10 Mayıs 2025 Marmara Denizi’nde kabus geri döndü. Özellikle Adalar çevresinde yeniden yoğun bir şekilde görülmeye başlanan müsilaj (deniz salyası), hem balıkçılık sektörü hem de yaz sezonu öncesinde denize girmeyi planlayan vatandaşlar için endişe yaratıyor. Peki, müsilajlı bir denizden çıkan balıklar tüketilebilir mi? Yaz aylarında bu bölgelerde denize girmek güvenli mi? İşte uzman görüşleri ve son durum:
Müsilaj, denizdeki bazı mikroskobik canlıların aşırı çoğalması sonucu ürettikleri yapışkan, sümüksü bir maddedir. Deniz kirliliği, artan deniz suyu sıcaklıkları ve denizdeki durağanlık gibi faktörler müsilaj oluşumunu tetiklemektedir. Bu durum, deniz ekosistemini olumsuz etkileyerek oksijen seviyesini düşürür ve deniz canlılarının yaşamını tehdit eder.
Müsilajlı Denizden Çıkan Balık Yenir mi?
Uzmanlar, müsilajın doğrudan balık etine geçmediğini ancak müsilajın yoğun olduğu bölgelerde avlanan balıkların dikkatli tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. İşte dikkat edilmesi gerekenler:
Balığın Durumu: Balığın canlı ve parlak görünmesi, solungaçlarının kırmızı olması önemlidir. Müsilajın içinde uzun süre kalmış, bayatlamış veya hastalıklı görünen balıklar kesinlikle tüketilmemelidir.
İç Organlar: Balıkların iç organları müsilajdan daha fazla etkilenebilir. Bu nedenle balıkların iç organlarının çok iyi temizlenmesi, mümkünse tüketilmemesi önerilir.
Ağır Metaller: Müsilaj, denizdeki ağır metalleri ve kirleticileri bünyesinde toplayabilir. Bu nedenle özellikle dip balıklarının tüketiminde dikkatli olunması, güvenilir kaynaklardan temin edilmesi tavsiye edilir.
Küçük Balıklar: Hamsi, istavrit gibi yüzey balıkları, dip balıklarına göre daha az risk taşıyabilir. Ancak yine de güvenilir balıkçılardan alınmalı ve taze olmasına özen gösterilmelidir.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın konuyla ilgili yapacağı resmi açıklamaların ve analiz sonuçlarının takip edilmesi büyük önem taşımaktadır. Tüketicilerin, balık alırken kaynağını sorgulaması ve güvenilir satıcılardan alışveriş yapması önerilmektedir. Şüpheli durumlarda tüketimden kaçınılmalıdır.
Müsilajlı Denizde Yüzmek Güvenli mi?
Müsilajın yoğun olduğu bölgelerde denize girmek sağlık açısından riskler taşıyabilir:
Cilt Tahrişi ve Alerjik Reaksiyonlar: Müsilajın doğrudan teması ciltte kızarıklık, kaşıntı ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir.
Bakteri ve Virüs Riski: Müsilaj, çeşitli bakteri ve virüslerin üremesi için uygun bir ortam oluşturabilir. Müsilajlı suyun yutulması veya solunması durumunda mide-bağırsak enfeksiyonları ve solunum yolu rahatsızlıkları görülebilir.
Görüş Mesafesinin Azalması: Yoğun müsilaj, suyun altında görüş mesafesini ciddi şekilde azaltarak boğulma riskini artırabilir.
Halk sağlığı uzmanları, müsilajın yoğun olduğu, suyun bulanık ve kirli göründüğü bölgelerde kesinlikle denize girilmemesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler daha dikkatli olmalıdır. Denize girilecekse, müsilajdan arındırılmış, temiz ve berrak suların tercih edilmesi, duş alınması ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi önemlidir. Belediyelerin ve ilgili kurumların yapacağı su kalitesi ölçümlerinin ve uyarılarının dikkate alınması hayati önem taşımaktadır.
Adalar ve Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununun çözümü için yetkililerin acil ve kalıcı önlemler alması beklenmektedir. Atık su arıtma tesislerinin kapasitelerinin artırılması, denize deşarj standartlarının yükseltilmesi ve kirliliğin önlenmesi müsilajla mücadelede kritik adımlardır. Vatandaşların da çevre bilinciyle hareket etmesi ve denizlerimizi koruma çabalarına destek olması gerekmektedir.