Özel çevre koruma alanları, doğal, tarihi ve kültürel değerleri korumak amacıyla 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca ilan edilen bölgelerdir .
Türkiye’de ilk özel çevre koruma alanı 1988 yılında Köyceğiz-Dalyan’da ilan edilmiştir . Bu alanlar, biyolojik çeşitlilik, endemik türler, nadir habitatlar, jeolojik oluşumlar, su kaynakları, tarihi ve kültürel miras gibi önemli değerleri barındırır . Özel çevre koruma alanlarında, bu değerleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak için çeşitli kurallar ve yasaklar uygulanır .
Adalar, Marmara Denizi’nde bulunan 9 adadan oluşan bir ilçedir. Bu adalar, zengin flora ve faunası, doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla önemli bir ekosistemdir. Adalar, 4 Kasım 2021 tarihli ve 4758 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Çevre Koruma Alanı ilan edilmiştir . Bu karar, Marmara Denizi’nin ve Adalar’ın doğal yapısı, zengin flora-faunası ve biyolojik koridor olma özelliği nedeniyle korunması gerektiği vurgulanmaktadır.
Adalar’ın özel çevre koruma alanı ilan edilmesinin temel nedenleri şunlardır:
Adalar’ın özel çevre koruma alanı ilan edilmesi kararı alınırken, “Ekolojik Temelli Bilimsel Raporlar” da dikkate alınmıştır . Bu raporlar, Adalar’ın ekolojik öneminin daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Ayrıca, Adalar özel çevre koruma alanı ilan edilmeden önce de doğal ve kültürel varlıkları koruma altına alan yasal düzenlemelere tabi idi .
Adalar’ın özel çevre koruma alanı ilan edilmesi, yapılaşma, turizm ve günlük yaşam üzerinde çeşitli etkilere sahip olacaktır.
Yapılaşma: Özel çevre koruma alanlarında yapılaşma, belirli kurallar ve kısıtlamalara tabi olacaktır. Yeni yapılaşma projeleri, çevreye duyarlı ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olmak zorundadır. Ayrıca, mevcut yapıların korunması ve restore edilmesi de önem kazanacaktır .
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan Adalar imar planları, kıyıların planlamaya dahil edilmemesi ve planlama esas ve tekniklerine aykırı olması nedeniyle mahkeme tarafından durdurulmuştur . WWF-Türkiye, yeni imar planının Adalar ve Marmara Denizi’nde yoğun yapılaşmaya, kirliliğe ve aşırı avlanmaya yol açabileceği konusunda endişelerini dile getirmiştir . 5000’lik planlara eklenen bir nota göre, Adalar’ın motorlu araç trafiğine açılmaması kararı alınmıştır . Bu karar, Adalar’daki ulaşım ve çevre koruma politikaları açısından önemli bir etkiye sahip olacaktır.
Turizm: Özel çevre koruma alanı ilan edilmesi, Adalar’da sürdürülebilir turizmin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Doğal ve kültürel değerlerin korunması, turizm faaliyetlerinin çevreye duyarlı bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır .
Ancak, Adalar’da turizm faaliyetlerinin kontrolsüz bir şekilde artması, doğal ve tarihi alanların tahrip olmasına, yaya ve bisiklet trafiğinin aşırı yoğunlaşmasına, gürültü kirliliğine ve çevre kirliliğine yol açmaktadır . Özellikle hafta sonları ve yaz aylarında bu sorunlar daha da belirgin hale gelmektedir. Ayrıca, konaklama tesislerinin ve ticari alanların artması, Adalar’ın kendine özgü kent dokusunu ve yaşam tarzını olumsuz etkilemektedir. Büyükada’da hayata geçirilen ekoturizm projesi kapsamında yapılan seyir terası, yağmur barınağı ve tabela gibi yapılar, beton kullanımı ve yerel halkın katılımının olmaması nedeniyle eleştirilere neden olmuştur .
Günlük Yaşam: Özel çevre koruma alanlarında, çevreyi korumak amacıyla bazı kurallar ve yasaklar uygulanacaktır. Bu kurallar, atık yönetimi, gürültü kirliliği, yeşil alanların korunması gibi konuları kapsayabilir .
