Kimliksiz ve diplomasız olarak Adalar Belediyesi’nde memuriyete başladığı iddia edilen ve müdürlüğe kadar yükselen Adalar Belediyesi eski Yazı İşleri Müdürü Fulya Erkan için yargılandığı İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hapis kararı çıktı.
Fulya Erkan’ın katılmadığı celsede Erkan’ın avukatı verdiği savunmada şu ifadelere yer verdi.
“Yazılı dilekçemi tekrar ederim. Geçen celse savunma için süre vermiştiniz. Bunun üzerine 3 adet dilekçe sundum. Hem esas hakkındaki taleplerimi sundum hem de esas hakkındaki taleplerimi sundum. Müvekkilimizin yargılandığı dava nitelikli dolandırıcılık davasıdır. Nitelikli dolandırıcılık davasında en önemli husus aldatma ve hile ile bir iş yapmış olması gerekir. Müvekkil Adalar Belediyesi’nde imtihanla girip kazanıp atandığında ilkokul diplomasını bilahare getireceğini beyan etmiş ve bu husus belediye başkanlığına yazılan dilekçede açıkça belirtilmiştir. Müvekkil, Adalar Belediyesi’ne hile yapmış değil her şey belediye bilgisi dahilinde. Bu hususta müvekkilin belediyeyi dolandırması düşünülebilir mi? Dosya da iki adet belge var, hazırlık esnasında Savcı bey valiliğe ve kaymakamlığa şuç duyurusunda bulunuyor, 4 başkan hakkında ve müvekkili memuriyetten atın diyor. 2 müfettiş raporunda soruşturma izni verilmesine gerek yoktur çünkü ortada herhangi bir dolandırıcılık yoktur ve söz konusu değildir diyor ve ne müvekkil hakkında nede başkanlar hakkında soruşturma yapılmıyor. Belediye, müvekkilin 1 yıllık adaylığını onaylıyor ve atamayı gerçekleştiriyor. Müvekkil, 28 yıl burada çalışıyor ve maaş alıyor. Burada görevi ihmal eden belediye çalışanlarıdır. Müvekkilin aldatma niyetinin olmadığı ve hile yapmadığı açık şekilde anlaşılmaktadır. Yine kamu zararı olması gerekir. Burada kamu zararını Adalar Belediyesi’nden sorulması gerekir. Belediye, cevap verdi hiçbir zararımız yoktur dedi. İstanbul Defterdarlığı, bu memur bizden maaş almıyor dedi ve inceledi, müvekkilin girişinden bu güne kadar aldığı maaştan hesapladı bir ilkokul mezunu, orta okul mezunu arasındaki maaşı hesapladı, aradaki fark 157 lira. Dolayısıyla bir kamu zararı da yoktur. Ne adatma ne hile ne kamu zararı var. Mahkeme, uygun görürse müvekkilin eşi Halil Erkan’ı dinleyebilirsiniz. Dinlemesini talep ediyoruz. Müvekkilin ilk okul diplomasını sundum. 2006 yılında müvekkil bu diplomayı aldı ve Adalar Belediyesi’ne sundu. Bir an için dolandırıcılık suçu işlendiği düşünülse bile müvekkil çalıştığı iş karşılığı maaş alıyor. Ortaokul diplomasını aldı ve sundu. Müvekkilin bu işlemiş olduğu varsayılan suç zaman aşımına uğramıştır. Çünkü o dönemdeki ceza kanununa göre zaman aşımı süresi 5 yıldır ve 2011 yılında bu suç zaman aşımına uğramıştır. Öncelikle mahkemenizden son dilekçemde belirttiğim gibi müvekkilim unsurları oluşmayan suçtan beraatine, zaman aşımından davanın düşürülmesine, aksi halde kamu zararı ve tanık yönünden talebimizin mahkemenizce değerlendirilmesini talep ediyoruz” dedi.
C.Savcısı ise; sanık müdafiinin dosya kapsamına uygun bulunmayan taleplerin reddi ile daha önce vermiş olduğu esas hakkındaki mütalaalarının doğrultusunda sanığın cezalandırılmasına karar verilmesini talep ettiğini belirtti.
Mahkeme heyeti ise, sanık müdafisinin bu celse talep ettiği kamu zararının hesaplanması ve tanık dinletme yönündeki taleplerini oy birliğiyle reddetti.
Sanık Fulya Erkan hakkında, kamu kurum ve kuruluşların zararına dolandırıcılık suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nun 158/1-e, son-2. Cümlesine göre suçun işleniş şekli, özellikleri, failin amacı dikkate alınarak sanığın 3 yıl hapis cezası ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanıklara netice olarak TCK 158/son maddesine göre verilecek adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmayacağından ve adli para cezasının üst sınırı 5000 gün ile sınırlandırdığından sanığın 5000 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, yasal şartlar oluşmadığından TCK 43 maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına, sanığın yargılama aşamasındaki tutum ve davranışı dikkate alınarak hakkında TCK 62 maddesinin takdiren uygulanması ile cezanın 1/6 oranında indirilerek 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 4166 gün adli para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasına, sanığın verilen adli para cezasının beher günü TCK 52/2 maddesine göre 20 TL hesabı ile paraya çevrilerek sanığın 83.320 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın netice olarak 2 YIL 6 AY HAPİS VE 83.320 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, sanığın TCK 53/1-a, b, d, e bendlerinde sayılan haklardan aynı kanunun 53/2 maddesi gereğince cezanın infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılmasına, TCK 53/1-c maddesindeki haklardan aynı kanunun 53/3 maddesi gereği şartla salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına, sanığa verilen adli para cezasının birbirini takip eden aylarda ve 24 eşit taksitle tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan taksitlerin tamamının tahsil edilmesine ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine, sanığa ihtarat yapılmasına (ihtarat yapılamadı) 7 gün içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile veya tutanak tutulması koşuluyla mahkememizin zabıt katibine yapılacak beyan ile YARGITAY TEMYİZİ KABİL olmak üzere, C. Savcısının mütalaasına uygun, heyetçe oy birliğiyle karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2015
Yukarıda yayınladığımız kararın kanuni süreç kesinleşirse (Karar temyiz edildi), Fulya Erkan’ın çalıştığı belediye başkanları hakkında ne işlem yapılacağı ve bu süreç de görev aldığı müdürlüklerde attığı imzalar, Belediye Meclis Kararları vs. hakkında ne işlem yapılacağı merak konusu. Erkan’ın suçu sabit görülüp ceza alması durumunda bu suçu tek başına işlememiş olduğu görülüyor. Fulya Erkan, şu an Adalar Belediyesi’nde evlendirme memuresi olarak görev yapmakta…