Anayasa Mahkemesi (AYM), 7334 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı hükümlerine ilişkin CHP’nin iptal ve yürürlüğün durdurulması istemini karara bağladı. Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, orman vasıflı Hazine arazilerinin turizm merkezi ilan edilmesine imkan tanıyan hüküm reddedilirken, teşebbüs özgürlüğünü sınırlayan bazı düzenlemeler Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildi.
AYM’den Turizm Kanunu Kararı: Bazı Hükümler İptal Edildi
CHP’nin İptal Talebi ve Gerekçeleri
CHP, kanunun orman vasıflı Hazine taşınmazlarının Cumhurbaşkanı kararıyla turizm merkezi olarak tespit edilmesine olanak sağlayan hükmünün iptalini istedi. Başvuruda, bu düzenlemenin doğal değerlerin bulunduğu alanları turizm kapsamına aldığı, Cumhurbaşkanına sınırsız ve denetlenemez bir yetki tanıdığı ve belirsizlik içerdiği savunuldu. Ayrıca, orman alanlarının turizm merkezi ilan edilmesiyle çevresel riskler doğabileceği belirtildi.
AYM’den Red: “Yetki Belirsiz Değil”
Yüksek Mahkeme, CHP’nin bu talebini reddetti. Gerekçede, devlet ormanlarının irtifak hakkı yoluyla tahsisinin yalnızca “karayolları, elektrik, savunma tesisleri” gibi zorunlu kamu hizmetleriyle sınırlı olduğu vurgulandı. Ancak, kamu yararı gerektirdiğinde turizm yatırımları için de ormanların turizm alanı olarak ilan edilebileceği ifade edildi. AYM, turizm merkezlerinin belirlenmesinde doğal, tarihi ve sosyokültürel değerlerin dikkate alınması gerektiğini belirterek, bu yetkinin Orman Kanunu kapsamında sınırlı ve denetlenabilir olduğunu, dolayısıyla “sınırsız ve belirsiz” sayılamayacağını kaydetti.
İptal Edilen Hükümler
AYM, kanunun bazı maddelerini ise Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti:
9 Ay Sonra Yürürlükte
İptal edilen hükümlerin doğuracağı hukuki boşluğun kamu yararını zedeleyeceği gerekçesiyle, bu kararlar Resmi Gazete’de yayımlandıktan 9 ay sonra yürürlüğe girecek.
Tartışmalar Sürebilir
AYM’nin kararı, orman alanlarının turizm yatırımlarına açılmasına yeşil ışık yakarken, teşebbüs özgürlüğünü koruyan iptal kararlarıyla dengeli bir yaklaşım sergiledi. Ancak, çevresel etkiler ve merkezi yönetim ile yerel idareler arasındaki yetki paylaşımı tartışmaları önümüzdeki dönemde gündemi meşgul edebilir.