Bölgenin biyolojik çeşitliliğinin belirlenmesi, endemik, nadir ve nesli tehlike altında olan türlerin sınıflandırılması ve korunması amacıyla 2023 yılında “Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesinde, Kara-Kıyı ve Denizel Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi” başlatılmıştır . Bu proje, 37 bilim insanının katılımıyla iki yıl sürecektir.
Adalar özel çevre koruma alanı, Marmara Denizi’ndeki 9 adayı (Kınalıada, Burgazada, Heybeliada, Büyükada, Sedefadası, Kaşıkadası, Tavşanadası, Yassıada, Sivriada) kapsamaktadır ve 1.233.666,34 hektarlık bir alanı kaplamaktadır . Bu alanın sınırları, 4 Kasım 2021 tarihli ve 4758 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenmiştir. Koruma alanı sınırı olarak kıyı şeridi esas alınmış ve bu nedenle Marmara Denizi’ndeki tüm adalar dahil olmak üzere kıyı şeridine kadar olan tüm alanların planlama yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na geçmiştir . Koruma statüleri ise, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenecek yönetim planı ile detaylı olarak düzenlenecektir.
Özel çevre koruma alanlarında geçerli olan kurallar ve yasaklar, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bu kurallar ve yasaklar genel olarak şunlardır:
Adalar özel çevre koruma alanında turizm faaliyetleri ile ilgili olarak da belirli kurallar ve düzenlemeler getirilmesi beklenmektedir. Bu düzenlemeler, ziyaretçi sayısının yönetimi, sürdürülebilir turizm uygulamalarının teşvik edilmesi ve turizm işletmelerinin denetlenmesi gibi konuları kapsayabilir .
Adalar özel çevre koruma alanında geçerli olacak özel kurallar ve yasaklar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetim planı ile belirlenecektir.
Adalar’ın özel çevre koruma alanı ilan edilmesiyle ilgili olarak yerel halk, çevre örgütleri ve uzmanlardan farklı görüşler gelmektedir.
Yerel Halk: Adalar sakinleri, özel çevre koruma alanı ilan edilmesinin Adalar’ın doğal ve kültürel değerlerini koruyacağına inanmaktadır. Ancak, bazı sakinler yapılaşma kısıtlamaları ve turizm faaliyetlerine getirilen düzenlemeler konusunda endişelerini dile getirmektedir . Burgazada’da yaşayan avukat Sema Genç, Adalar’ın tamamında koruma planına uzun zamandır ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir . Adalar Dayanışması ise, özel çevre koruma alanının uygulanmasına ilişkin şeffaflığın ve bilgilendirmenin yetersiz olduğunu ifade etmiştir .
Çevre Örgütleri: Çevre örgütleri, Adalar’ın özel çevre koruma alanı ilan edilmesini olumlu bir adım olarak değerlendirmektedir. Ancak, koruma alanının etkin bir şekilde yönetilmesi ve kuralların uygulanması konusunda takipçi olacaklarını belirtmektedirler . Danıştay 6. Dairesi Savcısı, deniz kirliliğinin Adalar, Erdek ve Marmara ilçelerindeki yapılaşma veya faaliyetlerden kaynaklanmadığı görüşünü dile getirmiştir . Bu görüş, Marmara Denizi’ndeki kirliliğin temel nedenlerinin araştırılması ve çözüm bulunması gerektiğini göstermektedir.
Uzmanlar: Uzmanlar, Adalar’ın özel çevre koruma alanı ilan edilmesinin doğal ve kültürel değerlerin korunması açısından önemli olduğunu vurgulamaktadır. Ancak, koruma alanının yönetim planının katılımcı bir şekilde hazırlanması ve yerel halkın görüşlerinin dikkate alınması gerektiğini belirtmektedirler . Ayrıca, doğal ve kültürel değerlerin bir arada bulunduğu alanların korunması için mevcut mevzuatta “kültürel peyzaj” kavramının ve tanımının eksik olduğu ifade edilmektedir . Özel Çevre Koruma Kurumu’nun (ÖÇKK) kapatılması ise, bazı uzmanlar tarafından eleştirilmekte ve kurumun etkinliğinin sorgulanmasına neden olmaktadır .
