“Geldikleri gibi giderler”

“Geldikleri gibi giderler”
Yayınlama: 10.11.2017
Düzenleme: 13.12.2022 15:34
A+
A-

Bugün de milli mücadelenin başladığı bir başka efsanevi geminin acınacak durumuna anlatacağım. Daha doğrusu bu hazin gerçeği ortaya çıkaran “Balyoz kumpası” mağdurlarından Yurtsever, Atatürkçü emekli Tümamiral Cem Gürdeniz in yazısını paylaşacağım.

"Geldikleri gibi giderler"

Birlikte okuyalım;

Birinci Dünya Savaşı sona ermiş 7 Kasım 1918 günü 7. Ordu Karargahı lav edilmiştir. Mustafa Kemal’e Başkent İstanbul’a dönmesi emredilmiştir. 10 Kasım akşamı Adana’dan hareket eden Mirliva (Tümgeneral) Mustafa Kemal, 13 Kasım 1918 Çarşamba öğle saatlerinde Haydarpaşa garına varır, Yol boyunca trenin durduğu her yerde halkla sohbet etme fırsatı bulur. Yok edilme aşamasındaki bir ulusun, çökmüş bir imparatorluk halkının duygu ve düşüncelerini gözlemler. Anadolu izlenimlerini, son 7 yılda cepheden cepheye yaşadıkları bütün tecrübelerle harmanlar ve yolculuk sonunda karşılaştığı işgal İstanbul’undaki öfkesini içine atar.

Haydarpaşa’da trenden indiğinde yorgundur. Garda bir Manga tarafından törenle karşılanır. Yakın dostu Doktor Rasim Ferit (Talay) Bey onu karşılayanlar arasındadır. Tam da o esnada İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan 55 parçalık işgal donanması Haydarpaşa önünden geçerek demir yerlerine intikal etmektedir. Bu nedenle Fransız askeri makamlarının kontrolündeki Boğaziçi’nde deniz trafiği durdurulmuştur. Mustafa Kemal ve dostu Dr Rasim Ferit rıhtımdan bu geçişi hüzünlü seyreder. Saat 15.00 civarıdır. İskelede bekleyen Fransız işgal kuvvetlerine ait Enterprice (sonradan Kartal) adlı küçük tekne 2 saat bekleyip sonrası Mustafa Kemal’in Beyoğlu’nda kalacağı Pera Palas Oteli’nde götürmek için Haydarpaşa’dan Galata’ya hareket eder. Demirli savaş gemilerinin arasından geçerek ilerler. Atatürk’ün yaveri Cevat Abbas geçiş anını ‘Ebedi Şef kurtarıcı Atatürk’ün zengin tarihinden birkaç yaprak’ isimli kitabında şöyle anlatır; “ Askeri ulaşımın köklü bir motoruyla Deniz ortasında yaslanan bir Çelik ormanın içinden geçiyorduk Atatürk’ün zarif dudaklarından Geldikleri gibi giderler cümlesini işittiğim zaman mütarekenin doğurduğu derin ve elemli ümitsizliği derhal unutmuştum...”

1911 yılında Hollanda’da Rotterdam yakınlarında Slikerveer’deki Weed. C. Boyle & Zonen Tersanesi’nde Fransız bir firma için Enterprice adıyla inşa edilen küçük tekne (istimbot) daha sonra Seyr-i Sefain idaresince satın alınır ve ismi Kartal olarak değiştirilir. Artık Türk gemisidir. Yarım saatliğine de olsa Atatürk’ü taşıyan tarihi değerde bir istimbottur Yıllarca İstanbul limanında Haliç’te römorkör olarak kullanılır. Zaman zaman Başbakan İsmet İnönü’nün Heybeliada‘daki yazlık evine intikalini sağlar. 14 Temmuz 1942’de Çanakkale Boğazı çıkışında mayına çarparak batan Atılay denizaltısının  arama ve kurtarma faaliyetlerinde görev yapar. Haliç Tersanesi’nde birkaç kez büyük onarıma girer, tadilat geçirir ve şekli değişir. İstanbul Limanı’nda Türk sancağı altında binlerce gemiye manevrasında bir yedeklenmesine yardım eden Kartal, 1974 yılında 63 yaşında devletten emekli olur. Yeni sahibi bir özel sektör firmasıdır. Yine tadilata uğrar. Bu süreçte pek çok kurtarma operasyonunda vazife alır. 2015 yılında 104 yaşında mavi vatan sularına veda eder. Deniz Adamı Arif Ertik ve Milliyet Gazetesi Muhabiri Gökhan Karakaş’ın girişimleriyle bulunup görüntülenir. Kartal, son iki yıldır Tuzla kıyılarında kaderini bekliyor. Ya jilet olacak ya da Türk halkı onu bağrına basıp tekrar Mustafa Kemal’in kartalı yapacak…

Değerli Cem Gürdeniz’e teşekkür ederek sözün özüne geliyorum:

Bu koskoca ülkede her şeyimizi aldığımız her nefesi bile vuruşu olduğumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizme meydan okuyarak ‘Geldikleri gibi giderler’ dediği 106 yıllık anıt gemiyi jilet olmaktan kurtaracak bir babayiğit çıkar mı acaba?…

Bir Yorum Yazın

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.