Adalar değil İstanbul’un Türkiye’nin göz bebeğidir. Ancak her nedense ihmal edilen bir ilçedir. Geliri sınırlıdır bunun da verimli kullanıldığı tartışmalıdır. Gayretimiz yer yer sertleşen eleştirilerimiz adaların bu “göz bebeği” algısına ulaşması içindir. Yoksa kimseyle toplum yararını gözetmeyen bir meselemiz yoktur.
Adaları adalılarla birlikte yöneteceğiz vaadi, her adada halkla birlikte toplantılar yapılarak bir adım atılmış oldu. Bu bir olumlu gelişmedir. Başkan açılışta yaptığı konuşmayla kendilerinin eleştirilmesini özellikle istedi. Bu da olumlu. Eleştirilerin sonucu ne olacak izleyeceğiz.
Ancak adalılar konuşmalarında ottu/çöptü gibi vs. sorunların ötesine pek az geçebildi. Belediye adına verilen cevaplardan anlaşılan, sorunların çözümündeki beklentilerin İBB olduğu anlaşıldı. Cevaplayan belediye görevlisinin cevaplarından bunu anladık.
Belediye bütçesinden yapılması düşünülen bir iş yok gibi. Belediyenin bütçesi ne işe yarıyor bunu öğrenemedik. Bütçenin kısıtlı olduğu bir sır değil ancak bunun 250 olduğu söylenen personel giderlerini karşıladığı söylenmekte. Daha geniş çevreye hitap eden Küçükçekmece Belediyesinin personel sayısı ve personel gideri bizden az olduğu bir sır değil. Buna karşın Başkan Yardımcısı personel eksikliğinden bahsetti! Masa başında kaç kişi var, sahada kaç kişi var anlaşılmadı. Sahada görülenle bu rakam uyuşmuyor.
O zaman bu giderin dökümü nedir? Gelirimiz nedir, giderimiz nedir Şeffaflık deniyorsa bu açıklanmalıdır. internet sayfası faal değil. Yerel basınımızda yer alan fazla mesai giderleri doğru mudur? Kimlere ne kadar fazla mesai ödenmektedir? Belediye Fen işlerinde yapılabilecek imalatlar neden dışarıdan denetlenemeyen fiyatlarla temin edilme yoluna gidilmektedir? Kaç kişi olduğunu bilmediğimiz avukatlarınız söylemiyor, uyarmıyor mu? Bunun kamu zararı olduğunun bilinmeyen bir yönü mü var?
Mali işler Müdürü görevden alındığı halde, evraklarında bir inceleme yapılması düşünülmekte midir? Denetime baş vurmak gerekmez mi? Taltif eder gibi bunca söylentiye rağmen Başkan Yardımcısı yapılması kimin içine sinmiştir? Sus payı mıdır bu terfi ? Bunlar konuşuluyor. Neden ? Niçin ? Adalılardan saklanılan şey veya şeyler nedir? Bunları bilmek hakkımız ! Başka konu, karşıdan yüklenilen mazot adamıza ne kadar eksik gelmektedir? Burada yapılan yolsuzluğu bir belediye yetkilisinden tanıklar huzurunda dinledim. Bunlar denetlenebiliyor mu? Geçen yıl bir yıl boyunca kullanılan mazot stoku, bu yıl altı ayda bitiyor ise bu soruşturulmayacak mı?
Yiyicilik söylentileri görevlileri zan altında bırakacak seviyeye ulaşmaktadır. Yetkili görevlilerin mal varlıkları araştırma konusu yapılamaz mı? Görevlinin Adada görev almadan önceki mali durumu ile şimdiki mal varlığı hakkında soruşturma konusu yapılamaz mı?
Görevliler birbirlerini yiyicilikle suçlayıp savcılığa suç duyurusunda bulunuyor ise bunun belediye içinde de soruşturulması gerekmeyecek mi? Bütün bunlar ucu açık sorular.
Uzatmayalım, bizim sorunumuz kısıtlı gelirin doğru kullanılıyor olmasıdır. Belediye plajı üç kuruş kazanıyor gösteriliyorken, hemen yakınındaki yer nasıl onlarca lira kazanıyor? Kablonun yanındaki plaj olarak kullanılabilir kıyı şeridi Belediyece kiralanabilir iken neden ilgilenilmiyor? Asker zaten kullanmıyor. Bir girişim yapılmasının ne zararı olur ?
Aslında, hani “Gerçekçi ol imkansızı iste!” der bizim nesil. Şöyle bir öneride bulundum Başkan Erdem Gül’e. Hep eleştirecek değiliz ya buyurun bir proje önerisi.
Adalarımız rüzgara açık bir konumda. Yenilenebilir enerji için uygun bir konumdayız .Daha önce bu konuya el atıldı mı bilmiyorum. Şöyle bir avantajımız da var. Pof. S. Tanay Uyar, Türkiye Yenilenebilir Enerji Birliği Başkanıdır. Uluslararası yüksek mevkilerde de yetki ve görevleri vardır. Belediyeye önemli gelir getirecek, adalıları da rahatlatacak bir girişimdir.
Naçizane bizlerin de dostu ve arkadaşıdır. Belediye bir davet, bir temasla iletişime geçebilir. Kabul edeceği, olabilirliği konusunda yardımcı olacağı umudunu taşıyoruz. İletişim için kendisiyle konuştuktan sonra telefonunu Başkan Erdem Gül’e verdik
Haydi hayırlısı! Selam ve Sevgi ile.
Av. Mustafa Lütfı Kıyıcı