Deprem Kahini” Şener Üşümezsoy’dan Ezber Bozan Çıkış: “İstanbul’da 7 ve Üzeri Deprem Beklemiyorum”

Deprem Kahini” Şener Üşümezsoy’dan Ezber Bozan Çıkış: “İstanbul’da 7 ve Üzeri Deprem Beklemiyorum”
Yayınlama: 28.11.2025
A+
A-

Beyaz TV ekranlarında yayınlanan “Akılda Kalsın” programına konuk olan Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, beklenen Büyük Marmara Depremi ile ilgili yerleşmiş kanıların aksine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Üşümezsoy, “Adalar fayı ölüdür, İstanbul’u yıkacak büyük bir enerji birikimi yok” diyerek, riskin Silivri-Kumburgaz arasındaki 30 kilometrelik hatla sınırlı olduğunu iddia etti.

Beyaz TV’de Melissa Bağcı’nın sunumuyla ekrana gelen “Akılda Kalsın” programının bu haftaki konuğu ünlü Jeolog Prof. Dr. Şener Üşümezsoy oldu. Programda Türkiye’nin deprem haritasını ve riskli bölgeleri yorumlayan Üşümezsoy, özellikle İstanbulluların korkulu rüyası haline gelen Marmara depremi hakkında diğer uzmanlardan ayrışan tezler öne sürdü.

“Marmara’da Risk Taşıyan Tek Bir Yer Var”

Sunucu Melissa Bağcı’nın İstanbul’a gelirken yaşadığı tedirginliği dile getirmesi üzerine konuşan Üşümezsoy, kamuoyunda yaratılan “7.2 veya 7.6 büyüklüğünde deprem olacak” algısının bilimsel verilerle uyuşmadığını savundu. Üşümezsoy, Kuzey Marmara’daki riskin sanıldığı gibi boydan boya kırılacak 180 kilometrelik bir fay hattı olmadığını belirtti.

Üşümezsoy, “Marmara’da risk taşıyan yegane fay, Silivri ile Kumburgaz arasındaki yaklaşık 30-35 kilometrelik hattır. Bu fay kırılırsa maksimum 6 ile 6.5 arasında bir deprem üretir. Bu da İstanbul’u yerle bir edecek, ‘kıyamet senaryosu’ denilen deprem değildir” ifadelerini kullandı.

“Adalar Fayı Ölüdür, Stres Yok”

1999 depreminden bu yana “Adalar fayı kırılacak, İstanbul yıkılacak” söyleminin yanlış olduğunu iddia eden Üşümezsoy, harita üzerinde yaptığı analizde şunları söyledi:

“Adalar fayı aktif yanal atımlı bir fay değildir, ölü bir faydır. 1999 depremi enerjisini doğu yönünde boşalttı. Batıda ise 1912’de Tekirdağ tarafı kırıldı. Ortada kalan Kumburgaz çukurundaki fay ise parçalı bir yapıdadır. Diğer uzmanlar fayı haritada cetvelle çizilmiş gibi tek parça gösteriyor, ancak faylar segment segmenttir. Büyükçekmece’den Yeşilköy’e giden bir fay hattı yoktur.”

İznik ve Gemlik Uyarısı: “Bazilika Depremle Değil, Çökme ile Battı”

Programda Bursa ve çevresindeki risklere de değinen Üşümezsoy, İznik Gölü içindeki batık bazilikanın (kilise) büyük bir depremle değil, göl tabanındaki bir çökme (normal faylanma) sonucu sular altında kaldığını belirtti. Üşümezsoy, “İznik Gölü’nün ortasından geçip Gemlik’i yıkacak bir fay hattı tezi doğru değil. Oradaki fay aktivitesini yitirmiş, göl kenarındaki çöküntü faylarıdır” dedi.

Sındırgı ve Ege Bölgesi’ndeki Deprem Fırtınaları

Son dönemde Balıkesir Sındırgı ve Simav hattında yaşanan deprem fırtınalarını da değerlendiren Prof. Dr. Üşümezsoy, bu bölgedeki yapının büyük ve tek bir kırılmadan ziyade, “deprem fırtınası” şeklinde, birbirini tetikleyen daha küçük ölçekli sarsıntılar ürettiğini vurguladı. Ege Bölgesi’ndeki tarihsel depremlere de atıfta bulunan Üşümezsoy, İncil’de geçen ‘Yedi Kilise’ hattının aslında Batı Anadolu’daki büyük fay hatları üzerinde kurulu olduğunu ve tarihsel yıkımların bu hatlarda gerçekleştiğini hatırlattı.

Üşümezsoy sözlerini, “Ben diğerleri gibi felaket senaryosu yazıp insanları uykusuz bırakmak istemiyorum. Verilere, fayın geometrisine ve stres transferine bakarak konuşuyorum” diyerek tamamladı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.