Heybeliada Günlüğü – Yürüyüş, Tarih ve Deniz Üzerine Notlar

Heybeliada Günlüğü – Yürüyüş, Tarih ve Deniz Üzerine Notlar
Yayınlama: 26.10.2025
A+
A-

Heybeliada, İstanbul’un en yeşil ve en sessiz köşelerinden biridir. Çam ağaçlarının arasında, denizin maviliğine paralel yürürken, hem geçmişin izlerini hem de doğanın huzurunu bir arada hissedersiniz.

Yürüyüşe genellikle Heybeliada İskelesi önünden başlanır. Vapurdan indikten sonra adanın küçük ama renkli çarşısının içinden geçersiniz. Burada özellikle hafta sonları açık olan eski eşya dükkânları, antikacılar, sahaflar yani ikinci el kitap satıcıları, adanın nostaljik ruhunu yaşatır. Kitap rafları arasında gezinmek, bazen beklenmedik bir hatıraya rastlamanın keyfini sunar.

Çarşıdan yukarı doğru yürüdüğünüzde İsmet İnönü Evi karşınıza çıkar. Restorasyonu tamamlanmış bu tarihi yapı, Cumhuriyet döneminin önemli bir simgesidir. Evin önünden geçerken, hem tarihi hem de mimari bir zarafetin içinden yürüdüğünüzü hissedersiniz.

İnönü Evi’nin hemen ilerisinde Heybeliada Su Sporları Kulübü bulunur. Yaz aylarında genç sporcuların yoğun şekilde çalıştığı bu kulüp, sadece yüzme değil, uzun mesafe deniz yarışları için antrenman yapmak isteyenler için de elverişli bir merkezdir. Kulübün önü sabah erken saatlerde antrenman yapan sporcularla doludur; bu hareketlilik adaya canlılık katar.

Biraz ileride Rum Ortodoks Ruhban Okulu ve Patrikhane yer alır. Bu bölge, çok kültürlü Heybeliada’nın tarihî kimliğini en iyi yansıtan noktalardan biridir. Patrikhane yokuşundan yukarıya doğru çıktığınızda, çam ağaçlarının arasında kuş sesleriyle dolu, ferah patikalara ulaşırsınız.

Yol, sizi Çam Limanı’na götürür. Denizle ormanın birbirine karıştığı bu sessiz koy, adanın en huzurlu noktalarındandır. Gün batımında burada durup, ufukta kaybolan güneşi izlemek unutulmaz bir deneyimdir.

Çam Limanı’nı geçtikten sonra, adanın tarihine tanıklık etmiş bir başka yapı karşınıza çıkar: Göğüs Hastalıkları Sanatoryumu. 1924 yılında dönemin Sıhhiye Vekâleti (Sağlık Bakanlığı) tarafından açılan bu sağlık kurumu, uzun yıllar boyunca verem tedavisinde Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Çam ormanlarının arasında, deniz havasıyla birleşen bu doğal ortamın, hastalar için şifa verici olduğuna inanılırdı. Sanatoryum, Cumhuriyet’in erken döneminde Atatürk’ün bizzat ziyaret ettiği sağlık kurumlarından biridir. Ancak 2005 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından kapatılmış, binalar ise günümüzde metruk hâlde kalmıştır. Bugün, terk edilmiş yapının sessizliği içinde, geçmişten kalan bir hüzün ve tarihî bir tanıklık hissedilir.¹

Yürüyüşe devam ettiğinizde, rota Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Dinlenme Tesisleri arkasından geçer. Bu bölge, adanın en doğal ve korunmuş alanlarından biridir. Yol boyunca çam reçinesi kokusu, dalga sesi ve hafif bir esinti size eşlik eder.

Bu yürüyüş parkurunu, dileyenler için iskeleden kalkan İBB’ye ait elektrikli IETT otobüsleriyle de yapmak mümkündür. Özellikle sıcak yaz günlerinde ya da uzun yürüyüşler için yeterli zamanı olmayan ziyaretçiler için bu çevre dostu ulaşım alternatifi oldukça pratiktir.

Heybeliada, dışarıdan fazla günübirlik gezgin çekmeyen, yabancı turistlerin de az uğradığı bir adadır. Bu özelliği sayesinde kalabalıktan uzak, dingin bir atmosfer sunar. Kordon boyu boyunca sıralanan balık lokantaları, çayhaneler ve fırınlar, sakinliğin içinde samimi bir ada yaşamını yansıtır. İstanbul’a bu kadar yakın olup, böylesine sessiz ve sade bir ortam bulmak nadirdir.

Adaya özgü bir ayrıntı olarak, Çarşamba günleri kurulan semt pazarı da gezmeye değerdir. Taze meyve ve sebzeler, ev yapımı reçeller, ada zeytini ve samimi esnaf sohbetleriyle, Heybeliada’nın yerel yaşamına dokunmak mümkündür.

Heybeliada’da yürümek, sadece bir egzersiz değil; geçmişle, doğayla ve kendinizle buluşmanın en sade hâlidir. İstanbul’un kalabalığına birkaç vapur mesafede, böylesine dingin bir dünya bulmak hâlâ mümkün.


Haluk Direskeneli


¹ Heybeliada Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Sanatoryumu, 1924 yılında Türkiye’nin ilk verem hastanesi olarak açılmış, 2005’te kapatılmıştır. Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı Arşivleri; “Heybeliada Sanatoryumu Tarihi”, İstanbul Tabip Odası Yayınları, 2011.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.