsızlar, doğaseverler ve daha sonra kurulan Burgazada Mahalle Meclisi Adaların en hassas kıyılarından birini barındıran Marta Koyu’nu savunmak için yıllardır mücadele ediyor. Marta Koyu’nda nöbetler tutuldu, alan aralıklarla izlendi. Açılan her ihale için çok sayıda itiraz dilekçeleri gönderilerek bazı ihalelerin geri çekilmesi sağlandı. Koyun doğal dokusuna zarar verecek her girişim hukuk yoluyla ve yerel dayanışmanın iradesiyle durduruldu. Bu süreçte (2019- 2024) Adalar Belediyesi de duyarlı bir tutumla Marta Koyu Dayanışması’nın bu mücadelesine destek verdi.
Marta Koyu son olarak 2024’de ihaleyle kiraya verildi. Bunun üzerine Marta Koyu Dayanışması, Burgazada Mahalle Meclisi ve Adalar Belediyesi farklı iki dava açtı. Danıştay kararıyla kira sözleşmesi iptal edildi ve koyun işletmeye açılması engellendi.
Bugünse durum tersine döndü.
Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat göreve başladığından beri yaptığı açıklamalarda Marta Koyu’nun ekolojik değerini vurguluyor ve doğal yapısını olduğu gibi koruma konusunda sözler veriyordu.
Şimdi ise Adalar Belediyesi Başkanı, Marta Koyu’nu Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiraladığını, Marta Koyu’nu belediye adına işleteceğini, alanda ticari bir plaj düzenine geçeceğini söylüyor.
Geçmişte hukuka aykırı olduğu ve ekosisteme zarar vereceği gerekçesiyle belediyenin desteğiyle engellenen ihalelerde Marta Koyu’nda yapılması tasarlanan projeleri şimdi belediyenin kendisi uygulamak istiyor. Bu durum, Danıştay’da kazanılan davada belediyenin ileri sürdüğü koruma gerekçeleriyle tamamen karşıt görünüyor. Başka deyişle, 2024’te Marta Koyu’nun işletilmesine ve doğal yapısının dönüşüme uğratılmasına karşı çıkan Adalar Belediyesi, 2025’te Marta Koyu’nu işletmek ve doğal yapısını dönüşüme uğratmak istiyor.
Adalar Belediyesinin geçmişte Marta Koyu’nun doğal yapısının korunması için yürütülen mücadeleye verdiği destekle oynadığı olumlu role karşılık, bugün Marta Koyu’nda soyunmak istediği işletmeci rolden kaynaklı çelişkileri şöyle özetlemek mümkündür:
Sonuç olarak:
Adalar Belediyesi’nin 2024 tarihli Dava dilekçesinde “hukuka aykırı, ekosisteme zarar veren, kamuya kapalı, ticari işletme” diye reddedilen tüm gerekçeler bugün belediyenin kendi işletmesi için bizzat uygulanmak istenmektedir.
Kamuya Marta Koyu için açıklanan planın içeriği sadece ticari planlarını kapsamaktadır.
Belediye Başkanının açıklamasında Korumaya yönelik söylediği ise, sadece Marta koyunun doğal yapısının korunacağı ve betonun koya girmeyeceğidir.
Oysa ekosistemin bu kadar değerli bir parçası olan Marta Koyu’nun doğal yapısıyla olduğu gibi korunabilmesi için ilk yapılacak çalışma, ilgili akademisyenlerle, meslek odalarıyla, uzmanlarla birlikte bir bilimsel “Koruma Planı” nın oluşturulmasıdır.
Marta Koyu’nun canlı, cansız bütün değerleriyle, güzellikleriyle birlikte, zengin ekosisteminin korunması için, ticari uygulamalardan vazgeçilmesini, içeriği açıklanmayan ve kamusal değil, “piyasa aktörü” mantığıyla hazırlandığı imajı doğuran kira sözleşmesinin iptal edilmesini, ivedilikle bilimsel bir “Alan Yönetimi” planının Marta Dayanışması ve diğer yerel aktörlerin katılımıyla hazırlanmasını istiyoruz.
Dayanışma yaşatır
Marta Koyu hepimizin
Kıyılar hepimizin
20 Aralık 2025
Marta Koyu sahili
Marta Koyu Dayanışması