Türkiye’de Adalar dışında 18 özel çevre koruma alanı bulunmaktadır . Bu alanlarda da benzer koruma ve kullanma ilkeleri uygulanmaktadır. Aşağıdaki tabloda, Türkiye’deki diğer özel çevre koruma alanları listelenmiştir:
Özel Çevre Koruma Alanı | İlan Tarihi | Alan (hektar) | İlgili İller |
---|---|---|---|
Belek | 22.10.1990 | 11179 | Antalya |
Datça-Bozburun | 22.10.1990 | 144389 | Muğla |
Fethiye-Göcek | 12.06.1988 | 80537 | Muğla |
Foça | 22.10.1990 | 7144 | İzmir |
Gökova | 12.06.1988 | 109279 | Muğla |
Göksu Deltası | 18.01.1990 | 22850 | Mersin, Antalya |
Gölbaşı | 22.10.1990 | 27394 | Ankara |
Ihlara | 22.10.1990 | 5464 | Aksaray |
Kaş-Kekova | 18.01.1990 | 25783 | Antalya |
Köyceğiz-Dalyan | 12.06.1988 | 46146 | Muğla |
Pamukkale | 22.10.1990 | 6656 | Denizli |
Patara | 18.01.1990 | 19710 | Antalya |
Tuz Gölü | 14.09.2000 | 741400 | Ankara, Konya, Aksaray |
Uzungöl | 25.12.2003 | 14912 | Trabzon |
Saros Körfezi | 11.10.2010 | 73021 | Çanakkale, Tekirdağ |
Finike Denizaltı Dağları | 22.07.2013 | 1122885 | Antalya |
Salda Gölü | 14.03.2019 | 29563 | Burdur |
Karaburun-Ildır Körfezi | 14.03.2019 | 94586,7 | İzmir |
Türkiye’deki özel çevre koruma alanlarında çeşitli uygulamalar hayata geçirilmektedir. Örneğin, flora, fauna ve jeolojik oluşumlarla ilgili bilimsel araştırma yapmak isteyenler için araştırma izinleri verilmektedir . Ayrıca, alanın tanıtımını içeren film ve video çekimleri için izinler düzenlenmektedir. Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Alanı’nda ise, doğal, kültürel ve sosyoekonomik değerlerin korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi amacıyla “Datça-Bozburun Deniz Koruma Alanı Taslak Denizel Yönetim Planı” hazırlanmıştır .
Adalar’ın özel çevre koruma alanı ilan edilmesi, Marmara Denizi’nin ve Adalar’ın biyolojik çeşitliliğinin, endemik türlerinin ve doğal güzelliklerinin korunması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu karar, Adalar’ın gelecek nesillere aktarılması ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi için atılmış önemli bir adımdır. Özel çevre koruma alanı ilanıyla birlikte, Adalar’da yapılaşma, turizm ve günlük yaşam ile ilgili yeni düzenlemeler ve kısıtlamalar getirilmesi beklenmektedir.
Ancak, koruma alanının etkin bir şekilde yönetilebilmesi için bazı zorluklar da bulunmaktadır. Özellikle artan nüfus ve turizm baskısı, koruma alanının korunması ve geliştirilmesi arasında bir denge kurulmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetim planının katılımcı bir şekilde oluşturulması ve yerel halkın, çevre örgütlerinin ve uzmanların görüşlerinin dikkate alınması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, Adalar’ın tarihi ve kültürel değerlerinin de korunması ve gelecek nesillere aktarılması için “kültürel peyzaj” kavramının yasal çerçevede ele alınması ve özel çevre koruma alanları ile ilgili kurumsal yapıların güçlendirilmesi gerekmektedir.
Adalar özel çevre koruma alanının başarısı, tüm paydaşların işbirliği ve katılımıyla mümkün olacaktır. Bu işbirliği, Adalar’ın doğal ve kültürel zenginliklerinin korunmasını sağlayacak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakılmasına katkı sağlayacaktır.