Kınalıada’da, kamuya ait sahil şeridini izinsiz olarak işgal eden ve ruhsatsız faaliyet gösteren işletmelere yönelik kapsamlı bir operasyon düzenlendi. Adalar Belediyesi, İBB ve Emniyet güçlerinin ortak çalışmasıyla kaçak yapılar yıkılırken, bazı vatandaşlar belediyenin denetimlerde çifte standart uyguladığını iddia ederek tepki gösterdi.
Adalar Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, Kınalıada Mahallesi Heybetli Sokak’ta, halk arasında “mangalcılar” olarak bilinen işletmelerin kıyı şeridini ticari amaçlarla izinsiz kullandığı tespit edildi. Halk sağlığını tehdit ettiği ve yasalara aykırı olduğu belirtilen bu işgale son vermek amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Anadolu Yakası Zabıta Müdürlüğü, Adalar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü ekipleri ortak bir denetim ve yıkım operasyonu gerçekleştirdi.
Gece saatlerinde iş makineleriyle bölgeye giren ekipler, sahil bandına inşa edilmiş kaçak yapıları yıkarak işgale son verdi. Operasyon sırasında polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı. Adalar Belediyesi, operasyon sonrası yaptığı açıklamada, “İlçemizde halk sağlığını tehdit eden, kontrolsüz ve denetimsiz ticari işletmelere karşı denetimlerimiz kararlılıkla devam edecek” mesajını verdi.
Belediyenin bu kararlı tutumunu olumlu karşılayan bazı ada sakinleri ise, denetimlerin adanın tamamında aynı hassasiyetle uygulanmadığını öne sürdü. Özellikle Kınalıada Çarşı Caddesi’nin ortasında bulunan, sabit bir dükkanı olmaksızın satış yapan ve gürültü kirliliği yarattığı için daha önce polise şikayet edildiği iddia edilen bir dondurma tezgahı örnek gösterildi.
Bir vatandaş, belediyenin açıklamasını alıntılayarak, “Peki Kınalıada’da Çarşı Caddesi’nin ortasına konulan, halk sağlığını tehdit eden, dükkanı bile olmayan ve gürültüsüyle rahatsızlık veren dondurma tezgahını ve adalardaki buna benzer tezgahları neden kaldırmıyorsunuz? Yoksa akçeli işler mi var?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Bu tepki, adalardaki denetimlerin yalnızca belirli noktalarda mı yoğunlaştığı, yoksa tüm kaçak ve düzensiz yapılara karşı eşit bir mücadele mi verildiği sorusunu gündeme getirdi. Ada halkı, kamusal alanları korumaya yönelik atılan bu adımların memnuniyet verici olduğunu, ancak adaletin istisnasız tüm işletmeler için geçerli olması gerektiğini vurguluyor. Yetkililerin, vatandaşların işaret ettiği diğer sorunlu noktalara yönelik nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor.