Burgazada’da çadırcı istilası

Burgazada’da çadırcı istilası
Yayınlama: 09.07.2016
Düzenleme: 13.12.2022 15:41
A+
A-

Burgazadası’nda son iki senedir peydahlanan ne idüğü belirsiz bazı şahısların, Marta Koyu’na gelerek sahili işgal etmesi adalıları üzüyor.

0

1Burgazada'da çadırcı istilası

Önlem alınmazsa bu işgal tipi uygulamaların tüm Adalar’a yayılacağı endişesi var. 1982 Anayasa’sının “Kamu Yararı” genel başlığı ile “Kıyılardan Yararlanma” alt başlığı altında 43. madde “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır” hükme bağlanmıştır.

Ellerinde içki şişeleriyle ormanlık alan içerisinde ateş yakan, toplumumuzun örf ve adetlerine pek uymayan hareketler içinde olan  bu işgalciler keyifleri için adalarımızı tehlikeye atmaktadırlar…

Toplumun çeşitli dinlenme, eğlenme ve spor ihtiyaçlarını karşılamak, yurdun güzelliğine katkı sağlamak ve turistik hareketlere imkan vermek maksadıyla yüksek ziyaretçi potansiyeline sahip, günübirlik kullanım imkanı yanında gecelemeye de imkan sağlayan, çadır, karavan, motor-karavan ve kır evi, kır lokantası, kır kahvesi gibi çok katlı olmayan, doğa ile uyumlu yapı ve tesisler ile yöresel ürünler sergi ve
satış yeri, piknik üniteleri, kameriye ile diğer rekreasyonel yapı ve tesisleri ihtiva eden mesire yerleri var, bu tip etkinlikler için mesire yerlerini kullanın…

Adalarımızda maalesef kıyılarımız illegal yapılaşmanın istilası altında kalmaktadır. Adalar’daki yüzme kulüplerinden tutun şahışların denizleri doldurup kendilerine haksız kazanımlarını yazılarımızda belirtmiştik. Bunlardan bazıları Arkas Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ve Heybeliada Çam Limanı’nı kanunları hiçe sayarak katleden Sanko Holding bünyesinde yer alan Temko Şirketi’nin yaptığı villalar ve buna benzer bir çok örnek.

 

Kıyılara, sahillere, orman alanlarına, SİT alanlarına çadır kuramazsın

Anayasa’da belirtilen ilkeler 3621/3830 sayılı Kıyı Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanunlara göre, kıyı, kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alandır. Bu alanlar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve mülkiyete konu olamamaktadır. Mülkiyete dair kazanılmış hak ilkeleri, kıyılarda geçerli kabul edilmemektedir. Kıyı, herhangi bir tahsis işlemine gerek olmaksızın doğrudan doğruya doğal yapısından dolayı herkesin serbestçe yararlanmasına sunulmuş ancak üzerine geçici bile olsa herhangi bir yapılaşma kurulmayan (buna çadır da dahil) sahipsiz kamu malıdır. Hiçbir karşılık ödemeksizin herkesin kıyılardan ortaklaşa yararlanma hakkı vardır. (İstila etmeden) Kıyıların devamı niteliğindeki sahil şeritlerinin kullanımında da kamu yararı gözetilmesi gerekmektedir. Sahil şeritlerinin derinliğinin saptanmasında, kamu yararını gözetecek ve kamunun yararlanmasına olanak sağlayacak, çağın anlayışına uygun makul ve geçerli bir ölçüyü Anayasa öngörmektedir.

 

Anayasa’da yer alan bütün bu koruma amaçlı düzenlemelere karşın kıyılar korunamamış, yapılaşmaya açılmıştır. Kıyıların korunarak, geliştirilmesi, toplum yararına kullanılması gerekirken bu alanlar giderek yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. (Arkas, Sanko gibi güçlerini kullanarak kaçak yapılaşanlardan)  Kıyılar, bütüncül bir planlama ve kıyı yönetimi ile ele alınmamış, parçacı yaklaşımlarla, yapılan mevzuat değişiklikleri ve yetkilerde karmaşa, eşgüdümün sağlanamaması, denetimin olmaması nedenlerinden dolayı doğal değer olma özelliğini yitirmeye başlamıştır. Bütün bunlara yol açan sorumlular hakkında bir işlem yapılmamış, göz yumulmuştur.
Ayrıca kıyılarda hızla, gerekli gereksiz olarak bu tür yapılaşmalar yaygınlaşacak, kıyılar yapılaşmaya açılacak, canlıların yaşam ortamları tehlikeye girecektir. Uluslararası anlaşmalara konu olan sulak alanlar, özel çevre koruma alanları ve diğer koruma alanları üzerinde tehditler oluşacaktır.

Bir örnek verirsek, Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Zeytinbeli beldesi Belediye Başkanı Beytullah Kıllı hakkında , maliyeden kiralayarak çadır turizmine açtığı sahil şeridini geçen yıl işgal ettiği gerekçesiyle 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Zeytinbeli Belediye Başkanı Beytullah Kıllı, hizmet sahası yakınında Yumurtalık sahilinde bulunan 10 dekar hazineye ait kıyı şeridini çevre il ve ilçelerden gelen vatandaşların tatil yapmaları için çadır turizmine açınca mahkemelik oldu.

 

Görev yaptığı geçen 4 yıllık sürede, yaz aylarında “işgal yasağını ihlal ettiğinin farkında olmadan” aynı sahil şeridini düzenleyerek su ve elektrik hattı çekip, çadır kuran tatilcilerden günlük ücret alan Belediye Başkanı Kıllı, bu yaz sezonunda da da aynı yöntemle gelir elde etmeyi beklerken Milli Emlak tarafından mahkemeye verildi.  Hakkında “kıyı şeridini işgal ettiği” iddiasıyla dava açılan Kıllı, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle Yumurtalık Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başlandı.

Kıllı, basına yaptığı  açıklamada, hakkında dava açıldığını öğrendiği anda şaşkına döndüğünü, ancak konuyla ilgili araştırma yapınca hukuka aykırı hareket ettiğini anladığını söyledi.

Herkesin kanunlara uymak zorunda olduğunu belirten Kıllı, “prosedürü bilmediğim için suç işlemişim ve Milli Emlak tarafından hakkımda dava açılmış. 6 Ağustos tarihinde de mahkeme heyeti işgale konu olan yerde keşif yapacak. Yargılama sonunda mahkumiyet kararı alabilirim. Verilecek ceza belki ertelenebilir ama yargılamaya ilişkin yorum yapmak doğru olmaz” dedi.

Kıllı, yaşadığı olayla ilgili inceleme yaparken çevredeki bazı belde belediye başkanları ve muhtarların da çeşitli tarihlerde haklarında benzer davalar açıldığını öğrendiğini bildirdi.

Bir Yorum Yazın

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.