Büyük bir özveriyle herkesin gönüllü bir şekilde varını yoğunu koyup çalıştığı inşaat mayıs ayı itibarıyla bitirilmesi planlanıyor. Açılışa bir çok ünlü ismin katılmasının beklendiği cemevinin masrafları canlar ve hayırsever adalılar tarafından karşılanıyor. Bunlardan bazıları Büyükada cemevi inşaatının başından beri yardımlarını esirgemeyen Büyükadalı müteahhit Cafer Şakar, hatırı sayılır inşaat malzemesi yardımı yapan CHP Adalar Eski İlçe Başkanı Dündar Tıraş, yardım toplantısında dernek üyelerinin yanında olması şartıyla “Bana makbuz verin İstanbul’un çeşitli yerlerinden maddi yardım alırım” diyen CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ercan Akpolat, yardım için düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmalarla 30 bin tl bağış toplayan ve Büyükada cemevi yapımında önderlik yapan Erkan Doğan ve Özcan Doğan kardeşler, Ümit Ünal, Mehmet Aktaş, Kamber Göksu, belediye başkanlığı yaptığı dönemlerde her zaman canların yanında olup yardımlarını esirgemeyen Çoşkun Özden, inşaatta gönüllü çalışan canlar, derneğin diğer üyeleri, gizli kalmak isteyen bir çok yardımsever ve adlarını unuttuğumuz bir çok adalı…
Alevi cemaatinin başlıca ibadet mekanı olan, canların zikir yaptıkları, hak ile batıl alanı ayırdıkları, ölmeden önce öldükleri, sorguya çekilip soruldukları ya da bağlama çalarak, karşılama ya da semah döndükleri ibadethanenin ikincisi Büyükada’da hizmete girecek. Büyük bir Türk bayrağı asılı olan Büyükada’daki cemevi inşaatı mayıs ayı itibarıyla hizmete girmesi bekleniyor. Uzun zamandır ihtiyaç olan Cemevi için Büyükada’da hummalı bir çalışma var.
İlki Burgazada’da olan cemevinin ikincisi Büyükada’da hizmete girecek.
Burgazada’daki cemevinin yetersiz kalmasından dolayı ihtiyaç duyulan cemevinin merkezinde bir cem salonu var: Göğe bakan penceresinin altındaki altıgen duvarda 12 imamın resimleri görülecek. Perşembe akşamları bu salonda semah yapılıp sazlar eşliğinde kadınlı erkekli ibadet yapılacak.
Cemevi, Alevi-îslam inanışına sahip yurttaşlarımızın öteden beri cem ibadetini yaptıkları mekanın adıdır. Cem kelimesi, Arapça’da ‘toplanma’ anlamına gelmekte ve dini, törensel ve ritüel uygulamalarının tümünü kapsamaktadır. Tüm Alevi toplumunca kabul gören cemevleri, Alevi-İslam inancına sahip yurttaşların ibadet mekanıdır. Bu ibadet şekli Anadolu’da yüzyıllardan beri böyle süre gelmiştir. Öncelikle, bir mekanın ibadet yeri sayılıp sayılmamasının münhasıran o inanca tabi insanların taktirinde bulunduğu, Alevi inancına mensup insanlarının inanç ve ibadet merkezlerinin cemevleri olduğu, Alevilerle birlikte tüm toplum kesimleri tarafından kabul edilmiş bir olgu ve gerçekliktir. Cemevlerinin bir ibadet merkezi olduğu, Anadolu Alevilerinin gelenek ve kültürlerini yaşatmak üzere kurulduğu tartışma konusu olmaktan uzaktır. Alevilik, Orta Asya’da ortaya çıkmış ancak büyük ölçüde Anadolu’da gelişmiştir. İki önemli tasavvufçu olan Hoca Ahmet Yesevi ve Hacı Bektaşi Veli bu dini hareketin ortaya çıkmasında oldukça etkili olmuş, kaynağını Türk toplumu ve tarihinden almıştır.
Aleviler için cemevleri hem sembolik değerde hem de pratik açıdan elzem bir ihtiyaç. Cemevleri bir dernek çatısı altında inşa olmak zorunda da kaldığından, faaliyetleri salt temel ibadetin sağlanmasıyla sınırlı kalmadı. İnanç eksenli eğitim ve etkinlikleri, hatta inanç referanslı kültürel etkinlikleri de kapsadı. Camiler gibi insanların buluştuğu, sosyalleştiği, inanç önderlerine danıştıkları yerler olageldi. Yine camiyle benzer biçimde cenazelerin kaldırıldığı, taziyelerin alındığı bir yer olarak da önemli bir işlev görüyorlar.
Cemevlerinin Alevi cenazelerinin kaldırılmasında ve taziyelerin gerçekleştirilmesinde oynadığı rolün öne çıkması, Sırf bu yüzden dahi Alevilerin artık vazgeçemeyecekleri ve mevcudiyetlerini ontolojik olarak bağladıkları mekanlar haline gelmiş durumda cemevleri.
Belediyeler cemevleri için arsa tahsisi yapabilecek
Şimdiye dek AİHM Aleviler ile ilgili birçok karar verdi. Bu davaların tümü Aleviler lehine sonuçlandı. Ancak bütün bu kararlar Daire kararıydı. İlk kez Alevilerle ilgili bir Büyük Daire kararı çıkıyor.
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu’nun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) dayanarak, cemevi yaptırmak üzere dernek kurulabileceğine karar vermesinin ardından Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına dayanarak, “Cemevi ibadethanedir. Aydınlatma giderleri ödenmelidir” kararı verdi.
Bu karar üzerine cemevleri, cami, sinagog, havra gibi “ibadethane” statüsüne girdi. Artık cemevlerinin aydınlatma giderleri Diyanet bütçesinden ödenecek; belediyeler cemeveleri için arsa tahsisi yapabilecek.
Büyükada’daki inşaatı süren cemevinin yapılış sürecindeki gerçekleri ve perde arkasında dönen samimiyetsizlikleri, engellemeleri, dini siyasete alet edenleri bir sonraki haberimizde en ince ayrıntılarına kadar okurlarımızla paylaşacağız…
