İstanbul Adalar’da akülü araç ve elektrikli bisiklet kullanımına ilişkin Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararlarıyla getirilen sıkı şartlar, hukuki geçerlilikleri konusunda önemli soru işaretleri taşıyor. Özellikle bir mahkeme kararının, kritik bir UKOME kararının Büyükşehir Belediye Başkanı onayı olmadan yürürlüğe girmediğini tespit etmesi, mevcut uygulamaların yasal dayanağını tartışmalı hale getiriyor.
Adalar’ın doğal, kültürel ve kentsel sit alanı olması, ulaşım politikalarında özel düzenlemeleri beraberinde getiriyor. Bu kapsamda UKOME, bölgedeki akülü araç ve elektrikli bisiklet kullanımına yönelik çeşitli kararlar alarak, ikametgah, yaş (genellikle 66 yaş ve üzeri), sürücü belgesi, araç tescili, hız sınırı (genellikle 20 km/s) ve “Bireysel Elektrikli Araç Kullanım İzin Belgesi” gibi bir dizi şart getirdi. Amaç, Adalar’ın özgün dokusunu korumak, kamu güvenliğini sağlamak ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri sunmak olarak belirtiliyor.
Ancak bu uygulamaların “yasal olup olmadığı” sorusu, hem vatandaşlar hem de hukukçular tarafından sıkça gündeme getiriliyor. Temel sorun, UKOME kararlarının hukuken bağlayıcı olabilmesi için gereken usuli şartların yerine getirilip getirilmediği noktasında düğümleniyor.
Mahkeme Kararı Kilit Rolde
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin 04.01.2022 tarihli E:2021/1209, K:2022/25 sayılı kararı, bu tartışmalara önemli bir boyut kazandırdı. Mahkeme, Adalar’daki tüm yolların yaya yolu ilan edilmesi ve fosil yakıtlı araçların kaldırılmasını hedefleyen 06.02.2020 tarih ve 2020/1-5 sayılı UKOME kararını inceledi. Kararın en çarpıcı tespiti, söz konusu UKOME kararının Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onaylanmadığı ve bu nedenle hukuken hiçbir zaman yürürlüğe girmediği oldu. Mahkeme, bu onaysız karara dayanılarak yapılan uygulamaların hukuken sağlam olmayan bir “fiili durum” yarattığını vurguladı.
Mevcut Uygulamaların Dayanağı Ne?
Adalar Belediyesi ve diğer yetkili kurumlar, mevcut araç toplama ve izin şartları gibi yaptırımları genellikle daha sonraki tarihli UKOME kararlarına (örneğin 03.06.2021 tarihli 2021/4-4 sayılı karar ve 2024/5-EK.1 sayılı karar/yönerge) dayandırıyor. Ancak kritik soru şu: Bu sonraki kararlar, hukuken geçerlilik için elzem olan Büyükşehir Belediye Başkanı onayını almış mıdır?
Uzmanların hukuki değerlendirmesine göre:
Eğer mevcut yaptırımlar sadece mahkemenin onaysız olduğunu tespit ettiği 06.02.2020 tarihli 2020/1-5 sayılı karara dayanıyorsa, bu uygulamalar yasal bir temelden yoksundur.
Eğer yaptırımlar sonraki tarihli UKOME kararlarına (örn. 2021/4-4, 2024/5-EK.1) dayanıyorsa, bu uygulamaların yasallığı ancak ve ancak bu spesifik kararların Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından usulüne uygun olarak onaylanmış olmasına ve aynı zamanda idare hukukunun genel ilkelerine (örneğin orantılılık) uygun olmasına bağlıdır.
Eğer bu sonraki kararlar da Belediye Başkanı onayından yoksunsa, mevcut uygulama yine aynı usuli sakatlık nedeniyle yasal olmayacaktır.
Sunulan hukuki analizler, bu sonraki kararların belediye başkanı tarafından onaylandığına dair kesin bir teyit içermiyor. Bu durum, Adalar’daki mevcut akülü araç ve elektrikli bisiklet kullanımına ilişkin düzenlemelerin yasallığı üzerinde ciddi bir belirsizlik yaratmaktadır.
Vatandaşlar Ne Yapmalı?
Yaptırımlarla karşılaşan Adalar sakinlerinin, kısıtlamalarının veya cezalarının dayandığı spesifik UKOME kararının numarasını ve tarihini öğrenmeleri, ardından bu kararın Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onaylanıp onaylanmadığını teyit etmeleri büyük önem taşıyor. Bir kararın onaysız olduğu veya orantısız olduğu düşünülüyorsa, idari mahkemeler nezdinde hukuki yollara başvurulması bir seçenek olarak değerlendirilebilir.
Adalar’daki uygulamanın “yasal olup olmadığı” sorusunun kesin yanıtı, mevcut yaptırımların dayanağı olan güncel UKOME kararlarının Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından usulüne uygun olarak onaylanıp onaylanmadığının netleşmesine ve bu kararların esastan da hukuka uygunluğunun kanıtlanmasına bağlı görünmektedir.