ADALAR MÜZESİNİ SON KEZ KEMAL KILIÇDAROĞLU AÇTI
25.11.2011 – 10.30 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bazı açılış ve temaslarda bulunmak üzere önce maltepe iskelesine geldi,burada maltepe chp ilçe teşkilatı ve chp’nin önde gelen ismi Ali Topuz tarafından karşılandı.Herkes Mavi marmara kooperatifine ait büyük yolcu motoru ile adalara gidecek zannederken adalar’dan gelen ilgili kişilerin inanılmaz bir hatası ile ufacık horoz reis adlı ambulans kayığına bindirildi,bu arada halk ta kayığa binmek için hucum edince kayık devrilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı,tehlike tekne kalkttığında da bitmedi ağırlık çok fazla olduğu için tekne su ile aynı mesafede zor anlar geçirerek Adalar’a geldi
Adalar halkının çok fazla rağbet etmediği açılışı 100 civarında izleyici takip etti,bu izleyicilerin 40 civarı adalı 60 kişi ise kartal maltepe den gelen insanlar oluşturdu.Parti gurubundan bazı chp’lilerin müze açılışına katılmamaları dikkat çekti.Bunun sebebinin parti içi grupların arasında yaşanan bazı sıkıntılardan kaynaklandığı belirtildi,müzenin kuruluşu ve bu açılış ile ilgili geniş detayları gazetemizin çıkacak yeni sayısında geniş olarak inceleyeceğiz.
CHP başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu son kez açılışı yapılan (daha önce Adalar Belediye Başkanı tarafından kokteyl ve havai fişek gösterileri ile açılışı yapılmıştı)Adalar kent müzesinde yaptığı konuşmasında;
cemaatlerimizin saygıdeğer üyeleri,değerli partili arkadaşlarım,değerli hanımefendiler ve beyefendiler,değerli yazarlar,ressamlar sanatçılar,güzel bir günde beraberiz,hava biraz soğuk, sayın
Berhamoğlu yaz aşklarımı yazdım dedi ama galiba kış aşklarınıda yazmamız gerekiyor dedi,yazarsanız çok iyi olur kaleminize sağlık, yazmakta hakkınız zaten ama dikkatli olun yazarken birgün kendinizi silivride bulabilirsiniz.
Kentli olmak güzel bir olaydır,kentli olmak sabahleyin kahvaltıya otururken günlük gazetelere bakmak demektir.Kentli olmak dışarı çıktığımızda komşumuzla karşılaştığımızda sıcak bir merhaba demektir.Kentli olmak düşünce yoğunluğunu yaşamak demektir.Kentli olmak resim yapmak demektir,şiir yazmak demektir,roman yazmak demektir,sanatla buluşmak demektir ve kentli olmak kendi yaşadığı kentin tarihini bilmektir,kentli olmak müzeye gitmek demektir,sinamaya gitmektir tiyatroya gitmektir ve kentli olmak en çok ihtiyaç duyduğumuz tasada ve kıvançta beraber olmak demektir.Kentli olmak değişik kimliklere saygı göstermektir.Kentli olmak inançlara saygı göstermek demektir.Kentli olmak birbirimizi sevmek demektir ve kentli olamak yöneticilerin nifak tohumları ekmediği bir dünyayı yaratmak demektir,kentli olmak budur,o nedenle kentli olmanın kendine özgü koşulları var.Bunlara insanoğlu milyonlarca yılda buldu çalıştı çabaladı,romanını yazdı şiirini yazdı,karükatürünü yaptı,bütün bunlar değişerek gelişerek devam etti,sinemasını yaptı ve kentli olmak haksızlıklara karşı direnmek demektir,kentli olmak kentlinin kendi yöneticisini seçmesi demektir,tıpkı sayın Farsakoğlunun kendilerine başkan olarak seçilmesi gibi.Kentli olmak sayın Farsakoğlu gibi seçilecek ama baskılara karşı yöneticinin direnmesi demektir kentli olmak,sayın Farsakoğlu seçildi önce anakent belediyesi burayla olan ulaşımı kesti bumudur kentli olmak,kentli olmak çağdaş düşünmek demektir,bu çağdaş olmamak demektir,çünkü siz sayın farsakoğlunu cezalandırmıyorsunuz,adalarda yaşayan herkesi cezalandırıyorsunuz,onların oy kullanma haklarına haksızlık yapıyorsunuz demektir,ambulansını elinden alıyorsunuz,aracını elinden alıyorsunuz,parasını kesiyorsunuz,beş kuruş dahi yardım etmiyorsunuz.Eskidende belediye vardı ama yardım ediyordunuz,sayın farsakoğlu geldi ben keseceğim diyor,o nedenle sayın başkan dediki bulutoğlu ve berhamoğlu beni bu kuyuya itti, kuyuya itmedi onlar sizi yücelttiler ben onlara huzurunuzda teşşekkür ediyorum.Sayın berhamoğlu şiirler yazacak sayın bulutoğluda buraya büyük bir katkı vermiş,katkısından ötürüde yürekten teşşekkür ediyorum ama sayın Farsakoğlu yanlız değil,bizim burada bulunan ve bulunmayan belediye başkanlarımız,sayın Farsakoğluna yardım ettiler,her türlü desteği verdiler,adalar halkı her türlü desteği verdiler ,ne istediyse yardımına koştular,ana kent koşmasın,sayın Kadir Topbaş otursun sevinsin,ama sevinmez üzülür,neden üzülür biliyormusunuz,ben her türlü olanağını kestim,bu ayakta kalmayacaktı yok olacaktı ama sayın Farsakoğlu gittikçe yükseliyor nasıl oluyor bu,adada yaşama duyduğu saygıdan oluyor,sosyal bir demokrat bir anlayışın nasıl olması gerektiğini artık onunda bilmesi lazımdır.
Yaşama direndik dedik,direnmek yöneticilerin görevlerinden birisidir.O direnmenin örneklerinden birisini,bizim izmir anakent belediyemiz veriyor,yüreklice direniyor,bütün baskılara rağmen direniyor,direnecekler izmirlilerde onları kucaklayacak,hiç endişem yok,efendim ne yapmış izmir büyükşehir belediyesi en büyük suçlardan birisi,biz dedikki taşeronlaşmayı kaldıracağız dedik ,izmir büyükşehir belediyeside taşeronlaşmayı kaldıracağım dedi madem genel başkan istiyor ve sayın Erdoğan da diyordu ya kaldırında göreyim bakalım nasıl yapacaksınız,bizde kaldırdık bak örneğini görüyorsun dedik,vay senmisin kaldıran önce savcıyı değiştirdiler, oraya birisini getirdiler,sabahın 06.00 da baskın yaptılar,yöneticilerini aldılar,ne oldu aldınızda ne oldu,yandaşlara gelince sabahın 06.00 da kimse alınmaz,buna çifte standart denir,bu çifte standart’ın adı ahlaksızlıktır,yargılama ise herkes için eşit olmalı,işse herkes için eşit olmalı,kelepçe vurulacaksa herkes için eşit olmalı,bu doğru değil,o nedenle kentli olmak bu tür haksızlıklara direnmek demektir.Bu direnişin en güzel örneklerinden birini veren İzmirlilere Adalardan selam yolluyorum.
Kent müzemize gelirsek şimdi gezeceğiz,göreceğiz,istanbul’un ayrı bir özelliği var,sadece Türkiye için değil dünya için ayrı bir özelliği var,üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış,Adalar’ın daha farklı bir özelliği var,düşünce yoğunluğunun yaşandığı bir yer burası,pek çok şaire,yazara,romancıya mesken olmuş,siyasetçiye mesken olmuş bir yer burası,o nedenle kent müzesi burası için çok önemli,katkı verenler,herkese yürekten teşekkürümü sunuyorum, saygılarımı sunuyorum…
CHP genel başkanı gönüllü evinin açılışını yaptıktan sonra, rum yetimhanesini ziyaret etti ve Adalardan ayrıldı.
SONUÇ OLARAK;,açılan müzenin kaçak olduğu ruhsatı olmadığı,daha önceki açılışa sayın Egemen Bağış’ın bu durumdan dolayı katılmadığı,buradan çıkan molozların yanındaki denize döküldüğü ve bundan dolayı insanların yaralandığı,bunun gibi birçok iddiaları bir kenara bırakırsak,Adalarda bir müzenin açılmasının sosyal ve kültürel hayatımızı olumlu yönde etkileyeceğini böyle hizmetlerin daha genişletilmesini temenni eder,emeği geçen herkese ve CHP genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu Adalarımızı onurlandırdığı için ADAGAZETESİ olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Not:Resimleri üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz
Haber-Fotoğraf
Şükrü Abanoz
http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=fAZu0eGshww